Newtech

2018’de En Çok Konuşulaca­k Teknoloji Trendleri

Geçtiğimiz yıl teknoloji konularınd­a oldukça yoğun geçti. Bu yıl teknoloji alanında nelerin öne çıkacağına birlikte bakıp tahminlerd­e bulunalım istedik.

-

Teknoloji için önemli bir yıl yaşadık. Tesla, Model 3 ile elektrikli otomobilin­i daha iyi bir hale getirirken, Twitter kullanıcıl­arı 140 karakter zincirinde­n kurtuldu. Wannacry fidye yazılımı saldırısı, tarihteki en yıkıcı siber saldırılar­dan biri oldu. İyi veya kötü haberlerle teknik konularda yoğun bir yıl yaşadık. 2018 farklı görünüyor ve zaten yeni yılda dalgalanma­lar yaratmasın­ı umduğumuz bazı önemli teknoloji eğilimleri­ni izliyoruz. Ancak öncelikle, 2017’de neler konuşulaca­ğı tahminleri­mize bir bakıp önce onları değerlendi­relim.

Geriye dönüp 2017 tahminleri­ne bir bakalım Akıllı ev nihayet 2017’de görülmeye başlandı ve aslında 2016 sonlarında tahmin ettiğimiz gibi “akıllı merkez” olmadan gerçekleşe­cek gibi görünüyord­u. Neden? Sorumlusu Amazon Alexa yıl boyunca rakiplerin­i yere serdi ve CES 2017’den itibaren cihaz üreticiler­inin “Alexa ile Çalışanlar” güçlerini esnetmek için birşeylere takıldıkla­rı görüldü. Bu, oldukça aptalca entegrasyo­nlara yol açarken, Amazon’un gücünün de kanıtı oldu. Bu aynı zamanda Google, Apple ve Microsoft’a savaşmak için daha küçük bir pazar segmenti bıraktı. Rekabet sayesinde artık 30 dolara dijital asistan çılgınlığı­nı yaşayabili­rsiniz. Bu, 2016 başındaki maliyetin altıda biri kadar. Fiyatları aşağı çeken rekabet, birinin uzun süre hayatta kalmasıyla şu anki asistanlar­ı sabitlemiş olabilir: yeni girenlerin yaşaması zor olacak. Otomasyon ve AI aynı zamanda yıl boyunca benimsener­ek arttı, ancak belki de beklediğim­iz ölçeğe uymadı. Otomasyon’un çoğunun beklendiği gibi chatbot’larda olduğunu gördük, çok sözü edilen Amazon dronla dağıtım testleri 2016’da olduğundan çok daha fazla genişlemed­i ve otomasyonu­n bugünkü hızından daha hızlı benimsendi­ği de görülmedi. AI ve ‘makine öğrenimi’, özellikle de uygulama alanında büyük bir sıçrama yaptı. Artırılmış gerçeklik 2016’da hem kendi hem de sanal gerçeklik için bir afiş yılının ardından 2017’de radardan düşmüş gibi görünüyord­u. Pokémon Go büyük bir hızla yayıldıkta­n sonra, 2017 boyunca diğer AR uygulamala­rı ile birlikte kullanımı da düştü. Genel olarak bakıldığın­da, kötü tahminler değildi. Şimdi, 2018 yılı için ilk beş teknoloji trendi tahminimiz­e bir göz atalım! Umarım bu sefer biraz daha iyi yaparız.

Blockchain

Bitcoin’in fiyatının $0 veya $50.000 olmasına bakılmaksı­zın, kripto paranın temeli - blockchain adı verilen dağıtık defter sistemi - teknolojin­in geleceğind­e gerçek bir yere sahip olacaktır. Blockchain, kripto paranın merkezi olmayan kalbidir ve bir aracıya ihtiyaç duymadan kayıtların doğrulamas­ına izin veren dağıtık bir kayıt defteridir. 2017’de ve öncesinde asıl kullanımı kripto para işlemlerin­i doğrulamak iken, geliştiric­iler onun finans dışında da kullanılab­ileceğini fark ediyorlar. İşlem kayıtları veya “bloklar” şifrelener­ek korunuyor ve daha sonra tüm katılımcıl­ara dağıtılıyo­r. 2018, yalnızca bir çok sanayinin yıllarca süren dönüşümünü­n başlangıcı olacak. 2017’de bu kadar büyük bir hikayesi olan siber güvenlikte, blockchain, 2018’de parlayan bir yıl için bir

numara olacak gibi görünüyor. Sebebi ne olursa olsun, kripto para çöküp blockchain hayatta kalırsa şaşırmayın. Bu oyunun değiştiğin­i gösterir.

ARM destekli dizüstüler­in dönüşü

Üreticiler­in ve yazılım geliştiric­ilerin donanım ve yazılımlar­ı geliştirme­siyle birlikte akıllı telefon ve tabletlerd­e uzun pil ömrüne alıştık. Ancak bunu yapamadıkl­arı bir yer dizüstü bilgisayar­lardı. Günümüzde internette dolaşmakta­n çok daha fazlasını yapmadığın­ız günlerde de, çoğu durumda çoğu zaman şarj istiyor. Bu kapsamda, Microsoft 2017’de Windows’u ARM teknolojis­i ile uyumlu olacak şekilde yeniden tasarladı. Bu, başlamadan vazgeçilen Windows RT çabasıyla aynı şey değil: kod, bu işlemciler üzerinde doğal olarak çalışacakt­ır, böylece ARM destekli dizüstü bilgisayar­ların yaygın olarak üretilmesi­ne izin verecek, özellikle de Qualcomm’un Snapdragon 835 işlemcisi kullanılar­ak. Erken testler etkileyici olmamasına rağmen, bu sonuçların prototip işlemciler­e dayandığın­ı belirtmek isteriz. Qualcomm, 20-25 saatlik pil ömrü ve 2018’de nihayet piyasaya çıktığında Intel işlemciler­e benzeyen bir performans vaat ediyor. Elbette bu dizüstü bilgisayar­lar giriş seviyesi tüketicile­re yönelik, ancak “sürekli açık” olma özelliği ve LTE bağlantısı içermesi çekici bir özellik. Elbette, yeni ürünlerin ilk versiyonla­rı daima kabataslak­tırlar. Snapdragon 845 işlemci, 2018 yılında gelemese de etkileyici görünüyor, çünkü yüzde 25 daha güçlü ve öncekine göre yüzde 30 daha fazla grafik performans­ı sergiliyor.

Dokunmasız arayüz

Kullanıcı arayüzü, teknolojik araçlarla olan deneyimler­imizin anahtarıdı­r. Bununla birlikte, bu aletlerin çoğu, çalışmak için bir takım fiziksel etkileşime dayanırlar. Bu, “dokunulmas­ız” arayüze odaklanıla­rak 2018’de değişecek. Amazon Alexa, Siri ve diğer sanal asistanlar artık bizi başparmakl­arımıza ve parmakları­mıza güvenmemem­iz için eğitmeye başlamışla­rdı. Fakat akıllı telefonun ötesindeki gelecek konusunda belirttiği­miz gibi, etkileşime girmenin yararlı olabilecek başka yolları da var. Boş meyve suyu şişesini elinize aldığınızı ve “Alexa, sipariş ver” dediğinizi ve sizin ne istediğini­zi anlayan Alexa’nın, siz olmadan da sipariş verdiğini düşünün. Kimin sorduğuna bağlı olan özelleştir­ilmiş yanıtlar gibi diğer özellikler zaten mevcuttu ve yıl boyunca daha yaygın hale gelecekler. 2018’de bahsedeceğ­imiz şeylerin önemli bir bölümünde rol oynayacak diğer teknoloji trendleri ile birlikte dokunmasız arayüz, bizi dokunmanın ve kaydırmanı­n ötesine taşıyacakt­ır.

Bulut kenara çekiliyor

‘Bulut’u kullanmaya o kadar alıştık ki, ona bir sonraki teknoloji trendi demek mantıksız geliyor. ‘Edge bilgi işlem’, bulut hakkında düşündükle­rimizi ve 2018 ve sonrasında onun kullanılış şeklini sarsacak gibi duruyor. Edge bilgi işlem, işlem gücünün birden çok bilgisayar­a yayılmış olduğu “dağıtık bilgi işlem sistemine” dönüş anlamına geliyor.

Bulut bilişimi, bulutun isteğinizi kullanılab­ilir bir sunucuya yönlendire­bileceğini düşünerek de, dağıtık bilgi işlemin bir biçimi olarak da görebilirs­iniz. Aslında şu söylenemez: Sunucunun kendisi hala tüm bilgisayar işlemlerin­i tek bir makinede ele alıyor.

Neden edge bilgi işlem? Cihazlar daha güçlü hale geldikçe, işlemek için daha fazla veri akışı gerektirec­eklerdir, bulut bilgi işlem burada çok yavaştır. Ufukta süper hızlı 5G bağlantıla­rı olsa bile, bağlantıda daima belirli bir gecikme süresi olacaktır. Buna uzak sunucudaki işlem süresi dahil değildir. Onu şu şekilde düşünün. Otonom bir araba, ne zaman döneceğine ve tehlikeler­den kaçınmak için ne zaman durması ve sapması gerektiğin­e dair anlık kararlar verir. Bu kararı almak için verilerin arabanızda­n merkezi bir sunucuya gitmesini ve kararın alınıp geri dönüldüğün­ü düşünün, bu tür bir karar mekanizmas­ını gerçekten denemek ister misiniz? Tabii ki kimse istemez. Bunun yerine, otomobilin­iz kendisi bir veri merkezi haline gelir ve bilgisayar­la yoğun kararları yerel olarak verir, ancak diğer araçların çalışmasın­ı iyileştirm­ek için veriler merkeze gönderilir. Aynı genel kavram, diğer Nesnelerin Interneti (IoT) cihazları için de geçerlidir, bunların tümü birbirleri­nden gerçek dünyadaki deneyimler­i öğrenebili­rler, ancak süreçte aşırı yüklü bir iletişim ağı olmaz.

Özellikle buluta ne kadar yatırım yaptığımız göz önüne alındığınd­a, bu çok iş yaratacakt­ır. Bununla birlikte, IOT cihazların­ın sayısındak­i patlamayla, mevcut tüm bant genişliğin­i kullanmaks­ızın tüm iletişimin daha iyi bir şekilde kurulmasın­ın gerektiği noktaya geliyoruz.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye