Sinir uçlarına hücum eden sosyal medya
Değerli okurlar merhaba. Bilimsel göstergelere göre IQ ortalaması tüm dünyada durmaksızın geriliyor. Nüfusun aralıksız ve dengesiz artışı ile birlikte ele alındığında göründüğünden daha da kötü olduğu şüphe götürmez bir gerçek olan bu durumun temel nedenlerinden biri de sosyal medyanın sağladıkları mı? İşte bu soru gerek bilim dünyası, gerekse teknoloji dünyasında sıklıkla konuşuluyor. Kısa ve genellikle anlatımdan uzak videolar, belli belirsiz ifadelerle geçiştirilen tweet adlı cümlecikler, zamanı harcatırken beyni sadece bir dakika sonra unutulacak içerikle tıkayan çok sayıda Facebook paylaşımı, Instagram’ın aynı yüzün farklı açıları şeklindeki odağı… Karmaşadan uzak içeriğin önemi gün geçtikçe artıyor; aniden çıkagelen reklamlar ise konunun başka bir boyutu. En nihayetinse ise araştırmaya ya da bir konuya dair harcanması daha önce çok normal olan sürece duyulan ihtiyaçsızlık tavan yapıyor. Tablonun bu ince ve siyah çizgilerinin derinlerine aslında 10 sene öncesinden başlamak gerekli… 10 sene öncesinden itibaren dünya, akıllı telefon ve internetin yaygınlaşması olguları ile tanıştı. Daha öncesinde evde veya iş yerindeki bilgisayar üzerinden ulaşılan sınırlı sayıdaki –çoğu açık ve doğrulanabilir- bilginin cepte taşınabilen cihazlardan erişilebilir forma kavuşması, boyut değiştirmesi ile birlikte işin seyri bambaşka noktaya uzandı. İnsanoğlu artık çabuk tüketebiliyordu. Üstelik hemen her alanda bir şeyler üretedebiliyordu. 2G’den 3G’ye geçişle birlikte daha da yoğun üretim ve tüketim başladı. Kaos yükseliyor… Facebook ve Twitter ile birlikte sosyal medya kavramı hayatın damarlarına çılgınca bir hızla taşındı. 2010’ların başına gelinirken küresel medya tarafından desteklenen akım, hemen herkesin ‘bir kullanıcı hesabı’ ile karıştığı uçsuz bucaksız bir karmaşaya dönüşüyordu. Facebook’ta ilk meta; ‘Eskiden tanıdığınız insanları bulun, ilkokul arkadaşınız burda’ şeklinde başlarken; Twitter’ın seyrini etkileyen aktörler ünlüler ve sağladığı etkileşim imkanı olacaktır. Herhangi biri, dünyanın en önemli futbolcusuna ya da haber spikerine mesaj gönderebiliyordu Twitter sayesinde. Konu mention bir hal almıştı özetle… Sosyal ağların genel bir vasat bilgi ortamı oluşturduğuna şüphe yok. Her ne kadar medya nezdinde büyük önem taşısa da platformun yanlışlarla dolu olduğu ve sürükleme özelliği ile birlikte ‘insanoğlunu daha da düşürdüğü’ görülüyor. Bu tablonun dışındaki içerik ve kişileri izlemek ise en doğru tercih gibi görünüyor. Bu nedenle YouTube’da, Twitter ve Instagram’da takip ettiğiniz kimseleri gözden geçirmeye ne dersiniz? Facebook arkadaş listenizi bile güncelleyebilirsiniz hatta. Unutmayın, zaman o kadar değerli ki. Dopdolu içeriği ile Newtech Ağustos sayısına hoşgeldiniz…