North'un pruvası
North'tan herkese iyi yıllar!
Takip eden okurlarımız hatırlayacaklardır. Biz 2018 Eylül ayı başında Pasifik Okyanusu geçişini bitirerek Avustralya Kıtası’na ulaşmıştık. Burada Avustralya’nın nerdeyse en doğusundaki Brisbane Şehri’nde, bize göre çok güzel bir marinada yıllık sözleşme yaptık. Niyetimiz burada ya da başka bir marinada iki yıl kadar kalıp kıtayı karadan ve denizden keşfetmek. Planlarımızın başında yeni yıla Sidney’de girmek geliyor. Fiji’de tanıştığımız Avustralyalı bir çift, bizi Sidney’deki teknelerine davet edince her şey daha da güzelleşti.
Biz bu yazıyı yazarken tarih 20 Aralık’tı, eylül ayında ailelerimizi ve dostlarımızı görmek için Türkiye’de üç ay kaldıktan sonra kızımıza döndük. Pasifik’te geçen yedi aydan sonra epey yorulmuş olduğundan keyfi pek yerindeydi. Teknemize kavuşunca beraber geçirdiğimiz yaklaşık 9.000 deniz mili seyrinin anılarına da döndük. Sizlerle bu anıların birçoğunu paylaştık fakat istedik ki dağarcığımızda iz bırakanları tekrar hatırlayalım.
Pasifik bizim için gerçekten çok özel anılar ve anlarla dolu.... ‘Pasific’ kelimesinin İngilizce karşılığı hepimizin bildiği gibi, ‘sakin, uyumlu, uzlaştırıcı, huzurlu’ anlamına geliyor. Biz de tam anlamıyla bunları hissettik ve yaşadık. Sakin ve huzurlu! Gerek denizi, gerek havası, gerek doğası, gerek insanları... Yazılanlardan ve fotoğraflardan ne kadarını aktarabiliyoruz bilemiyorum ama yaşadıklarımız bizde derin izler bıraktı. Yelkenli bir tekneyle en yakın adanın üç gün, en uzağının ise 20 gün sürdüğü uçsuz bucaksız bir mavilik... Adaların her biri diğerinden farklı özelliklere sahip olsa da insan yapısı, fiziksel özellikleri bir yana, genel olarak bildiğimizden çok daha özel... Pasifik kelimesinin anlamı insanlara nüfuz etmiş olmalı ki her biri diğerinden sakin ve huzurlu!..
İnsanlar maddi açıdan genel olarak o orta ve fakir gruptalar fakat diğer taraftan bir çoğumuzdan um daha zenginler! Zenginlik kelimesinin anlamının amınınn bu kadar değişik şekilde kullanılabileceği bizim im de aklımıza gelmezdi. “Fakiriz ama mutluyuz!” diyen o kadar çok insanla tanıştık ve sohbet ettik ki... Bazı küçük atollerde 15-20 kişilik aileler yaşarken, bazı adalarda ise gidişgeliş saatlerinde trafik yoğunluğu yaşanıyor. Bazı adalara haftada bir kez uçak gelirken, bazı adalara günde beş kez sefer var. Bazı adaları nerdeyse herkes bilirken ve oralarda dünyanın en lüks tatil köyleri varken, bazı adalarda anneler yeni doğmuş bebeklerine süt bulamıyor. Yani anlatmak istediğim, böyle bir tabloda bile insanlar sahip oldukları huzurun farkındalar. Farkındalık hepimizin ihtiyacı olan bir duygu!
Bu satırlarımızda seyirle, tekneyle ilgili bir şey bulamamış olabilirsiniz. Fakat eminim denizin bize öğrettiklerinden kısa da olsa böyle bir paylaşım belki hepimize iyi gelecek.
Denizlerle kalın…