034 Mercek altında Atak Yachts P35
Devrimci efe
Bu kez yüzde yüz yerli bir teknenin deneme seyri için Kalamış’tayız. Tekneyi daha önce görmemiştim ama neredeyse görmüş kadar yakından tanıyordum. En büyük özelliği ise küçük boyuna rağmen son yılların teknecilikteki en büyük farklılıklarından biri denilebilecek iki yana açılarak genişleyen (balkonlu) güverteye sahip olmasıydı…
Atak, marka adını yaratıcısı Can Atak’tan alıyor. Can Atak’ın tasarladığı, teknik plan ve hesaplarını Mühendis Osman Ender Kalender’in yaptığı tamamen yerli bir tekne. Boyu 10,6 metre, eni ise 3,70 metre.
Boyutlarını özellikle vurguluyorum çünkü günümüzde küçük sayılacak bu boyutlarda devrimci yaklaşımla inanılmaz bir hacim yaratılmış. Özellikle ana kamaranın fotoğraflarını görünce bana hak vereceksiniz.
Bir noktayı da önceden vurgulayayım. Eski denizcilerin pek çoğu Atak Yachts P35’in de içinde olduğu yeni nesil ‘yüksek ve küt yapılı’ tekne siluetlerini pek içlerine sindiremiyor. Laf aramızda ben de yaşım icabı biraz bu sınıfa girenlerdenim. Ancak geniş hacim elde edebilmek için pek başka bir alternatif olmadığını da kabul etmek gerektiğinin bilincindeyim.
Atak Yachts P35’in gövdesi polyester. İç mekanlarda koyultulmuş meşe kaplamalar kullanılmış. Baştan da söylediğim gibi teknenin en büyük özelliği çok ferah ve çok aydınlık olması. Kıç dinlenceden havuzluğa hem sancak hem iskele tarafından giriş var. Her iki girişin arasında ise önünde masası ile boydan boya bir kanepe yer alıyor. Masa aşağıya indirilerek burada yatacak bir alan yaratmak mümkün. Koltuğun altına ise kıç aynadan açılan bir depolama alanı yerleştirilmiş. İskele tarafındaki iç içe geçen ahşap oturma grubu masanın önüne çekilerek sekiz kişilik bir yemek masası meydana getiriliyor.
Dar alanlarda yaratıcı çözümler
Daha önce de söylediğim gibi teknenin en büyük özelliği ferahlığı. Nitekim kıç havuzlukla salon arası tamamen camla ayrılarak mekanda bütünlük yaratılmış. Camın bir kısmı yana katlanırken, mutfak tarafındaki cam, havuzluğu tamamen örten hardtop’a kadar kaldırılarak burasıyla içerisinin tek bir alan gibi algılanması sağlanıyor.
Havuzluğun en büyük özelliği, her iki tarafa doğru açılan kapaklarla genişleyen güvertesi. Yani yeni nesil teknelerde karşımıza çıkan yana
açılan balkonları. Bu açılım sırasında alabandalara sabitlenmiş olan minderler de birer güneşlenme yatağına dönüşüyor.
Salona girildiğinde U şeklindeki mutfak sancak tarafta yer alıyor. Havuzluğa bakan taraftaki çıkıntı, cam kaldırıldığında iyi bir servis platformuna dönüşüyor. Mutfak; çift gözlü elektrikli ocak ve evye ayrıca büyük boy yine elektrikli bir fırına sahip. 130 litrelik krom İtalyan buzdolabı kokpit koltuğunun altına yerleştirilmiş. Hemen vurgulayayım; salonun tavan yüksekliği 2 metre 45 santimetre…
Mutfağın tam karşısında ortasında hareketli masasıyla dört kişilik bir oturma grubu yer alıyor. Masa indirildiğinde çift kişilik yatağa dönüşüyor.
Tek kişilik krom koltuğu olan kokpit, sancak tarafında. Burası da (salonun sancak alabandası) aynen kıça bakan yüzeylerde olduğu gibi tamamen camla kaplı. Tekneyi kullanan kişi rahatlıkla güverteye çıkabilsin diye buraya bir de kapı konmuş. Salonun televizyonu ise iskele taraftaki oturma grubunun öndeki kısmında. Oturma grubunun öne bakan ikili koltuğu kaldırılıp alttaki geniş alana ulaşılıyor. Aslında burası sancak vasatta yer alan iki kişilik kamaranın simetriği. Nitekim buraya bir de yatak konulmuş. Ancak iskele tarafında duş olduğu için buradan sancaktaki kamaraya olduğu gibi normal giriş verilememiş. Ayrıca sancaktaki borda camları iskele tarafında olmadığı için diğerine göre karanlıkta kalıyor. Can Atak, ikinci teknede bu bordaya da açılabilen cam ilave edeceklerini özellikle vurguladı.
Sancak vasatta iki kişilik yatağıyla bir kamara yer alıyor. İskelede ise birbirinden cam bölmeyle ayrılmış duş ve tuvalet yer alıyor. Gelelim teknenin beni gerçekten etkileyen ana kamarasına. İddia ediyorum böyle bir ferah kamara 15 metrelik bir teknede ancak bulunabilir. Bu kamaranın tavan yüksekliği 2 metre 5 santimetre. Ortaya konmuş olan yatağın iki tarafında oturma yerleri var. Yatağın boyutları 1,70X 2,00 metre. Üstte heç, yanlarda boydan boya camlar. Sancak iskelede iki büyük elbise dolabı. İnsana geniş bir salonda bulunduğu hissini veriyor.
Teknenin başüstü de geniş bir güneşlenme alanı için minderlerle donatılmış. Hatta önde masa, minderlerin ortasında bir küçük servis tezgahı bile var.
Seyir notları
Daha önce de belirttiğim gibi sakin bir havada test seyri yaptık. Tekne güzel dümen dinliyor. Uzunca bir süre denizde olduğu için altı nispeten kirliydi. Bu nedenle seyir hızında belli bir düşüş olması normal. Ayrıca ben motoru bilerek zorlamadım. Maksimum 2500 devirde kullandım. Bu devirde dümeni sancak ve iskele alabandalara çevirdiğimde savrulmadan çok rahatlıkla ve kısa mesafelerden dönebildik ki o sırada üzerimizde 12 knot yol vardı.
Kısa dönüşlerde kendi yarattığımız dalgalara da tam yolla girdim. Bu sırada ön camlara serpinti yediğimiz oldu. Bu teknenin burun yapısından kaynaklanan bir özellik. İçerde geniş hacim yaratabilmek için bu tür baş yapısından başka bir seçme şansınız olmadığını vurgulamalıyım.
Atak Yachts P35’te görebildiğim en önemli özellik gerçekten de çok ama çok miktarda geniş depolama hacimlerine sahip olması. Motor bölmesinde her iki tarafta da jeneratör ve su yapıcı dahil pek çok şeye ayrılmış yer var. Özellikle jeneratör, klima seçimi alıcının keyfine bırakılmış. Ayrıca motor bölmesine istenilirse çift makine koyulabilir.
Şahsi kanaatim şudur: Bu tekne dört, beş bilemedin altı kişilik bir aile ya da iki çift için ideal bir gezi teknesi. Dinlenmeye de, güneşlenmeye de, eğlenmeye de istediğiniz kadar yer var. Üstelik de asla üst üste gelmeden. Biri salonda biri ana kamarada iki televizyon. İstenirse iki ayrı yemek masası, ayrı yerlerde güneşlenme imkanı. Kısacası her türlü tercih imkanı sağlıyor.
Ayrıca fazla sürat yapıp yakıtı oluk oluk akıtmazsanız son derece ekonomik bir tekne. Örneğin; 8 knot’la seyrederseniz, saatte 18-19 litrelik bir yakıt sarfiyatı var. Bunu 6 millere düşürdüğünüzde ise şaşırtıcı şekilde yakıt sarfiyatının