Akıllı Şehirler
Akıllı şehirler, teknolojinin imkanlarıyla şehirde yaşayanların hayatlarını kolaylaştırmayı amaçlıyor.
Şehirlerde yaşayan nüfusun ve ihtiyaçlarının artmasıyla birlikte koşullar gittikçe daha da zorlayıcı hale gelmeye başladı. Trafik, hava kirliliği, sosyal hizmetler, sağlık gibi konularda gittikçe daha kötü koşullara sahip olan şehir sakinleri, bunlara bağlı olarak yaşam kalitelerinde düşüş yaşamaya başladılar. Teknoloji her geçen gün gelişiyor ve hayatı kolaylaştıracak farklı yollar ortaya çıkarıyor. Bu yollar bildiğiniz üzere öncelikle büyük şehirlerde kullanıma sunuluyor. Büyük şehirler, yukarıda da bahsettiğimiz üzere bu imkanlardan sonuna kadar faydalansa da yoğunluktan kaynaklı problemler sürekli olarak daha fazla baş gösteriyor. Bu problemleri çözmek adına teknolojiden yardım alarak başlatılan akıllı şehirler, halka hizmet etmek için varlar.
Akıllı Şehir nedir?
Temelinde “veri” kavramı yatan akıllı şehirler, basitçe açıklamamız gerekirse teknolojinin imkanlarıyla şehirde yaşayanların hayatlarını kolaylaştırmayı amaçlıyor. Bu şehirlerde çeşitli sensörler hemen hemen her yerde bulunur, nesneler birbirleriyle iletişime geçer ve bunlardan toplanan tüm veriler halka açıktır. Bu veriler halk tarafından izlenmesinin yanında büyük küçük fark etmeksizin firmalar tarafından da kullanılabilir. Akıllı şehir olan ya da olmayan çok sayıda yerleşim alanında bunlara ek olarak ücretsiz WiFi erişim noktaları da yer alır. Bu erişim noktaları internete ulaşım sağlamanın yanında şehir hizmetlerinden faydalanmada da sakinleri çaresiz bırakmaz.
Akıllı şehir sakinleri, yönetimleri için sürekli olarak veri üretirler. Bu veriler, sektör yöneticileri ve belediyeler tarafından yine sakinlerle paylaşılır ve etkileşimlerde kullanılır. Verilerin kullanımına en bariz örneği verecek olursak, trafik yoğunluğu araçlarla iletişime geçen trafik lambalarıyla sürekli olarak kontrol edilir. Yoğunluğa göre özel olarak önlemler alınması mümkün olan şehirlerde trafik azaltılarak yaşayanların mutluluğu garantilenmiş oluyor.
IoT (Nesnelerin İnterneti) adındaki akımın da etkisiyle şehirler de artık sürekli olarak internete bağlı şekilde yaşanıyor. Bu nesneler arasında en çok dikkat çekenler trafik lambaları diyebiliriz. Çok sayıda şehirde internete bağlı hale getirilen ve çevredeki cihazlarla iletişime geçen bu trafik unsurları, hayatları kolaylaştırmada önemli bir rol oynuyor. Araçların otonom hale gelmeye başladığı günümüzde böylesine bir haberleşme son derece kritik çünkü insan faktörü ortadan kalktığında en yoğun saatlerde bile akan trafiklerden bahsedebileceğiz. Araçlar şimdiki sistemde olduğu gibi trafik lambalarına dikkat etmeye gerek kalmaksızın birbirleriyle merkezi bir sistem aracılığıyla haberleşip yollarını çizecekler. Bu çizilen yol, herhangi bir bekleme içermeyeceğinden yolculuk süreleri minimuma indirgenecek. Bu konudaki en iyi açıklamalardan ve örneklerden bir tanesi de vücudumuzdaki dolaşım sistemi diyebiliriz. Bildiğiniz üzere kan hücreleri trafik lambalarını beklemezler. Bu hücreler sürekli olarak etkileşimde olduklarından inanılmaz derecede karmaşık vücudumuzda bile anında istedikleri yere ulaşabilirler. Trafik lambalarının akıllı şehirler içerisinde buna benzer bir şekilde geçiş aşamasında görev yaptıklarını söylemek pek de yanlış olmaz.
Nasıl çalışmalıdır?
Daha önceki paragraftan biraz anlayacağınız üzere akıllı şehirlerde bir sürü veri toplanmaktadır ve bu veriler kişisel detayları ortaya çıkarabilir. Bu verileri işlerken belediyelerin ve şirketlerin çok dikkatli davranmaları gerekir zira bu olası bir veri kaybında ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu problemlere çözüm sağlamak için verileri gizlemek kötü bir yaklaşım olacağından kötüye kullanımı engellemede farklı yollar kullanılmalı. Bu yollardan ilk akla geleni yapay zeka olup bu verilerden hedefli reklam üretilmesini engellemeye yönelik algoritmaların çalışması gerekiyor. İnternet üzerinde çalışan hizmetlerin hemen hemen hepsinde bir tür yönetim yazılımı bulunur. Bu yönetim yazılımları toksik içerikler ve gerçek içerikleri birbirinden ayırmaya yarar. Benzer algoritmalar üzerinde değişiklikler yapılıp yayınlanan reklamlar analiz edildiğinde şüphesiz hedefli reklamların ne derece akıllı şehir verilerinden yararlandığı ortaya çıkacaktır.
Aktif akıllı şehir
Akıllı şehirlerin hikaye olmayıp gerçekten var olduğunu bilmek adına bir örnek vermekte fayda var. Bunlardan akla ilk geleni Güney Kore’nin mega kenti Seul diyebiliriz. Şehir 2011 yılındaki yönetim değişiminin ardından tüm vatandaşlarıyla birlikte projelere girişmeye başladı. Ülke nüfusunun %20’sinden fazlasını barındıran şehirde yaşayanların %90’ından fazlası akıllı cihaz kullanıyor. Buna bağlı olarak akıllı çevre sistemlerinin kullanıcı sayısı da bir hayli fazla diyebiliriz. Bunun yanında, yüksek nüfus yoğunluğunun da etkisiyle artan trafik, suç oranı gibi kötülüklerle de başa çıkmada akıllı şehir sistemlerinin rolü büyük. Seul şehri belediyesi, özel sektör ve vatandaşların da projeye dahil olabilmesi adına bazı yükümlülükleri yerine getirmek zorundaydı. Bu yükümlülüklerin en büyüğü altyapı denilebilir.
Çünkü maddi anlamda tahmin edeceğiniz üzere elektronikler büyük bir yük. Bu altyapıyı ve yazılım desteğini sağlayan şehir, özel firmalardan da destek almaya başlayınca çeşitli inovatif fikirler de ortaya çıkmaya başladı. Bu fikirler arasında yangın alarm sistemleri, uygun park alanlarının sürücülere gerçek zamanlı olarak gösterilmesi, akıllı çöp toplama sistemleri, sağlık ve turizm hizmetleri ana başlıklar olarak yer alıyor. Güvenlik konusunda ise şehrin dört bir yanındaki kamera sistemleri sürekli olarak gözetleme yapıyor ve sıradışı bir durumda güvenlik güçlerini durumdan haberdar ediyor.
Ulaşım konusunda akıllı şehir yapısından gelen ek bir inovasyon da Seul için gece otobüsleri oldu. Normalde saat 1 ve 5 arasında toplu taşıma hattı sunulmayan şehirde 3 milyar taksi telefonu incelendikten sonra bu boş saatlerde en çok seyahat edilen alanlara otobüs hatları eklendi. Normalde bütçe zorluğu ve bilgi yetersizliği sebebiyle mümkün olmayan gece ulaşımı, veri işleme sayesinde mümkün oldu.
Türkiye’de uygulanabilirliği nedir? Ülkemizde de Güney Kore’nin Seul şehri gibi büyük, hatta daha büyük bir metropol bölgesi bulunuyor. İstanbul akıllı şehir uygulamaları için hem genç nüfusuyla hem de yoğunluğuyla mükemmel bir aday. Şehir geneline uygulanacak akıllı kontrol ve yönetim sistemleri, vatandaşlarımızın rahatlığını sağlayacak ve hayatları kolaylaştıracaktır.