SAMSUNG S8+

6.2”lik ‘sonsuz ekranı’ ile adından çok söz ettirecek bir model.

Çoğu akıllı telefon incelemesine teknik özelliklerden başlanabilir ama bu yöntem, söz konusu akıllı telefon yeni GALAXY S8+ ise biraz değişmeli: “Sınırları kaldır” mottosu ile ekran/ gövde oranını %84’lere taşıyan Samsung, ekranından söz ettirmekte oldukça kararlı. “Sonsuz ekran” iddiasını 6.2” ekranı ile sizlere sunan Samsung’un son yıllarda S serisindeki yeniliklerinden biri de “Edge” serisini kaldırması. Çünkü S8 ve S8+ modelleri ile karşımıza gelen telefonların ekranlarının her iki yanı da kıvrımlı, yani “edge” ekran. Ekranlar kıvrımlı yapılarından dolayı kasa kalınlığını daha az hissettiriyor, buna ekranın üst ve alt kısımlarının inceliği de eklenince %84 ekran/kasa oranına sahip bir telefon çıkıyor. 8.1mm kalınlığında ve sadece 173gr ağırlığındaki S8+, AMOLED ve quad-HD 1440 x 2960 çözünürlük ve 529 ppi değerine sahip. Küçük kardeşi S8 ise aynı çözünürlüğe daha küçük ekranda ulaştığı için 570 ppi değerine sahip. İki telefonun çözünürlüğü de menü ayarlarından HD çözünürlüğe kadar indirilebiliyor. Bu özelliğin gözle fark edilebilir çok bir etkisi olmasa da batarya konusunda yaklaşık %20 gibi bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz. 1000nit parlaklık değerine sahip olan telefon, %25 parlaklık seviyesi ile gayet net bir şekilde iç mekanda kullanılabiliyor.

Ekran oranı

S8+, 18,5:9 ekran oranına sahip. Neredeyse çerçevesiz ekranı ile S8+ devasa ekranına rağmen görece makul bir kullanıma sahip. Bu durumun pozitif ve negatif etkileri olduğu gözardı edilemeyecek bir gerçek. Samsung’un ve bir kesim otoritelerin iddiası, bu ekran oranının özellikle internet sitelerinde ve metin okumalarında, aynı anda görebileceğiniz açısından bir artı olduğu. Negatif etkilerinden de bahsedecek olursak, ekranın üst kısımlarına tek elle ulaşmanın mümkün olmaması. Bir diğer negatif etki de, standart bir 16:9 oranındaki ekran görüntüsünü kullandığınızda kenarlarda kalan boşluklar.

Kasa

Ağırlık, ekran büyüklüğü, boyut ve batarya ile farklılaşan S8 ve S8+ kardeşler, en güncel rakiplerinden iPhone 7 Plus ile boyut olarak karşılaştırıldıklarında ilginç bir kıyaslama ortaya çıkıyor. Sadece 5.5” ekrana sahip olan Iphone 7 Plus, Samsung S8+’tan sadece 0.7mm kısa. Genişlik olarak 4.5mm daha geniş olan rakibine nazaran 15gr daha hafif olan Samsung, ekran/ gövde oranı ile bu başarıyı yakalıyor. Metal ve cam karışımı ile üretilen S8 ailesinin tüm dış yüzeyi camdan oluşuyor. Kasadan bahsetmeye devam edersek cihazın kasası bir yeni, bir eski ve bir çok eski özelliği barındırıyor. Usb Type-C kasanın alt kısmındaki yenilik. Bu giriş ile daha hızlı data transferi sunan Samsung, 3.5mm kulaklık girişinin olup olmayacağı tartışmalarında bu kulaklık girişini gövdesinde tutarak, muhafazakâr bir tavır sergiliyor. Fakat bir çok markanın geride bıraktığı, parmak izi okuyucunun arka yüzde konumlandırılmasını tasarımına uygun bulmuş. Samsung uzun kasasına rağmen parmak izi sensörünü kameranın sağına konumlandırmış. Bu özellikle sağ elini kullanan kullanıcıların bu sensöre erişimini oldukça zor kılıyor. Yanlışlıkla kamera lensine dokunmanın da olumsuz bir özellik

olduğunu vurgulamak lazım. IP68 olarak lanse edilen S8+, toza ve 1.5m derinlikte suya dayanıklı. Fiziksel olarak kısaca değineceğimiz bir diğer özellik de Bixby. Sanal asistan olayına ne kadar önem verdiğini/vereceğini, bu yazılımın kendine ait bir tuşu olmasından anlayabiliyoruz. Samsung sanal asistanını çağırmak için hem yazılımlarına, hem de sessizce onu çağırabilmek için telefon kasasına bu tuşu yerleştirmiş. Bixby’nin yıl içinde Avrupa ve Amerika’da sesli olarak hizmet vermesi bekleniyor. Güvenlik olarak 5 farklı seçenek sunan S8 ailesi, iris tarama, yüz tarama, parmak izi okuyucu, pin ve desen gibi güvenlik önlemleri sunuyor. Her ne kadar yüz taramayı karanlık ortamlarda yaptığımız testlerde beğenmediysek de iris tarama gayet iyi çalışıyor. Fakat gündelik yaşamda ne kadar tercih edileceğini zaman gösterecek.

Arayüz

Alışılagelmiş Touchwiz arayüzünden daha farklı bir arayüz ile gelen S8 ailesi, Android 7.0 Nougat ile geliyor. Samsung Experience adı verilen bu arayüz gayet pratik bir kullanım sunuyor. Menünün yer almadığı telefonda, uygulamalara ulaşmak için ekranda parmağınızı yukarı ya da aşağı sürüklemeniz gerekiyor. Edge ekranı ile istediğiniz favori uygulama ve kişileri eklediğiniz ek bir ekranı çağırmak içinse parmağınızı ekranın yanından sürüklemeniz gerekiyor. Home tuşuna seri bir şekilde 3 defa basarak tek el kullanımı için küçülen bir ekranı da mevcut. bu özellik hem sağ hem de sol el kullanıcılarına hitap edecek şekilde ayarlanabiliyor. “Always on Display” ile devamlı aktif bir ekrana sahip olabiliyorsunuz. Bu özellik kasanın ve ekranın siyah kısımlarının birbirinden ayırt edilmemesinden dolayı çok şık duruyor. “Game launcher” yazılımı ise oyunseverler için çok etkili bir program. Oyun esnasında bildirim alma önceliğini değiştirebiliyor, oyun çözünürlüğü ve ekran kare hızını değiştirerek performanslı bir deneyim sağlayabiliyor. Yine oyun severler için elzem olan, ekran görüntüsü alma veya ekranı kaydetme özelliği de mevcut. Tabii bu özelliğin olmazsa olmazı oyun içi veya mikrofon kullanarak ortam sesini kaydetmek de mümkün. Sadece Home tuşunda 3D touch teknolojisini destekleyen S8 ailesi, titreşimli geri bildirimi ile size gerçek bir tuşa basıyor deneyimi de sunuyor.

Bixy

Bir çok programın bir araya gelmiş versiyonu gibi duran Bixby için henüz konuşmak erken. Bizim yaptığımız testlerde, kamera ile bulunduğunuz yer, gösterdiğiniz nesneleri ve hatta metni, algoritmasından geçirip size bunlar ile alakalı bilgi verebiliyor. Yaptığımız bir kaç denemede gayet iyi sonuçlar aldığımızı söyleyebiliriz.

Pil ve performans

Mevcut en güncel Snapdragon işlemci olan 835 modeli ile gelen S8 kardeşler, bir önceki 820 modeline göre %27 daha performanslı. 10nm işlemci ile Kirin 960 işlemciden de biraz fazla performans sergilediğini söyleyebiliriz. Megapiksel savaşlarına girmediği gibi ram savaşına da girmeyen S8 ailesinde 4gb ram’e yer verilmiş. Grafik işlemci olarak da Mali-G71 MP20 işlemciye yer verilmiş durumda.

Tam şarj süresinden bahsetmek için şarj cihazından da bahsetmemiz gerekiyor. Zira kutudan çıkan şarj cihazı eğer bataryanız %60’tan daha düşükse 9V 1.67A güç üretirken, %60’tan fazlaysa 5V 2A olarak değişiyor. Bu özellikle hızlı şarjın tüm bataryayı 85-100dk arasında doldurduğunu söyleyebiliriz. 11 saat ekran süresi verdiğini iddia eden S8+, gün içinde normal bir kullanıcıya yeterli olacaktır.

Kamera

S7 edge ile aynı sensörü kullanan S8 ailesi, faz algılamalı otomatik odaklama ile, optik görüntü sabitleyiciyi bünyesinde barındırıyor. Arkada 12MP sensöre, önde ise 8MP sensöre sahip telefonların diyafram değerleri de F/1.7. Siz fotoğraf çektiğinizde 3 fotoğraf çeken S8 ve S8+, içlerinden en net olanı seçip, diğer ikisi ile de fotoğraftaki bulanıklığı azaltmaya çalışıyor. Samsung bu teknoloji ile hem detayları, hem de düşük ışık koşullarındaki pozlamayı iyileştirdiğini iddia ediyor ve gerçekten de çektiğimiz fotoğraflar da bu iddiayı doğrular nitelikte.