Naviga

044 Tersane

Güney yarım küreden dünyaya

- YAZI: AYŞEGÜL BAKIŞ

39-72 feet arası 19 modele sahip Riviera, her yıl güney yarım kürede inşa ettiği 100 yatın yarısını kuzeye ihraç ediyor. 38 yaşındaki Avustralya­lı markanın beş koleksiyon­unda yer alan modeller, doğdukları sulara has denizci kimlikleri­yle üretim kalitesi, sağlamlık ve yaşam alanı konusunda göz alıcı farklılıkl­ara sahip.

Adı, güney denizlerin­in zorlu hava şartları, heybetli dalgaları, büyük balık avlarıyla birlikte anılan Riviera, dayanıklıl­ık ve performans denince ilk akla gelen Avustralya markası. Firma, açık deniz tekneleri olan Flybridge, donanımlı ve tarz sahibi serisi Sport Yacht, spor tasarıma sahip SUV, uzun mesafeli seyirlerin konfor tekneleri Sports Motor Yacht ve klasik çizgideki Belize Motor Yachts olmak üzere beş koleksiyon­a sahip.

Riviera’nın üretim gücüne bir de rakamlarla bakarsak; aynı anda 25 yat üretebilen tersane, her yıl 700 kilometre elektrik kablosu, 5.000 metrekare deri döşeme kumaşı kullanıyor. Deposuna 10 ülkedeki 780 tedarikçid­en her gün 130 kadar kargo ulaşıyor. Ayrıca dünya çapında 26 fuarda temsilcile­ri aracılığıy­la denizsever­lere ulaşıyor.

Türkiye’de Perfomax Marine ile temsil edilen Riviera’nın 43 Open Flybridge, 52 Enclosed Flybridge ve 4800 Sport Yacht modelleri halen ülkemiz sularında seyrediyor. Perfomax Marine’in sahibi Sertan Üntut, markanın Akdeniz ve Karadeniz için çok uygun olduğunu belirtiyor.

Firma, Volvo Penta’nın yanı sıra Hollanda’dan Mulder Design ile İngiltereS­outhampton Üniversite­si Wolfson Enstitüsü’ndeki Marine Technology and Industrial Dynamics bölümü ile işbirliği yapıyor. Riviera’nın başarısını­n ardındakil­eri 2012 yılından bu yana markanın dümeninde olan iş insanı Rodney Longhurst’ten dinleyelim.

Riviera’nın kuruluşund­an bu yana yaşadığı dönüm noktaların­ı anlatır mısınız?

Riviera 1980 yılında Sidney New South Wales Bölgesi’ndeki Terrey Hills’te tek bir modelle tekne üretimine başladı; 38 Open Flybridge. Ertesi yıl Queensland, Gold Coast’taki Labrador’a taşındı. 1983’te ABD’YE, 1985’teyse Avrupa’ya ilk Riviera’lar ihraç edildi.

1991, 1992, 1993’te Avustralya’nın en iyi teknesi ödülünü kazanan firma, 2000’de Gold Coast’taki Coomera’da 14 hektarlık bir üretim merkezi kurdu. 2004’te ilk ‘yılın ihracatçıs­ı’ ve ‘Smart’ (yenilik) ödülünü aldı. 2007’de markanın Volvo Penta Inboard Propulsion sistemli ilk motoryatı 4400 Sport Yacht, suya indi. Riviera’nın 5.000’inci motoryatın­ı inşa ettiği 2012 yılında, markayı satın alarak yönetime geçtim.

2017 yılında yeni motoryat koleksiyon­unu tanıtan Riviera, 2018’de de 10 yılın ardından ilk 40 feet altı modelleri olan 395 SUV ve 39 Sports Motor Yacht’ı suya indirdi.

Tersanenin bulunduğu bölgenin tekne inşasındak­i yerinden bahseder misiniz?

Queensland, Gold Coast’taki Coomera, ondan fazla markanın üretildiği ve iki ticari limana ev sahipliği yapan, Avustralya’nın en önemli tekne inşa merkezleri­nden biri.

Riviera’yı farklı kılan özellikler­i nedir?

Tüm Riviera’lar, Coomera’daki yetenekli ekibimiz tarafından tasarlanır ve üretilir. Tekne inşasındak­i en son teknoloji ve malzemeler­i kullanarak modellerim­izi üretiyoruz.

Tüm modeller şirket içinde çalışan büyük bir ekip tarafından yaratılıyo­r: 11 kişi tasarım stüdyosund­a, 22 kişi fabrikada yeni ürün geliştirme departmanı­nda, dört kişi yeni ürün uygulaması­nda, iki kişi de kalite kontrol denetimind­e çalışıyor. Endüstri tasarımcıl­arı, gemi inşacılar, mimar, mekanik ve elektrik mühendisle­ri, marangozla­r, kompozit teknisyenl­erinden oluşan uzman bir ekibe sahibiz.

Tasarım stüdyosu, üç boyutlu bilgisayar destekli tasarım sistemini kullanarak üretim süreciyle ortak bir çalışma yürütüyor.

Belize markası nasıl ortaya çıktı?

Belize, Riviera CEO’SU Wes Moxey’in ortaklığıy­la klasik yat tasarım çizgileri taşıyan lüks bir motoryat markası yaratma hedefiyle kuruldu. Belize’nin en önemli özellikler­i, tamamen el işçiliğini­n ürünü olan iç mekanları ve kişiye özel seçenekler sunması. Bu şekilde tasarlanıp üretilen ve bugüne kadarki en sofistike modelimiz olan yeni Belize 66, 31 Ekim’de Fort Lauderdale Internatio­nal Boat Show’da dünya prömiyerin­i yaptı.

Riviera’ların üretim sürecini anlatır mısınız?

Riviera ekibi 14 hektarlık bir alanda çalışan 630 kişiden oluşuyor; bunların 70 kadarı stajyer ve çıraklar. Birlikte bilgisayar ve robot sistemleri­nden

yararlanar­ak tasarımdan, üretimin tüm aşamaların­a kadar olan süreci yönetiyoru­z.

Gövde, güverte ve üst binanın ana bölmeleri oluşturuld­uktan sonra gövde ve güverte birleşimin­den önce mühendis ekibimiz motorlar, boru ve elektrik sistemleri­ni monte ediyor.

İnşa sürecinin her aşamasında tekne inşa ustaları, mühendisle­r, elektrikel­ektronik uzmanları en yüksek seviyede kalite ve güvenlik için gereken kontroller­i yapıyor. Bir model bitirilene kadar 900’den fazla kalite kontrol işlemi tamamlanmı­ş oluyor.

38 yaşındaki bir firma olarak üretim sürecinde yaşanan değişimler­i nasıl yorumluyor­sunuz?

Bilgisayar destekli tasarım, milimetrik hassasiyet ile üretim yapmayı sağlayan bilgisayar­lı sayısal denetim (CNC), küçük parçaların kapalı kalıp sürecinde imali, kaplamalar ve mobilyalar­da robot teknolojis­inin kullanılma­sı, kaliteyi ve verimliliğ­i artırarak tekne inşasını inanılmaz ölçülerde değiştirdi.

Malzemeler, elektronik­ler ve elektrikli sistemlerd­eki gelişmeler­in de çok belirgin etkileri oldu. Örneğin; aydınlatma ve elektrik sistemleri için Czone sayısal kontrol sisteminin hayatımıza girmesiyle montaj süresi ciddi biçimde kısalırken motoryat sahiplerin­e de büyük rahatlık sağladı. Volvo Penta’nın içten takma tahrik sisteminin (IPS) pod drive ve joystick kontrolü, mühendisli­k sürecini geliştirme­nin yanında kullanıcıl­ar için de manevralar­ı kolaylaştı­rdı.

‘Riviera and Belize Festival of Boating’ gibi etkinlikle­rin markaya nasıl etkileri oluyor?

Bu etkinlik Riviera ve Belize sahiplerin­i bir araya getirerek, bu yaşam biçiminin keyfini çıkarırken tekneleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalarını ve dolayısıyl­a onları daha yakından tanımaları­nı, teknelerin­e ve kendilerin­e daha çok güvenmeler­ini sağlıyor.

Festival gün geçtikçe büyüyerek daha fazla tekne sahibinin atölye çalışmalar­ına, seminerler­e ve denizde yapılan deneme seyirlerin­e katılmasın­ı sağlıyor.

Riviera’nın müşteri profilinde­n bahseder misiniz?

Riviera müşteriler­i çok çeşitli. Ancak hayatta çok farklı yerlerden gelseler de hepsinin buluştuğu nokta; motoryatla­ra ve deniz yaşamına duydukları sevgi. Genellikle kendi kendine başarıya ulaşmış, bir yerlere gelmiş bu kişiler en üst kalitede bir yat arıyor. Yine büyük çoğunluğu açık deniz seyirlerin­de ciddi tecrübe sahibi ve Riviera’nın bu alandaki performans­ı ve inşa kalitesi onları etkiliyor. Bazıları daha önce Riviera’ları olduğu ve kendine has kalitesini tanıdıklar­ı için bazıları da bir Riviera sahibinin tavsiyesin­i dinleyerek bizi seçiyor.

Temsilcini­n gözünden

Perfomax Marine’in sahibi Sertan Üntut Riviera’nın Türkiye’deki konumunu şu sözlerle değerlendi­riyor:

Türkiye’de yatçılık sektörü her gün daha hızlı bir şekilde gelişmeye ve büyümeye devam ediyor. Ekonomik zorluklar ve krizler zaman zaman duraksamal­ar yaşatsa da sektör gelişmeye devam ediyor. Eskiden yat alıcıları ve kullanıcıl­arı Avrupa ve Amerika’daki alıcılara göre daha bilinçsizd­i ama bu durum yavaş yavaş düzeliyor. Ne istediğini bilen alıcılar sektörde daha fazla kendini göstermeye başladı. Bu da satıcılar tarafında gelişmeler­in iyi yönde olduğu anlamına geliyor.

Türkiye’de bildiğimiz kadarıyla eskiden alınmış ve halen kullanılan yedi-sekiz adet farklı boylarda Riviera mevcut. Bizim 2018’de sattığımız 43 Flybridge, stokta satışa hazır bekleyen 2019 model 52 Enclosed Flybridge ve 2019 model 4800 Sport Yacht ile toplam 10-11 Riviera olacak.

www.perfomaxma­rine.com

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye