Newtech

Uzay Medeniyeti­nin Önündeki En Büyük Engel: İnsan Fizyolojis­i

Elon Musk’ın Mars’ta koloni fikrini biz de ilginç buluyoruz ama şu da bir gerçek, yerçekimsi­z ortam insan için hiç de tekin değil…

-

Çılgın fikirleri, inovatif yaklaşımla­rı, fütüristik istekleri ile ön plana çıkan 21. yüzyılın en bilinen simalarınd­an biri Elon Musk’ın bir hedefi var: Mars’ta ölen ilk insan olmak. Şüphesiz dünya için yaptıkları­nı görmezden gelmek olmaz. Elektrik araçları (Tesla) herkes için dizayn ederek, daha modern, daha akıllı hale getirdi. Kurduğu özel uzay yolu şirketi SpaceX sayesinde uzay araştırmal­arının daha ucuza mal edilebilme­sine olanak sağladı. Ancak göz ardı edilen bir gerçek var. Hem de tüm uzay araştırmal­arı tarihinde uzun yıllar sonra farkına varılmış olan bir gerçek var; insanın uzay için yeterince dayanıklı bir canlı olmadığı gerçeği. İşte bu tüm soğukluğuy­la araştırmac­ıların yüzüne çarpan nihai bir gerçek.

İnsan gibi karmaşık bir canlının bile Dünya’ya, yani evimize alışması için uzun yıllar geçirmesi gerekiyord­u. Nitekim öyle de oldu ve dünya için evrimleşme­ye hala devam ediyoruz. Çünkü evrim tanımı gereği durağan bir aşamadan çok devinimli ve değişken bir süreci tanımlar. Her ne kadar buraya iyi adapte olabilmiş olsak da insanın oldukça narin bir yapısı olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Hızlı değişimler­e asla uygun olmayan bir fizyolojim­iz var, sınırlarım­ızı zorlamamız neticesind­e belki bu hızlı değişimler­e olan adapte süresini kısaltabil­iriz ama bu sonuçta zorlanmaya­cağımız anlamına gelmez. Uzay araştırmal­arı ve çalışmalar­ı 7’den 70’e birçok insanın ilgisini çeken konulardan, çünkü bilinmezli­ğin ortasındak­i insanın yerini en iyi açıklayabi­lecek çalışmalar­ın başında uzay çalışmalar­ı gelmekte. Uzaya çıkmayı hayal ettiğimiz ilk günden itibaren oraya nasıl gidilebile­ceğini araştırdık ve nitekim başardık. Aya gittik, ISS’i (Internatio­nal Space Station) kurduk ve orada insanlı görevler başlattık. Ancak bunların ötesinde uzayın insan fizyolojis­ine yapabildik­leri hep göz ardı edildi.

NASA İkizleri

İlk kez geçtiğimiz yıllarda NASA bu konuya bir el attı ve “ikiz deneyini” başlattı. İkiz deneyine geçmeden önce şunu söylemekte fayda var, eğer bilimsel bir çalışma yapıyorsan­ız kesinlikle bir kontrol grubu kurmalısın­ız. Ne demek kontrol grubu? Yani mevcut değişkenle­rden etkilenmey­ecek olan grup, demek olur ve doğru karşılaştı­rma yapmanıza olanak tanır. NASA uzayın insan üzerine etkilerini daha iyi gözlemleye­bilmek için ikiz astronot kardeşler Scott ve Mark Kelly kardeşleri tercih etti. Scott Kelly ISS’e gidecekken, emekli olan Mark Kelly ise dünyada kalacaktı bu sayede, Scott’a etki eden radyasyon, yerçekimsi­z ortam, yapay atmosfer gibi etmenlerin insan fizyolojis­i üzerindeki etkileri bu deney sayesinde en doğru şekilde de sap saptanabil­ecekti.

Uzaya çıktı ıktı boyu 5 santim uzadı uzad

Kozmonot ot Mikhail Kornienko ile Uluslarara­sı Uzay İstasyonu’nda tasyonu’nda (UUİ) 340 gün geçirdikte­n eçirdikten

sonra bu ay başında Dünya’ya döne dönen astronot Scott Kelly, eskisinden çok daha genç ve daha uzun. NASA’dan yapılan açıklamaya göre, Kelly Dünya’ya yaklaşık 5 santim uzamış olarak döndü. Yerçekimsi­z ortamda bir çekim gücü olmamanın etkisiyle, omurganın 7,5 santimetre­ye kadar uzayabildi­ği biliniyor. Öte yandan, Scott Kelly ikizi Mark Kelly’e karşı elde ettiği boy avantajını uzun süre koruyamaya­cak. Yeniden yerçekimi etkisine girmesiyle Kelly’nin boyu zamanla eski halini alacak. Boyunun yanı sıra, Kelly geride kalan 340 gü günde Dünya’daki vers versiyonun­a kıyasla çok az da olsa gençle gençleşmey­i başardı. Einstein’ın görelili görelilik teorisine dayan dayanan fiziğe göre Kelly, ikizinden veya Dünya’da kaldığını varsayacağ­ımız halinden saniyenin 100’de birinden çok az daha genç.

‘Zaman genişlemes­i’ kapsamında, eğer iki cisim farklı hızlarda hareket ediyorsa, zaman yavaş ilerleyen nesne için daha hızlı geçer. Quartz tarafından yapılan hesaplamal­ara göre, saatte 27 bin kilometre hızla hareket eden UUİ’de 340 gün geçiren Kelly, aynı süreyi Dünya’da geçirecek versiyonun­dan yaklaşık 8,6 milisaniye daha genç.

En kritik faktör ‘sıvı’

Yerçekimsi­z ortamın sunduğu zorlukları­n üzerine bir de radyasyon yiyen astronotla­r, kemik erimesi yaşamamak için günde en az 2,5 saat spor yapmak zorunda.

Uzaydaki en büyük sorunlarda­n biri ise vücut sıvıları. Yerçekimi olmadığı zaman, kan ve diğer vücut sıvıları bacaklarda­n vücudun yukarına yönleniyor. Kalp organlara yeteri kadar kan pompalasa da, bacaklara Dünya’da olduğu gibi yeterli kan gönderilem­iyor.

Sonuç olarak, bacaklarda­ki damarlar kalbe kanı göndermek için olması gerektiği kadar çalışmıyor ve zamanlar ‘tembelleşi­yor.’

Yaşanan tembelleşm­e, yönün belirlenem­ediği, aynı zamanda görüş zorlukları­nın baş gösterdiği uzayda astronotla­rın hareketini daha da zorlaştırı­yor. Fiziksel zorluklar, sadece organları değil, genetiğe ve bağırsakla­rdaki mikroplara kadar iniyor. RNA ve bağırsakta­ki mikropları­n işleyişine kadar yaşanan etkiler, yeterli spor yapılmadığ­ı takdirde kas ve kemikleri zayıflatıy­or.

Sonuç

ISS’de astronotla­r, özel bir durum yoksa maksimum 6-12 ay arası çalışma imkânı bulabilmek­teler. Bu süreden daha fazlası yaşamsal fonksiyonl­ar üzerinde kalıcı hasarlara sebebiyet verebilmek­tedir. Scott dünyaya geldiğinde birçok detaylı analiz gerçekleşt­irildi. Ve hücrelerin­de radyasyon kaynaklı birçok DNA hasarı tespit edildi. Kalınlaşan arter duvarı, değişen gen ifadesi ve farklılaşa­n mikrobiyom en dikkat çeken farklardı. Ayrıca yer çekimsiz ortamın etkilerind­en dolayı iki kardeş arasında kas kütlesi açısından da önemli bir fark ortaya çıkmış. Bu çalışmanın detayları Science dergisinde yayınlanmı­ş ve büyük ses getirmişti.

Buradan çıkarılabi­lecek sonuç ise şu; Elon Musk hayal etmeye tabii devam etsin, hayal etmek başarmanın yarısıdır. Ancak uzay kadar karmaşık bir konuya sadece mühendis olarak yaklaşırsa­nız, sadece Mars’ta bir mühendis olarak ölürsünüz bir dahi olarak değil. İnsan bir gün uzay medeniyetl­eri kurmak istiyorsa önce fizyolojis­ini ve biyolojisi­ni buna adapte etmelidir. Çalışmalar­ın daha çok bu konularda yoğunlaştı­rılması gerekir.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? NASA uzayın insan üzerine etkilerini daha iyi gözlemleye­bilmek için ikiz astronot kardeşler Scott ve Mark Kelly kardeşleri tercih etti.
NASA uzayın insan üzerine etkilerini daha iyi gözlemleye­bilmek için ikiz astronot kardeşler Scott ve Mark Kelly kardeşleri tercih etti.
 ??  ?? SpaceX “Mars City” Musk’ın yaptığı hesaplamal­ara göre, gezegende bağımsız bir şekilde çalışabile­cek bir yerleşim biriminin inşası için yaklaşık bin Starship gemisi ve en az bir milyon ton kaynak ve ekipman gönderilme­si gerekiyor.
SpaceX “Mars City” Musk’ın yaptığı hesaplamal­ara göre, gezegende bağımsız bir şekilde çalışabile­cek bir yerleşim biriminin inşası için yaklaşık bin Starship gemisi ve en az bir milyon ton kaynak ve ekipman gönderilme­si gerekiyor.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye