Tanışabilir miyiz?
1973’ten bu yana binlerce tekne üreten Cantiere del Pardo’nun ödüllü yatları Pardo Yachts, artık Tezmarin temsilciliği ile Türkiye’de. 38, 43, 50 feet’lik üç modeli olan sportif marka, serinin en küçüğü ile gönlümüzü çelmeye hazırlanıyor.
Cantiere del Pardo, 4.500'den fazla kaliteli, konforlu ve yüksek performanslı yatı suya kavuşturan bir tersane. Projeden tanıtıma kadar her aşamada kontrol ve yüksek kaliteyi garanti etmesi sayesinde dünyanın en prestijli tersaneleri arasında yer alıyor. Bu deneyimle şekillenen Pardo Yachts modellerinde her ayrıntı ince ince işlenerek ve sahibine özel hale getirilerek üretiliyor.
Şimdi bu farklı İtalyan tasarımları Tezmarin temsilciliği ile Türk sularına geliyor. Birbirinden farklı kategorilerde 12 ayrı markanın Türkiye'deki resmi distribütörlüğünü 24 yıldır sürdüren Tezmarin'in CEO'su Vedat Tezman, “1996 yılından bu yana edindiğimiz tecrübeyle dünyanın en prestijli markalarının satış ve satış sonrası hizmetlerinde müşterilerimize, profesyonelce ve en iyi kalitede hizmet sunmaya devam ediyoruz. Dünya genelinde her modeli ödülle taçlandırılmış yeni İtalyan markamız Pardo Yachts'ın Türkiye distribütörlüğünü almış olmaktan gurur duyuyor, yeni markamızı bu tecrübe, kalite ve güvenle Türkiye'de en iyi şekilde temsil edeceğimize inanıyoruz” dedi.
Marka, Pardo 43 ve 50'nin başarısından sonra serinin en küçüğü 38'i suya kavuşturdu. Hemen ardından gelen Barca Dell'anno 2019 ve Powerboat of the Year 2020 ödülleri küçük kardeşin denizlerde adından sıkça söz ettireceğini kanıtladı. Sınırsız kişiselleştirme, tarz ve güvenlik gibi cömert detaylarla şekillenen Pardo 38, aynı zamanda markanın sularımızda seyrederken göreceğimiz ilk modeli.
Daima ileri
Markanın “Güç, zarafet, rahatlık, işlevsellik ve kişiselleştirme ile eş anlamlı” diye tanıttığı Pardo 38, performans, hız ile birlikte yüksek kalite ve iyi tasarımın başarılı bir harmanı.
Tekne güverte üzerinde dolaşırken güvenli ve rahat hareket imkanı sunuyor. Pardo 38'in karakteristik çizgilerini tamamlayan T-top'ı pupa tarafındaki yemek/dinlenme alanını kaplayabiliyor. T-top istenirse elektrikli bimini ile kaptan köşkü alanını kaplayan pre-preg karbon teknolojisiyle inşa edilmiş. Üç kişilik geniş güneşlenme bölümü ile pruvada ve kıçta iki kanepe ve altı kişilik alana izin veren katlanabilir bir masa bulunuyor.
Aydınlık ve ferah iç mekanlar, ideal tavan yüksekliği ve detaylı bir tasarımla sağlanan doğal havalandırma sayesinde çok daha geniş bir tekne atmosferi yaratılıyor. İç mekanda iki farklı yerleşim planı arasında seçim yapılabiliyor. Standart düzende, çift kişilik yataklı bir kamara ve ayrı bir duş-tuvalet yer alıyor. Ayrıca Pardo
38'de iki adet tek kişilik yataklı ikinci bir kamara alternatifi var. Her iki yerleşimde de 38 feet'lik bir alanda kullanışlı bir mekan dağılımı yaratılmış. Detaylara ve kaliteye gösterilen özen, İtalyan stiliyle şekillenen Pardo 38'i göz alıcı bir tekneye dönüştürüyor. Çok çeşitli motor konfigürasyonu olan tekne standart olarak Volvo Penta V6-280 CV ile donatılıyor; azami 50 knot'a ulaşarak performansıyla da etkiliyor.
Teknik özellikleri
Tam boy: 11,90 metre
En: 3,60 metre
Su kesimi: 0,90 metre Ağırlık: 7 ton
Yakıt kapasitesi: 1.000 litre Su kapasitesi: 180 litre
www.tezmarin.com
Herkes bir alanda bir şekilde hizmet verebilir. Ancak hizmetin kalitelisini çok az kişi sunabilir. Kaliteli hizmet vermenin yolu, işini sevmek, önem vermek ve her iki tarafı da memnun edecek bir sonuç ortaya çıkarmaya odaklanmaktan geçer. Bu sadece tekne üretiminde değil, her alanda geçerli. Denizcilik dünyasında işini hakkıyla yapan, hizmeti en kaliteli şekilde sunmaya özen gösteren firmalardan biri de iç tasarım konusunda uzman Ekinoks
Interior. Her ikisi de iç mimar olan Göksun ve Elif Demirel kardeşlerin 2001 yılında kurduğu Ekinoks Interior, Tuzla'daki
2.300 metrekarelik atölyesinde tekne ve gemilere iç tasarım hizmetinin yanı sıra mobilya da üretiyor. Son derece üretken bir ofis olan Ekinoks Interior sunduğu profesyonel hizmeti bir yıl önce teslim ettiği refit projesi Paradis'le bir kez daha kanıtladı.
Demirel kardeşler Benetti Tradition
Supreme 108 serisinin ilk üretimi olan Paradis'in sahibiyle daha önce birçok kez çalışmış. Paradis'in refit projesinin kendilerine ulaşması da daha önceki çalışmalarında müşterilerinin memnuniyeti sayesinde olmuş. Paradis'in sahibiyle daha önce 63 metrelik motoryat Irimari ve 32 metrelik motoryat Ocean Dream projelerinde çalıştıklarını söyleyen Göksun Demirel, 2016 yılından bu yana söz konusu kişinin teknelerinin iç
mekanlarını oluşturduklarını söylüyor. Paradis'in sahibi, Fransa'nın güneyinde kullanabileceği yeni bir tekne ihtiyacı duyduğunda, 2014 yapımı bir Benetti'yi tercih etmiş ve refit'ii için bir kez daha Ekinoks Interior'la el sıkışmış. Göksun Demirel, Paradis'le ilgili şu bilgileri veriyor:
“Teknede dört misafir, bir ana kamara ve biri üst güvertede olmak üzere iki adet salon bulunuyor. Ana güverte ve üst güvertede dış mekanda oldukça geniş oturma ve yemek alanlarına sahip. Ayrıca flybridge'te de güneşlenme alanı ve bir adet jakuzi bulunuyor. Boyuna göre mekan hacimleri gayet ferahtı fakat serinin ilk teknesi olduğu için biraz da prototip mantığıyla, bütçeyi düşük tutmak adına basit bir iç mekan tasarımı yapılmıştı. Tüm iç mekanda tekdüze beyaz lake üzeri patine duvar panelleri ve mobilyalar gözü çok yoruyordu.”
Bütçeye uyumlu iş
Göksun Demirel proje kendilerine ulaştığında müşterinin talebinin, diğer teknelerinde alışageldiği standardın bu teknede de sağlanması olduğunu belirtiyor. Bunun için iç mekanın ve dış mekan oturma yemek alanlarının tamamen sökülüp yenilenmesi, buna bağlı olarak da tüm tesisat, elektrik, elektronik sistemlerinin değiştirilmesi gerekiyordu. Tekne sahibi, mobilya haricinde bu tür altyapı işlerinin de Ekinoks Interior tarafından yürütülmesini talep etmişti.
Refit, var olan bir ürünün yeni şekle sokulması sonucu ortaya çıkan bazı kısıtlamalar sebebiyle yeni tekne üretiminden çok daha zor bir iş. Göksun Demirel, refit işinde en önemli konunun yapılacak iş kalemlerinin başlangıçta toplu olarak belirlenip satın alma ve imalat planının buna göre oluşturulması olduğuna dikkat çekiyor. Bu sayede sürprizler azaltılıyor ve düzgün bir işleyişle proje zamanında teslim edilebiliyor. İşte bu noktada Ekinoks Interior'un projeye olan profesyonel yaklaşımı devreye girmiş. Göksun Demirel şöyle devam ediyor:
“Müşterinin mobilya harici iş kalemlerini de bize teslim etmesi dolayısıyla tüm organizasyon tek elden çıktığı için planlamamızı kendi içimizde oluşturabildik. Ayrıca müşteriyi tanıdığımız için isteklerini proje başında
ortakça belirlememiz daha kolay oldu.
İlk iş olarak tasarım dosyası ile seçilen tüm ürünlerin ve altyapı işlerinin genel bütçelerini hazırlamaya giriştik. Genel bütçe müşterinin planladığından yüksek çıkınca müşteri isteği doğrultusunda geri dönüp tasarım dosyası ile gelen dekoratif malzeme seçimlerini gözden geçirdik ve muadil ürünler üzerinden bu sefer Ekinoks olarak biz bir ürün dosyası ile alternatif bütçe sunduk. Bütçe kabul edildi. Bunu yaparken de orijinal tasarımın havasını bozmamaya çalıştık. İşin sonunda müşteri ona sunulan render'lara ve bütçesine uyumlu bir iş teslim almış oldu. Tasarımcı da sonuçtan memnun kaldı.”
Ekinoks Interior, Şubat 2018'de Beiderbeck Designs tarafından tohumu atılan projeye bir ay sonra dahil oldu. Tekne, Ekim 2018'de Tuzla Viaport Marina'da kurulan hangara girdi ve iç mekanda söküm başladı. Aralık gibi altyapı tesisat ve mermer montajlarına başlandı. Ölçülerin alınması, imalat çizimlerinin yapılmasıyla Ocak 2019'da mobilya imalatı başlandı. Mayıs ayı gibi de mobilyalar monte edildi. Paradis, tıkır tıkır işleyen planlı bir çalışmayla Temmuz 2019'da sahibine teslim edildi.
Mutlu müşteri
Ekinoks Interior Paradis'in refit'inde kaplama olarak çok fazla bulunmayan ve ebatları dar olan limon ağacını kullandı. Bunun yanı sıra venge ağacı, bakır, sedef, siyah parlak lake, zeminlerde de Merbau parke tercih edildi. Kulp ve kapı kolları özel üretim yaptırılıp sedef kakmalarla süslendi. Özel üretim paslanmazların hepsi PVD kaplama ile bakır rengine çevrildi. Sanat eserleri konsepti, deniz canlılarının siyah beyaz fotoları olarak belirlendiğinden The British Institute of Radiology'den fotoğrafçı Hugh Turvey, bu proje için özel olarak deniz canlılarının röntgen fotoğraflarından oluşan bir seri oluşturdu. Refit'in montaj ayağı iki buçuk ay gibi kısa bir sürede gerçekleştirildi ve projenin en zorlayıcı kısmı da bu oldu.
Projenin dikkat çeken özelliğini sorduğumuz Göksun Demirel yanıtına, çıkış noktasının tekne sahibinin ilk teknesi olan 63 metrelik motoryat Irimari olduğunu belirterek başlıyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Müşterimiz açık renk kaplamalar ve bakır kombinasyonunu seviyor. Bu boy tekneler için normalde bu kadar işçilikli bir iç mekan pek göremezsiniz çünkü hem bütçe hem de zaman açısından proje planlarına çok uygun olmaz. Tasarımcı da genelde 100 metre ve üzeri projelere çalışan bir ekip.
Paradis, imalat çizimlerinden teslimine sekiz ay gibi bir sürede teslim edildi ve bizim çok sevdiğimiz incelikli bir iş oldu. Sonuçta çok detaylı bir iç mekan çıktı ortaya. Müşterinin kendisi de tekneyi ilk defa tamamlanınca gördü ve ilk tepkisi “Teknemi Rolls Royce'a çevirmişsiniz” demek oldu. Tekne sahibi Paradis'in tamamlanmasıyla büyük teknesine gitmeyi pek tercih etmemeye başladı. Paradis'i tüm aile çok sevdi.”
Konumuz dönüyor dolaşıyor
COVID-19 salgınına geliyor. Görünen o ki pandemi, Ekinoks Interior'un işlerini pek de etkilememiş. Firma şu anda Aes Tersanesi'ne, 90 metre refit projesinde hizmet veriyor. Göksun Demirel, teknenin 1.000 metrekarelik tavan alanının yanmaz panellerden üretildiğini söylüyor. Ayrıca Fransa'da CDA Tersanesi'nde serinin dördüncü gemisi olan MSC Virtuosa yolcu gemisinin tiyatro salonundaki çalışmaları devam ediyor. Proje ekim ayında teslim edilecek. Ekinoks'un Bodrum'daki
Esen Yacht'la 42 metrelik bir yelkenli projesi de eylül ayında tamamlanacak. Göksun Kardeşler tüm bunların yanında Irimari'nin salonlarındaki refit'i de tamamlamak üzere. Salgının sektöre etkisini sorduğumuzda Göksun Demirel şunları söylüyor:
“Biz yat ve yolcu gemisi olarak iki benzer ama dinamikleri çok farklı sektörde hizmet veriyoruz. Pandemi boyunca iki sektörde de sürekli yeni projelerin teklif talepleri için çalıştık. Bunların ne kadarı beyin jimnastiğiydi, hangileri gerçeğe dönecek ilerleyen günlerde göreceğiz. Ama yurt dışındaki yolcu gemisi siparişlerinde şu an için bir iptal yok onu söyleyebilirim. Tasarımlarla ilgili olarak yolcu gemilerinin en önemli konusu olan yolcu sirkülasyonu ve buna bağlı olarak genel yerleşimlerin değişimi sıkça konuşuluyor, çevrimiçi forumlarda öneriler tartışılıyor. Yat sektöründe tasarımı nasıl etkiler bilemiyorum ama mürettebat ve misafir alanları geçişleri sanırım tekrar değerlendirilecektir.”
www.ekinoksinterior.com