Beklenen Oyunları
10 Farklı Kategoride
Eski tip benzinli motosikletlerin bütün özelliklerine ve motor gücüne sahip olmakla kalmayıp, aynı zamanda onlara sürdürülebilir bir alternatif olan elektrikli motosikletler, bu özellikleriyle motosiklet piyasasında kuralları yeniden yazacak potansiyele sahipler. En iyi elektrikli motosikletin karşılığı kullanım amacına göre değişmektedir. Yollarda heyecan peşinde olan motosiklet tutkunları için performans odaklı modellerin yanında, özellikle şehir içinde ve işe gidip gelirken kullanmak için hafif, nispeten kolay bir sürüşe sahip ve hızlı alternatifler de karşımıza çıkmaktadır.
İster şehir içinde günlük kullanım odaklı olsun, ister performans odaklı ya da tasarım odaklı olsun, bütün elektrikli motosikletler temelde birkaç ortak özelliğe sahiptir: Erişilebilirlik, ayrıcalıklı bir motosiklete sahip olmanın verdiği haz ve tabii ki bakım kolaylığı. Elektrikli motosikletler çoğunlukla benzinli bir motor bloğunun gerektirdiği yağ, kayış değişimi gibi teknik işlerle uğraşmak yerine sadece kaliteli ve eğlenceli bir sürüş deneyimi isteyen sürücülere hitap etmektedir. Ayrıca elektriğin benzine kıyasla çok daha ucuz ve çevreci olması; bu sayede hem toplam yakıt masrafı, hem de vergi ödemeleri açısından uygun fiyatlı olması da sürücülerin tercih nedenleri arasındadır.
Harley-Davidson LiveWire: Her yönüyle en başarılı motosiklet
En kaliteli ve performanslı modelleri sayesinde çok sevilen ve ‘’güvenilir’’ bir marka kimliği olan HarleyDavidson, elektrikli motosiklet dünyasına ilk adımını LiveWire ile yaptı ve bu modeliyle de markanın imajına uygun kalite ve performansı müşterilerine sunuyor. Tamamen elektrikli olmasına rağmen, en az diğer benzinli süper motor modelleri kadar iyi bir hızlanmaya sahip olan LiveWire sürücülere yüksek malzeme kalitesi, eğlenceli bir sürüş, konforlu bir sele ve daha kolay bir sürüş hakimiyeti sunmakta. Harley’in iddiasına göre şimdiye kadar üretilmiş en güçlü motosiklet olan LiveWire, performansının yanı sıra birçok avantaja sahip. Markanın kendi ürettiği motor, bataryalar ve bütün elektronik donanımın yanında sahip olduğu yüksek manevra kabiliyetiyle LiveWire kaliteli ve eğlenceli bir sürüş deneyimi sunmaktadır.
Zero FXS: En iyi fiyat-performans motosikleti
Görüntüsüyle oldukça dikkat çekici olan Zero’s FXS 8.500 dolarlık fiyatıyla (2019) piyasadaki en ucuz elektrikli motosiklet olmamasına rağmen yine de eğlence dolu bir motosiklet deneyimini çok uygun bir fiyata sunmakta ve bu sebeple en başarılı fiyat-performans modeli olarak karşımıza çıkmakta. Ortalama kullanımda 160km menzile sahip olan ve bu yönüyle uzun otoban sürüşleri için yeterli bir performans sunan FXS hem ince ve kıvrak yapısı, hem de hızlı şarj istasyonunda 2 saatte tamamen doldurulabilen bataryaları sayesinde şehir içi sürüşlerde öne çıkmakta. Piyasadaki rakiplerinden nispeten ucuz fiyatıyla ve onlardan geri kalmayan bir gaz tepkisine sahip olması sayesinde performans noktasında ödün vermeyen ve 0-100’ü sadece 3.5 saniye olan FXS, hafif, ince ve kıvrak tasarımıyla da kolay ve eğlenceli bir sürüş deneyimi sunmaktadır.
Arc Vector: En lüks motosiklet
Birçok yönüyle büyüleyici olarak nitelendirilebilecek Arc Vector günlük kullanımda 622 km, performans odaklı kullanımda 370 km olan menziliyle, özel olarak geliştirilen şasisi ve ‘’neo cafe racer ‘’tasarımıyla spor motosiklet tutkunlarının taleplerini fazlasıyla karşılayan bir elektrikli motosiklet. 110 bin dolarlık fiyatının gerektirdiği yüksek malzeme kalitesini fazlasıyla karşılayan Arc Vector,
200km son hızı ve 3 saniyenin altındaki 0-100 performansı ile de fiyatının hakkını veriyor. Tıpkı piyasadaki diğer elektrikli motosikletler gibi üzerinde debriyaj ve vitese gerek duymamakta ancak bunun yanında birçok sürüş moduna ve cruise control özelliğine sahip. Sadece Arc Vector’da bulunan Samsung 21-700 bataryalar piyasadaki en başarılı ve uzun menzilli bataryalardan biri olma özelliğini taşıyor.
CSC City Slicker: En uygun fiyatlı motosiklet
2500 doların altındaki fiyatıyla en uygun fiyata sahip elektrikli motosiklet olarak listemizde yer alan CSC City Slicker hem fiyatı, hem küçük ve şehir içine uygun tasarımı, hem de yeterli performansıyla çok başarılı bir model olarak motosiklet tutkunlarının dikkatini çekmekte. Uygun fiyatına rağmen CSC, halihazırda yüksek kaliteli parçalarıyla ve kolay sürüş dinamikleriyle tanınan bir marka olarak piyasada yerini almış durumda. 80 km/s son hıza sahip olan CSC, farklı kullanım şekillerinde 65-95 kilometre arasında değişen menziliyle sizi şehir içinde A noktasından B noktasına hızlı bir şekilde götürecek çok başarılı bir elektrikli motosiklet olarak sürücülerin ilgisini çekiyor.
Lightning LS-218: En hızlı motosiklet
LS-218, 340 km/s son hızıyla en hızlı elektrikli motosiklet unvanına sahip ve bu alanda 2011’den beri dünya rekorunu elinde tutuyor. Lightning, hız ve performans kavramlarına odaklanan ve son yıllarda yarış pistlerini domine eden bir marka olarak, dayanıklılık ve güç odaklı ürettiği motosikletlerinde yüksek malzeme kalitesiyle maksimum sürüş kontrolü ve performansı almayı hedeflemektedir. 220 kiloluk ağırlığıyla ortalama bir süper motordan daha ağır olmayan LS-218 bu yönüyle performansını daha da arttırmakta ve sadece 1 saatte tam şarj olabilen bataryaları ile 160 kilometrelik bir menzil sağlamaktadır.
Johammer J1: En eşsiz tasarıma sahip motosiklet
Elektrikli motosiklet dünyasında diğer hiçbir motosiklet J1 gibi bir görünüşe sahip değil. Bu eşsiz tasarımıyla bilim-kurgu filmlerinden fırlamış gibi görünen J1, ilk ortaya çıktığı günden beri dünya çapında dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
150 ve 200 kilometre menzilli iki farklı model olarak tasarlanan Johammer J1 her iki modelinde de 120km/s son hıza sahip. J1’in eşsiz tasarımını daha da farklı kılan bir diğer özelliği ise herhangi bir gösterge panelinin olmaması.
Bunun yerine gösterge panelinde bulunması gereken tüm bilgiler, motosikletin geri görüş aynalarında gösterilmekte. Son olarak Johammer J1, normal şarjda 3.5 saat, hızlı şarjda 80 dakikada tam kapasite şarj olabiliyor ve bu açıdan etkili bir şarj performansı sergiliyor.
Vespa Elettrica: Şehir içinde günlük kullanıma en uygun motosiklet
Vespa Elettrica, bildiğimiz Vespa scooter deneyiminin modern ve elektrikli trikli bir çeşidi olarak piyasadaki yerini aldı. Özellikle Avrupa’nın şehir içi yollarında ve ara sokaklarında kıvraklığıyla çok zaman kazandıran dıran Vespa scooter’lar, artık elektrikli modeli sayesinde çağı da yakalamış durumda. Eco ve Power olmak üzere iki farklı sürüş modu bulunan lunan Vespa Elettrica, Eco modunda 30km/s, Power wer modunda ise 50km/s maksimum hıza sahip. p.
Brutus V9: Tek şarj ile en uzun menzile sahip motosiklet
Daha yüksek fiyatlı rakipleriyle kıyaslandığında Brutus V9 şehir dışında ve otobanlarda yüksek süratlerdeki menzil performansıyla öne çıkıyor.
185km/s son hızının yanında 450 kilometrelik menzili sayesinde, özellikle uzun yolculukları seven motosiklet tutkunlarına hitap eden bir alternatif olarak piyasadaki yerini almakta. Bildiğimiz klasik Amerikan seyahat motoru tasarımıyla geleneksel bir motosiklet görünüme sahip olan Brutus, klasik görüntüsünün yanında elektrikli olması sayesinde eski ve yeninin başarılı bir kombini olarak karşımıza çıkıyor.
TORP Bike: En iyi arazi motosikleti
Hırvatistan merkezli TORP markası tarafından geliştirilen bu motosiklet adrenalin ve performansın mükemmel bir karışımı olarak piyasada yerini almakta. Sadece 30 kilogram ağırlığa sahip olan TORP Bike, buna karşılık sahip olduğu 80km/s son hızı sayesinde inanılmaz bir güç-ağırlık oranına sahip. TORP Bike, off-road tutkunu motorseverler için çok başarılı bir elektrikli alternatif ve tek şarjda 2.5 saate varan offroad sürüş imkanı sunan bir bataryaya sahip. Motosiklet için TORP tarafından özel olarak tasarlanan bu batarya sadece 30 dakikada %80 oranında dolum gerçekleştirebilmektedir.
Tarform: Teknolojik donanım açısından en başarılı motosiklet
Geleceğin motosikleti olarak tanımlanan Tarform, birçok açıdan yüksek teknoloji ürünü bir motosiklet. Şöyle ki, gövdesinin %55’i 3D yazıcılarda üretiliyor. Selenin kumaşı ise ananas yaprağı liflerinden ve kombucha denilen bir mantardan elde edilen suni deriden üretilmektedir. Bu özellikleri sayesinde çevreci bir teknolojinin ve gelişmiş bir üretim sürecinin ürünü olarak kendine piyasada yer bulmaktadır. 140 kilometrelik bir menzil performansı sunan Tarform her ne kadar geleceğin motosikleti olarak adlandırılsa da, deri koltuk gibi dış görünüşündeki detaylar sayesinde aynı zamanda nostaljik bir görünüme sahip. Önde ve arkada konumlandırılmış iki kamera ve yapay zeka yazılımı sayesinde Tarform, bulunduğu çevreyi analiz ederek potansiyel tehlikeleri ve engelleri sürücüsüne önceden haber veren bir güvenlik sistemine sahip. Bununla da kalmayıp, eğer sürücüsü bir virajı olması gerekenden hızlı dönmeye kalkarsa sürücüyü uyaran titreşimli bir gidona sahip.