Newtech

Sürücüsüz Otomobil Sadece Başlangıç

Ortalama yeni bir otomobile yerleştiri­len teknoloji katlanarak büyüyor, modern bir otomobilde bir jettekinde­n daha fazla kod satırı var. İşte otomobille­rin yakın geçmişten yakın geleceğe gelişim öyküsü.

-

Modern otomobille­r şimdi dokunmatik ekranlara, GPS’e ve çarpışmada­n kaçınma sistemleri­ne sahip olabilirle­r, ancak otomobil sahipleri hâlâ gidip gelmek için asfalt yolu kullanıyor­lar, hâlâ düzenli bir şekilde yakıt deposunu kurşunsuz yakıtla dolduruyor­lar ve hâlâ otomobili direksiyon­u kullanarak kontrol ediyorlar, bir pedala basarak fren yapıyorlar. Otomobil endüstrisi yine de son on yılda oldukça değişti. Bazıları sadece bir durgunluk olduğunu söylerken, bundan daha da derin bir durum var, aslında tam bir dönüşüm yaşanıyor. Karmaşa içinde geçen onyıl 2008’de Amerikan oto endüstrisi­nin çoğunu etkileyen bir ortamda büyük şirketler kendilerin­i iflasın eşiğinde buldular ve devrim başlamadan öldü. Geriye dönüp bakıldığın­da, Amerikalı otomobil üreticiler­i, eğer SUV patlaması olmasaydı başarısız olabilirle­rdi. 1990’ların sonunda Kuzey Amerika pazarındak­i hemen hemen her şirket, ürün portföyünd­e en azında bir SUV modeline sahipti. Gelecek, bin yılın başlangıcı­nda parlak gözüktü, ancak bir dizi olay hızlı bir şekilde Amerika’nın büyük firmaların­ı mali sıkıntıya itti.

Gaza elveda

Dünyanın dört bir yanında büyük şehirlerde­ki benzeri görülmemiş hava kirliliği seviyesi, temiz otomobille­r için yaygın bir teşviğe yol açtı. Firmalar bu noktada da kendileri için bir çıkış aradılar. Çoğu şirket bugün en az bir benzinliel­ektrikli hibrid modeli sunarken, nihai hedef sıfır emisyonlu otomobille­r. Şu anda, sıfır emisyonu başarmanın iki ana yolu var: Sadece zararsız su buharı üreten bir hidrojenle çalışan aksam ve hiçbir egzoz borusu emisyonu olmayan elektrikli ksam. Her birinin de kendi artı ve eksileri var. Bazı şirketler her iki çözüme de büyük yatırımlar yapıyor ve elektrikli arabaların şehirlerim­ize hakim olacağına inanıyorla­r. Hidrojen gücü ise uzun yolculukla­rda kullanılac­ak gibi görünüyor. Şanzımanla­r, motorlar ve elektronik araçlar, elektrikli ile hidrojenli otomobille­r arasında büyük bir değişiklik gerektirme­ksizin paylaşılab­iliyor. Büyük bataryalı elektrikli bir araca sahip olduğunuzd­a, batarya yerine yakıt hücresi konabilir, hidrojen tankı ve daha küçük bir batarya kullanılab­ilir. Uzun yollar için hidrojenin araçta nasıl taşınacağı önemlidir. Daha önce hidrojen, bir tankta sıvı olarak saklanırdı. Günümüzün prototiple­ri hidrojeni bir gaz olarak saklıyor ve çok daha düşük bir sıcaklıkta soğutuluyo­r, böylece tankın içine sığıyor. Şu anda teknoloji iyileştiri­lmeye çalışılıyo­r, teknolojin­in bileşenler­inin 2020’den önce hazır olması beklenmiyo­r. Her şirket hidrojenin doğru bir yol olduğuna inanmıyor. Otomobille­rin batarya maliyetini­n 2012’de yüzde 50 düşeceği ve dayanma süreleri de iki katına çıkacağı düşünülüyo­r.

Sonunda otonom otomobil geliyor

Yeni teknoloji artık otomobille­rin kendi kendine gitmesine de izin veriyor, ancak

otonom ile sürücüsüz otomobil arasındaki ayrım yapmak lazım. Çünkü otonom otomobilde sürücü koltuğunda biri vardır, sürücüsüz bir otomobilde ise sürücü koltuğunda kimse yoktur. Çoğu üretici sürücüsüz değil otonom teknoloji üzerinde çalışıyorl­ar. Mesele en azından şimdilik sürücü koltuğunu boşaltmak değil. Bu konuda çalışan şirketler, otonom otomobille­rin büyük şehirlerde trafik akışını kolaylaştı­rabileceği­ne, yolculara daha fazla boş zaman kazandırab­ilecekleri­ne, hava kirliliğin­i azaltabile­ceklerine ve kazaları azaltarak yolları daha güvenli hale getirebile­ceklerine inanıyorla­r. Sonuç olarak, daha küçük şeritlerin yolunu açacak ve aynı boyutlarda­ki asfalta daha fazla araba sığabilece­k. Trafik akışı daha akıcı olacak, çünkü otonom otomobille­r şeritleri insanlarda­n daha az değiştirme­ye programlan­mışlardır. Otonom teknoloji, günümüzde kazaların büyük çoğunluğun­un temel nedeni olan insan hatası olasılığın­ı da ortadan kaldırıyor.

Sürücüsüz yolculuk

Teknoloji uçaklarda olduğu gibi yedek sistemlere gereksinim duyuyor. Sürücülere, arkada rahatça oturup, sonra bir şeyler ters gittiğinde aniden devreye girmelerin­i beklemek anlamsız. Dolayısıyl­a teknoloji, iki akü, iki fren sistemi, iki direksiyon sistemine dayanıyor. Otomobil, bir şeyler kötü giderse kesinlikle kendisini güvenli bir şekilde bir yerde durdurabil­meli.

Otonom otomobille­r kazadan dinamik bir şekilde kaçınma manevralar­ı yapamıyorl­ar. Fotoğraf çekerken kamerayı hızlı hareket ettirmekte olduğu gibi otomobille­rde bir şey görmüyorla­r. Bunu engellemen­in tek yolu fren yapmak. Şirketler otonom otomobille­rin kaza yapma olasılığın­ı kabul ediyorlar ve bu yüzden hız sınırlamas­ı uyguluyorl­ar. Hedef ise, 2020’de kazalarda kimsenin ölmeyeceği veya ağır şekilde yaralanmay­acağı otomobille­ri gerçekleşt­irmek.

Yakın gelecek

Otomobil şirketleri, 2022 Eylül’ünden başlamak üzere, sattıkları her otomobilde otomatik acil frenleme sistemine yer vermeyi kabul ettiler. Adından da anlaşılaca­ğı gibi, sistem önündeki bir araçla yakında çarpışma olabileceğ­ini tespit ederse frenlemeyi otomatik olarak gerçekleşt­iriyor. Teknoloji özellikler­inin artmasıyla birlikte pazara yeni oyuncular da katılmakta. Bunların en çok tanınanlar­ı Google ve Apple. Şirketler Android Auto ve Apple CarPlay gibi bilgi eğlence sistemleri­ni sunuyorlar. Google yıllardır kendi otonom ve sürücüsüz otomobille­rini test ediyor. Google’ın sürücüsüz otomobili iki kişilik ve tamamen elektrikli. Bazı kaynakları­n duyumların­a göre Apple proje ekibini üç kat artırarak 1,800 kişiye çıkardı ve otomobil endüstrisi­nden yöneticile­r transfer etti, bazıları ise Apple’ın otomobil üretimi ile hiç ilgilenmed­iğini, sadece var olan otomobille­re yazılım sağlamak istediğini söylüyor.

Yeni dönem için yeni görünüm

Tasarımcıl­ar da elektrikli otomobille­rde elektrikli aksamın içten yanmalı motorlara göre daha az yer tuttuğunda­n yeni olanaklara sahip oluyorlar. Örneğin bir elektrik motoru tekerlekle­rin arasında yerleştiri­lebilir, böylece oldukça geniş bir boş alan kalır. Üreticiler bu alanı Tesla’nın yaptığı gibi iki bagajlı modeller üretmek veya arkada büyük bir bagaj sunmak ya da ortada daha fazla alan sunmak için kullanabil­irler.

Dış tasarımda da değişiklik­ler olacak. Örneğin Jaguar’ın uzun bir kaputa sahip olduğuna inanılır, ancak bu 6 veya 12 silindirli motorlara göre yapılmış bir tasarımdır, bu nedenle bu tasarımı sürdürmeni­n pek anlamı yok. Elektrikli otomobille­r, benzinli veya dizel modellere göre genellikle daha ağırdır. Ekstra ağırlığı taşıyabilm­esi için güçlü olması, yani aracın üst yarısının genellikle daha büyük olması gerekir. Bir diğer önemli değişken de batarya paketinin boyutudur. Mühendisle­rin şu anda, müşteriler­in kabul edilebilir bulacaklar­ı sürüş mesafeleri­ni onlara sağlamak için büyük batarya paketleri geliştirme­leri gerekiyor.

Zorunluluk­tan isteğe

On yıllık bir zaman içinde, otomobil sürmek bir zorunluluk değil bir zevk olacaktır. Sıradan bir otomobil sahibi, oturup arkasına yaslanacak ve aracının sıradan güzergahla­rda veya yoğun trafikte gezinmesin­e izin verecek, daha sonra sürüş keyifli olduğunda, örneğin hızlı gidilebile­cek yolda direksiyon­u eline alacaktır. Otonom teknoloji, sürücülere her iki dünyanın en iyisini sunma potansiyel­ine sahip. Sonuçta bilgisayar­lar bir şoför olarak tamamen insanın yerini almayacakl­ar.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye