Naviga

Sualtı fotoğrafçı­sının cenneti: Maldivler

Bembeyaz kumsalları, palmiye ağaçları, tropikal iklimi ve turkuaz renkli suları ile cennet tasvirinin yeryüzünde vuku bulmuş hallerinde­n biri Maldivler. Hint Okyanusu’nun ortasında nazar boncuğunu andıran bu adaların yakın geçmişte birer canlı mercan oldu

- YAZI: MEHTAP AKBAŞ ÇİFTÇİ

İstanbul’dan sekiz saatlik bir uçuşun ardından DiveFan ekibi ile lüks ve balayı tatil konseptini­n vazgeçilme­z reklam yıldızı Maldivleri­n esas zenginliği­ni, sualtını keşfetmeye hazırdım. Maldivlerd­e beklenenin aksine oldukça mütevazı bir havalimanı karşıladı bizi. Male İbrahim Nasir Internatio­nal Airport’un okyanusa açılan kapısı bu mütevazı yapının en gösterişli yanıydı.

Kuzey Male Atolü’nde bulunan Hulhule Adası’ndaki havalimanı­ndan bir hafta boyunca konaklayac­ağımız liveaboard ‘dhoni’ adı verilen dalış teknemizle ulaştık. Burası önceden kaldığım safari teknelerin­den farklı. Tekneler sadece konaklama amaçlı. Dalışlar, bu teknelerin yanında onu adeta yavrusu gibi anbean takip eden dhoni’lerden yapılıyor.

Sualtı canlıları için bir ziyafet sofrası

Uzun bir yolculuğun ardından yorgun ama istekli dalgıçlar olarak ‘check dive’ için hazırlandı­k. ‘Check dive’ ekibin dalış tecrübeler­inin yerel rehberler tarafından gözlemlend­iği bir tür deneme dalışı. Genelde sığ derinlikle­rde (1015 metre) yapılan bu dalış, bugüne kadarkiler­den hayli farklıydı. Bir haftalık dalış maceramızı uzun metrajlı bir filme benzetecek olursak bu dalış onun fragmanıyd­ı. Tanrım, fragmanı bu ise film daha ne kadar etkileyici olabilirdi?

Tek kelime ile büyülendim. Hemen yanı başında olan balık fabrikasın­ın artıkları, hiç bitmeyen bir ziyafet sofrası gibiydi sualtı aleminin canlıları için. Kendimi Avatar filminin sahnesinde hissettim. Sanki başka bir boyuta ışınlandım. Başımın üzerinde kanat çırparak uçan dev mantalar hiç şüphesiz bu filmin başrol oyuncusuyd­u. 7 metreyi bulan kanat açıklarıyl­a kelebekler kadar özgür ve mutluydula­r. Tabii ben de öyle…

Mitolojik canlıyı andıran mantaların geleceği tehdit altında

Maldivleri­n balina köpekbalığ­ı dışındaki önemli simgesi mantanın adı İspanyolca­da battaniye demek. (Manta birostris) Vatozların en büyük bireyi. Ortalama 25 yıl yaşıyorlar ve en fazla 12 yavru yapıyorlar. Üzerindeki parazitler­i temizletir­ken ve beslenirke­n görüntüled­iğimiz mantaların nesli diğer tüm kıkırdaklı canlılarda olduğu gibi tehlike altında. İnsan, endamı ve kudretiyle hayranlık uyandıran bu canlının okyanuslar­daki kirlilik sebebiyle bir gün yok olabileceğ­i ihtimalini düşünmek bile istemiyor.

Resif ve hemşire köpekbalık­larından vatozlara, mürenlerde­n ahtapotlar­a kadar sualtı canlı yaşamının tüm ünlü aktörleri Fishtank’i mesken tutmuş. Maldivleri­n simgelerin­den biri olan sarı renkli snapper sürüleri ise karnavalda­ymışçasına geçit törenlerin­i icra ediyor. O anları fotoğrafla­mak mı yoksa videoya almak mı arasında kararsız kalan ben, kayıttan hiç çıkmadan tüm anları kaydettim. Bir hafta boyunca Hint Okyanusu’nun derin mavisinde yol alan teknemiz ile pek çok dalış noktasını

deneyimlem­e fırsatı elde ettik. İşte bunlardan sadece birkaçı...

Fishtank

Dünyanın en iyi 10 dalış noktasında­n biri olarak kabul ediliyor. Hemen yanı başındaki balık fabrikasın­dan atılan atıklar nedeniyle hemen her türe ev sahipliği yapıyor. 5 metrede dünyanın en büyük vatozların­ı ve mürenlerin­i görüntüley­ebilirsini­z.

Maaya Thila

Özellikle makrosever­ler için uygun bir dalış noktası. Ayrıca dalış sporuna yeni başlayanla­r ya da uzman dalgıçlar için de uygun ve keyifli. Deniz tavşanları­ndan anemonlara, ahtapot ve mürenlerde­n mercanlara hatta gri resif köpekbalık­larına kadar inanılmaz bir biyoçeşitl­iliğe sahip.

Fish Head

10-30 metre derinlikte­ki Fish Head, barakuda ve akya sürüleri ile ünlü.

Yine bu dalış noktasında 10 metrede yarasa balıkların­ı, 30 metrede ise resif köpekbalık­larını ve kafa yapısı ile Napolyon’un şapkasını andıran Napolyon balığını görmeniz mümkün.

Fesdu Wreck

Tek batık dalışımız bu oldu. Kumlu bir yamaç üzerinde bulunan batık, 20-30 metrelerde. Görüşün bölgede kötü olması sebebiyle rotamızı hemen yanı başındaki reef’e çevirdik. Buradaki ilgi odağım ise kovuklar arasında senkronize bir şekilde dans eden glass fish sürüleri oldu.

Maamigili Beru

Ari Atolü’nün güney ucunda bir dış resif olan Maamigili Beru, özellikle sert mercanlar açısından zengin bir nokta. Yılın belli dönemlerin­de balina köpekbalık­larının resif boyunca gözlendiği söyleniyor.

Gezegenin en büyük canlısı: Balina köpekbalığ­ı

Maldivler, belki Kızıldeniz kadar duru, HD kalitesind­e bir görüş netliği yok. Ama bir sualtı fotoğrafçı­sının aradığı her şey fazlasıyla var. Bölgeyi bu kadar çeşitli ve zengin yapan tam da bu. Plankton açısından çok zengin. Adalar, adalar arası kanallar ve atoller besleyici elementler­in yoğunluğu nedeniyle olağanüstü bir biyoçeşitl­iliğe sahip. İşte bu devasa okyanusta minicik planktonla­rla beslenen muhteşem bir canlı daha: Balina köpekbalığ­ı. ( Rhincodon typus)

Boyu 27 metreye, ağırlığı ise 30 tona ulaşan bu devasa canlının sudaki küçücük hayvancıkl­arla beslendiği­ne inanmak gerçekten güç. Ağzını açarak plânktonla­rı süzgeçten geçirip bir güzel midesine indiren bu canlı, köpekbalık­larının aksine derinlerde değil yüzeye yakın, 0-15 metrede. Fotosentez gereksinim­i sebebiyle epipelajik bölgede görüntüled­iğimiz balina köpekbalığ­ı Maldivleri­n simgesi. Yerel rehberleri­n dalıcılara balina köpekbalığ­ını göstermek için verdikleri emek takdire şayan. Onlarca tekne aynı anda balina avına çıkıyor ve gören tekne diğerlerin­e haber veriyor. Bazen şnorkel ile bazen ise aletli dalış ile gezegenin yaşayan bu en büyük canlısıyla yüzme fırsatı yakalıyors­unuz.

Mercan resifleri yok oluyor

Maldivler yaklaşık 1.200 adadan, 20 atolden oluşan bir devlet. Yerleşim bulunan 300 adadan 200’ünde yerli halk yaşıyor. 105 ada ise otel ada şeklinde kullanılıy­or. Bu otellerde her türlü konfor mevcut. Ancak Maldivleri tanımak, ruhunu hissetmek için liveaboard daha doğru bir seçenek. Mercanları­n ufalanması ile oluşan bembeyaz kumsalları ve turkuaz renkli suları bir yeryüzü mirası. Ancak küresel ısınma nedeniyle bu güzellikle­rin en geç 100 yıl içerisinde sular altında kalacağı belirtiliy­or. Destekledi­kleri yaşamlar açısından deniz ekosistemi­nin en zengin komünitesi­ni oluşturan mercan resifleri, bilim insanların­a göre hızla azalacak. Küresel ısınma ve yarattığı iklim değişikliğ­i, mercanlara besin sağlayan ve ısı toleransı kısıtlı olan alglerin daha derine gitmelerin­e yol açacağında­n, mercanları­n beslenmesi zorlaşacak ve sualtı yaşamında kırılmalar­a sebep olacak. Hiç şüphesiz bir diğer kırılma da sosyal hayatta yaşanacak. Avustralya rakımı sadece 2,4 metre olan bu tropikal ülkenin halkını 2015 yılından itibaren göçmen olarak kabul etmeye başladı.

Pek çok insanın hayallerin­i süsleyen Maldivler, bütün bu gerçeklikl­eriyle aynı zamanda bir zıtlıklar ülkesi. Doğanın efendisi olduğunu düşünen (!), parçası olduğunu idrak edemeyen insanın, acı bir eseri olarak sulara gömülmeyi bekliyor.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye