İnsana Dair Algoritmalar ve Koronavirüs
Merhaba değerli okurlar. Koronavirüs ile artan tedirginliğin önemli bir sonucu olarak perakende mağazacılık da dahil olmak üzere hemen hemen tüm sektörlerde uzaktan çalışma stratejileri işlerlik kazandı. Birçok teknoloji şirketi kepenk indirip ‘yalnızca online alışveriş lütfen’ e-postaları göndermeye başladı. Bu arada e-ticaretin en az yüzde 30 arttığı bir aydı Mart. Nasıl artmasın ki? Hemen herkes evdeydi…
Geçtiğimiz ay belki de işleyişi en hızlı şekilde ‘home-office’e dönüşen iş kollarından biri de medya oldu. Bizler de editör ailemizle birlikte Skype toplantıları, telefon, WhatsApp, e-posta derken tamamen ‘temassız’ haberleştik. Temassız alışverişten sonra bu kavramın bu kadar yoğun şekilde sirayet ettiği başka bir ay olmamıştı bu arada. İlerleyen sayfalarda tanıklık edeceğiniz tüm içeriklerden de hissedebileceğiniz üzere verimliliği üst düzeye yaşadığımızı belirtebilirim. Teknoloji odağında ihtiyaç duyabileceğiniz birçok şeye göz kırpan makale konularımızı, rehber ve dosya içeriklerimizi keyifle okuyacağınıza inanıyorum.
Bu arada uzaktan çalışma ile ilgili bir rehber konumuz da var. Salgın hastalıkla birlikte iyiden iyiye adından söz ettiren Çin’i teknolojiye dair tüm argümanları ile ele aldığımız kapak konusundan sonra mutlaka göz atın derim. 2’si 1 arada notebook’lar, yaza fit girmeniz için ihtiyaç duyacağınız her şey, akıllı şehir teknolojileri, Tesla’nın tarihi, uzay medeniyetiyle ilgili fütüristik bir makale, outdoor ekipmanlar, fotoğraf, akıllı telefonlar, balkonda müzik, haberler, incelemeler ve daha fazlası ilerleyen sayfalarımızda sizi bekliyor.
Gelelim algoritma konusuna… Geçtiğimiz ay Yuval Noah Harari’nin çok konuşulan ‘Homo Deus’ kitabını okudum. Tarifsiz bir eserdi. Özellikle 100’üncü sayfasına yaklaşırken anlattıkları beni çok etkiledi. Harari, insanoğlu ile algoritma kavramını öylesine güzel betimledi ki bu sayfalarda, gerçekten hayret ettim. Özet geçmek gerekirse bir şeyi yapış biçimi olarak özetlediği algoritmaların her insanda farklı şekillerde ele alındığını, bunun da aralarındaki temel ayrım noktasına kaynaklık ettiğini ifade ediyor. Yaşamla ilgili deneyimlerin önemi, genetik özelliklerin karar alma noktasındaki güçlü etkisi ve elbette tesadüfler silsilesi faktörüne değiniyor. Ben söz konusu algoritmik içeriğin insana yakın taraflarından bahsettiğimiz şu dakikada Koronavirüs’e bir paragraf açmak istiyorum. İnsanoğlunun bir şeyi yapış şekli farklı olabilir. Ancak hedef genelde aynıdır. Yemek için hırsızlık yapabilir ya da çalışabilirsiniz gibi. Burada seçtiğiniz yöntemin ne kadar doğru olduğu ise algoritmanızın doğru ya da yanlış oluşuyla eşleştirilir. Koronavirüs, bana kalırsa bazı şeylerle ilgili zincirleme yanlışlar sonucunda bu denli yüksek bir yıkıma neden oldu.
İnsanoğlu, geleceği belirleme konusunda dev bir meteordan ya da amansız doğal afetlerden bile daha etkili günümüzde. Bu nedenle yaşadığımız bu salgın hastalıktan ders çıkarmalıyız. Zira dersler çıkararak, algoritmamızdaki yanlışları toparlayarak, belki ‘patch’lerin de yardımıyla’ yaşamımızı sürdürmeliyiz.
Sonraki ay görüşmek üzere…