Püf noktası
Elbette kışın da seyirdeyiz
Hazırlık
Kışın denize çıkacaksanız, kokpitteki korunaklı alanları ne kadar artırırsanız, denizde o kadar rahat edersiniz. Bu nedenle iyi bir serpinti körüğü kış seyirleri için şart. Bunun yanında eğer rotanızda uzun seyirler varsa otopilot da hayatınızı kolaylaştırır.
Dizel motorlar soğukta çalışırken zorluk çıkarabilir. Bu yüzden akülerinizi dolu tutun. Yakıt deponuzun dolu olması da, kullanmadığınız dönemde depoda kalan alanda oluşabilecek yoğuşma kaynaklı su ayrışmasından ve bakteri kaynaklı tortudan motorunuzu korur.
Eğer tekneniz yelkenliyse, yelken setinizin kış şartlarına uygun olup olmadığını gözden geçirmelisiniz. Planladığınız seyirlere göre fırtına floğu almayı da düşünebilirsiniz.
Yastıkları, minderleri ve yorganları tekneden ayrılmadan vakumlu torbalara koyup 12 volt elektrikli süpürge ya da elektrikli bot pompası (söndürme ayarında) kullanarak havasını çekerseniz rutubeti engellersiniz. Gece teknede kalacaksanız, uyku tulumunu tavsiye ederiz.
Kışın soğuk eller ve ayaklar kadar rahatsız edici bir şey de ‘yaşa’ oturmaktır. Kokpitte minderiniz yoksa ya da su geçirmez kumaştan değilse, konforlu bir kış yolculuğu için bu malzemeden üretilmiş olanlardan yaptırmayı düşünebilirsiniz.
Yola çıkmadan pontonu yosun, teknenin üzerini ise buz tutma ihtimaline karşı kontrol edin. Yosun tutan yüzeyleri temizlemekte ‘kaymaz güverte temizleyici’ kullanabilir, ardından da tuzlu su dökebilirsiniz. Eğer güverteniz buz tuttuysa bir kova tuzlu su ve fırça da yeterli olur.
Hava durumu
Denize çıkma planları yapmadan önce hava durumunu kış şartlarını göze alarak kontrol edin. Meteoroloji uzmanı Gökhan Abur bu yıl kış mevsimi için şunları söylüyor: “Bu sene sert bir kış bekleniyor. Sibirya yüksek basıncı etkisiyle soğuk hava, Balkanlardan ve Kafkaslardan gelerek etkili olacak. İstanbul toprak alanı olarak çok küçük bir alan aslında ama şehirleşme çok fazla, nüfusu hayli kalabalık. Dolayısıyla bu kadar betonlaşan bir yerde kar yağması için havanın çok soğuması gerekir. Yıllardır tekrarlıyorum İstanbul’un kışı 15 Şubat-15 Mart’tır. Bu sene bence biraz daha erken gelecek.”
Rahmetli Sadun Boro ise sonbahar-kış aylarında Ege’deki seyir koşulları için Vira Demir’de şunları yazıyor: “Ekimden itibaren güney yönlü rüzgârlar, kuzey havalarına eklenir, zaman zaman pek kuvvetli eser. Güney Ege’de bu fırtınalar, genelde keşişlemeden gelir ve birkaç gün sürer. Alçak basınç merkezi geçerken kıble, lodos batıya döner, kuvvetli yağmurla son bulur. Sonbahar, kış ve ilkbahar aylarında bu sularda gezerken, havayı kollamak ve korunaklı koy ve limanlarda gecelemek doğru olur. Unutmayın ki, keşişlemeden esen fırtına, sonra aniden batı ve karayele dönecektir. Kaldığınız koyun o havalara da kapalı olmasına dikkat edin.”
Kış mevsiminde uzun geçişler yapmak zorlayıcıdır. Erken kararan havada bilmediğiniz bir limana giriş yapmak zorunda kalabilirsiniz. İnadınıza yenik düşmeyin, gün ışığından yararlanmak için kısa seyirler yapın. Günün sonunda sıcak çorba içebileceğiniz bir limana varmak, sizin ve ekibin moralini yükseltecektir.
Seyirde
Çok kalın az kat kıyafetler giyerek ısınacağınızı düşünmeyin. Soğukta ince ancak kat kat giyinmek havayı daha çok hapsedeceği için en iyisidir. Termal, nefes alabilir kumaştan içlik ve iyi bir tulum yerinde bir yatırım olur. Tulum ve montunuzu kışın sisli gri hava koşullarında görünebilecek canlı renklerden seçin. Birkaç yıl önce aldığınız tekne kıyafetlerini kullanıyorsanız, teknolojinin ne kadar ilerlediğine inanamayacaksınız. Kış seyirlerinde kararlıysanız, yeni bir takım almanın vakti gelmiş olabilir.
İlk üşüyen genelde ellerimiz olur ve bunu önlemenin ilk kuralı elleri ıslatmamaktır. Halatları mümkün olduğunca kuru tutmaya çalışın. Kalın,
termal eldivenler halat ve ıskotalarla uğraşırken çok kullanışlı değildir. Eğer yarım eldivenlerden tercih ediyorsanız parmaklarınızın kuru kalması için, içine bir kat kauçuk eldiven giyebilirsiniz. Teknede jel el-cep ısıtıcılarından bulundurmak da iyi bir fikirdir.
Vücut ısısının çoğunu başımızdan kaybederiz. Bere, baf (boyunluk) soğukta olmazsa olmazlardandır.
Gözlerinizi soğuktan korumak içinse gözlük (askısıyla kullanın) takmalı. Eğer yağmur ihtimali varsa geçen ay ‘Onlar olmadan asla!’ başlıklı yazımızda Gülçin-İsmail Tezdiker’in tavsiye ettiği gibi kayak gözlüğünü de düşünebilirsiniz. Tezdikerler şöyle yazmışlardı: “Dümendeyken dalgalar ve
yağmur suları suratınızda patlayabilir, böyle bir durumda kayak gözlüğü tavsiyemizdir. Güneş gözlüğü su alır, dalış maskesinin burnu kapalıdır, o yüzden kayak gözlüğü on numaradır.”
Ulaşabileceğiniz bir mesafede, termosta sıcak içecekler tutarsanız tekneye girip çıkmadan içinizi ısıtabilirsiniz. Yemek termoslarında sıcak sıcak sizi bekleyen çorba ya da makarna da ekibin yüzünü güldürür.
Buğu-sıvılaşma kış mevsiminde kaçınılmazdır. Isıtma sistemi olmayan bir teknede heç ve lumbozları açarak içeriyi havalandırıp nem seviyesini dışarıyla eşitleyebilirsiniz. Isıtıcı varsa da nemin dışarı atılması için yine tekneyi havalandırmanız gerekir. Diğer bir seçenek olan nem alıcıların kimyasal tiptekileri kısa dönemli kullanımda işe yarar. Enerji sıkıntısı yoksa elektrikli kurutucu tip nem alıcı en iyisi.
Pekiyi ya ısıtma sistemi? Eğer teknede uzun süre geçirecekseniz ve sık sık seyre çıkacaksanız kesinlikle tavsiye ediyoruz. Geçen ay Naviga’da yer alan Kayra Yelken’den Murat Yahyaoğlu’nun yazısında bu konunun detaylarını bulabilirsiniz.
Tekneden ayrılırken
Minderleri, yorganları ve yastıkları vakumlu torbalara koyun ya da nemli kalmışsa evde önceden kurutup tekneye getirin. Yelkenleriniz ve can yelekleri ıslandıysa, kurutmadan tekneye koymayın.
Kışın teknenizi kullanmak istiyorsanız, siz gitmediğiniz zamanlarda da güvende olması için onu fırtınaya hazır durumda bırakmalısınız. Sollare Sailing’in bu konudaki tavsiyelerini hatırlayalım:
Güverte ve havuzluktaki bağlı olmayan parçaları kaldırın ya da sağlam bir şeklinde bağlanın. (halatlar, pasarella, yelkenler vs)
Teknenin içi (salon ve kamaralar) neta olacak. Bağlı olan bir tekne de fırtına sırasında aşırı yatabilir; devrilebilecek malzemeleri dolaba kaldırın.
Lazım olabilecek malzemeleriniz hazır olmalı. Kova, el pompası, kakıç, yedek halatlar, el fenerleri, kıyafet gibi malzemelerinizi kapalı ama kolay ulaşılabilecek yerlere koyun.
Tekne bağlama halatlarını çiftleyin; mümkünse ikinci tonozu alın. Yandaki ve/ veya karşıdaki teknelerden koltuk halatı alın. Halat veya koçboynuzu kopabilir, yedek bağlantı kurun.
Usturmaçaların yerini ve bağlarını kontrol edin. Sadece rüzgâraltını değil, teknenin kıçını ve rüzgârüstündeki kıç omuzluğu (köşeyi) koruyun. Sağlam bağlayın ki yük binince usturmaçalar aşağı kaymasın.
Motor yağını, suyunu ve mazotu kontrol edin. Motoru fırtınada uzun süreli, rüzgâr ve dalganın karşı yönünde yüksek devirde çalıştırmanız gerekebilir.