Nergis Ayvaz Bumedian QNB Finansfaktoring Genel Müdürü
“DİJİTALLEŞME, YAPAY ZEKÂ VE VERİ ANALİTİĞİ 2024 YILINDA DA AJANDAMIZIN EN BAŞINDA YER ALAN MADDELER.”
QNB
Finansfaktoring, kendi sektörünün en önde gelen 3 özel şirketinden biri. Müşterisine sunduğu hizmetin kalitesini ve hızını artırmak, müşteri deneyimini iyileştirmek için dijitalleşme ve yapay zekanın sunduğu fırsatlardan azami ölçüde yararlanan, bu konuda gelişmeleri yakından takip edip uygulayan bir faktoring şirketi. Konu fintech olunca Newtech okuyucularının ilgisini çekeceğini düşünerek şirketin en yetkili ağzı olan QNB Finansfaktoring Genel Müdürü Nergis Ayvaz Bumedian ile bir araya gelip konunun derinliklerine indiğimiz keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Newtech: Finans sektöründe farklı görevlerde, geniş bir tecrübeniz olduğunu biliyoruz. Nergis Ayvaz Bumedian:
Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Ekonomi Bölümü mezunuyum. 26 yıldır QNB Finansbank grubunda görev yapıyorum. 17 yıllık bankacılık kariyerimin ardından, son olarak 2009 yılında QNB Finansbank Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcılığı görevindeyken, grubun iştiraki olan faktoring şirketini kurmak üzere Genel Müdür olarak atandım. Halen, kurucu Genel Müdürü olduğum QNB Finansfaktoring'in Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü olarak görev yapıyorum. Şirketimiz, Finansal Kurumlar Birliği çatısı altında, finansal sektörde faaliyet gösteriyor. Ticaret finansmanı ve alacak yönetimi konularında uzman bir şirketiz. Yüzde 99 hissesi QNB Finansbank'a ait olan bir QNB Grup şirketiyiz.
Newtech: QNB Finansfaktoring kendi alanında öncü firmalardan biri. Gözlemlediğimiz kadarıyla teknolojideki yenilikleri yakından takip ediyor ve bunları kendi işinize uygulamakta cesaret gösteriyorsunuz. Şirketiniz ve 2024 hedefleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Bumedian:
Bu yıl şirketimizin 15. yılı, sektörün en büyük 3 özel şirketi arasındayız ve sektör liderliğini hedefliyoruz. Ancak lider olmak için sadece en yüksek aktif büyüklüğüne veya en yüksek pazar payına sahip olmanın yetmediğini biliyoruz. Yenilikleri takip edip, daha iyiyi aramalı, gücünü geniş müşteri tabanından alan teknoloji ve sürdürülebilirlikte öncü, vizyoner, kültürü ve değerleriyle ön plana çıkan bir profile sahip olunmalı diye düşünüyoruz. Biz de bu dinamikleri dikkate alarak özel şirketler arasında sektörün en büyük ve en güçlü lider şirketi olmaya adayız. Faktoring dendiğinde akla gelen ilk şirket olmak istiyoruz.
Newtech: Bizi zorlu bir yıl bekliyor. 2024 hedeflerinizi merak ediyoruz. Bumedian:
2024 yılı yine enflasyonun üzerinde büyüyeceğimiz müşteri adedimizi ise yüzde 150 artışla 20 bin adede taşıyacağımız bir yıl olacak. Hedefimiz, henüz hiç faktoringle tanışmamış şirketlere faktoring ürün ve hizmetlerini tanıtarak bu sektörden faydalanmalarını sağlamak. Amacımız reel sektörün bel kemiğini oluşturan ancak finansal imkanlardan yeterince faydalanamayan KOBİ'lerimizin ihtiyaç
duydukları finansmana uygun imkanlarla ve hızla kavuşması, belirsiz piyasa koşullarında dahi güvenle yoluna devam etmesi. Zira gerek yurt içi gerekse ihracat faktoringi ile ticaretlerini hem finanse edebilir hem de alacaklarını garanti altına alabilirler.
Bu amaçla 2024 yılında 3 yeni şube daha açarak 20 şubeye ulaşmayı hedefliyoruz. Müşterilerimiz bize kendi şubelerimizden ulaşabildiği gibi herhangi bir QNB Finansbank şubesinden, web ve mobil kanallarımız ve whatsapp hattımızdan iletişim kurabiliyor, hatta telefonlarına indirecekleri QNB Finansfaktoring uygulaması üzerinden dakikalar içinde finansmana ulaşabiliyorlar. 2023 yılı dijitalleşme konusunda önemli geliştirmeleri hayata geçirdiğimiz bir yıl oldu. Bir yandan iç sistem ve süreçlerimizi baştan sona dijitalleştirirken, bir yandan da ürünlerimizin neredeyse tamamını dijital kanallarımızdan sunabilir duruma geldik. Dijital kanallarımızdaki zaman ve mekândan bağımsız, hızlı ve kolay deneyimin müşterimize sunduğumuz önemli bir değer olduğunu düşünüyorum. Sektörün öncü şirketlerinden biri olarak bizim yapmaya çalıştığımız, müşterimize sunduğumuz hizmetin kalitesini ve hızını artırarak, müşteri deneyimini sürekli iyileştirmek. Bir örnekle anlatayım; elinizde ticari bir alışverişten doğan vadeli bir çek ve fatura var, telefon veya mobil uygulamadan bize çek bilgisini ve faturayı ulaştırıyorsunuz, birkaç dakika içinde çeki nakde dönüp dönemeyeceğinizi öğreniyorsunuz, evrak teslimi ile paranız anında hesabınıza geçiyor. Günümüz dünyasında teknoloji yaşamımızın her alanında belirleyici bir rol oynuyor. Finans sektörü de teknolojinin hızla değişen dinamiklerinden en fazla etkilenen sektörlerden biri. Yenilikçi teknolojik gelişmeler, bir yandan finansal hizmetlerin sunumunda devrim yaratırken, bir yandan da iş modellerini değiştiriyor ve müşteri beklentilerini şekillendiriyor. Bu kapsamda, dijitalleşme, yapay zekâ ve veri analitiği 2024 yılında da ajandamın en başında yer alan maddeler. Öyle ki, bu yeniliklere ayak uydurmayan şirketlerin sadece rekabette geri kalmakla kalmayıp, önümüzdeki süreçte var olmayacaklarına inanıyorum.
Özetle dijitalleşme ve yapay zekanın sunduğu fırsatlardan azami ölçüde ve ivedilikle faydalanmanın şirketler için önemli bir rekabet avantajı yaratacağını düşünüyorum ancak yapay zekanın hızla gelişen dünyasının önemli riskleri de beraberinde getireceğini de göz ardı etmemek gerekiyor.
Newtech: En basit anlatımla çevre, toplum ve ekonomi arasındaki dengeyi ifade eden sürdürülebilirlik kavramı gezegeni korumak, küresel ısınmayı durdurmak ve sosyal kalkınmayı teşvik etmeyi içine alır. Newtech dergisi olarak sürdürülebilirlik konusuna firmaların hassasiyetini okuyucularımıza aktarmaya özen gösteriyoruz. QNB Finansfaktoring’in sürdürülebilirlik konusundaki yaklaşımını öğrenebilir miyiz? Bumedian:
Tüm çalışmalarımız QNB Finansbank grup çatısı altında ‘Dünyayla1' vizyonu çerçevesinde gerçekleşiyor. Sürdürülebilir bir geleceğin dünyayla bir olmaktan geçtiğine inanıyoruz ve ‘Dünyayla1' adını verdiğimiz sürdürülebilirlik stratejimizi bir dönüşüm yolculuğu olarak tanımlıyoruz. Bu yolculukta QNB Finansbank ve iştirakleri olarak önce kendimizden başlayarak dönüşüme öncülük etmeyi ve bu yolda müşterilerimizin dönüşüm yolculuğuna ortak olmayı hedefliyoruz. Bizden sonraki nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakmak en önemli ilham kaynağımız. İklim farkındalığını iş yapış şekillerimizin ve operasyonlarımızın odağına koyuyor, doğanın ve dünyanın bir parçası olduğumuzu kabul etmenin geleceği dönüştürmenin ilk adımı olduğu bilinci ile hareket ediyoruz. Örneğin Genel Müdürlük binamızda başlattığımız sıfır atık projemiz var, masalarımızda çöp sepetimiz yok, çöpümüzü belirlenmiş yerlerde ayrıştırarak atıyoruz, bu sayede bireysel farkındalık da yaratıyoruz. Dijitalleşen süreçlerimiz ve arşivimizle kağıtsız ortamda çalışıyoruz, kullandığımız elektriği üretmek için de bir güneş enerji santrali yatırımı yaptık. Karbon ayak izimizi sıfırlamaya ve müşterilerimizde de bu konuda farkındalık yaratmaya yönelik ürün ve proje çalışmalarına ağırlık veriyoruz.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği de sürdürülebilir bir gelecek için üzerinde çalıştığımız bir konu. Kadınların iş hayatında mutlaka bir değer olduğuna inanıyorum. Kadınların çalışma hayatında yer alması, şirket yönetimlerinde söz sahibi olmasıyla, çeşitlilik artıyor, farklı görüşler, farklı yaklaşımlar ortaya çıkıyor. Erkekler ve kadınların farklı deneyimleri, farklı bakış açıları, şirket yönetiminde daha yaratıcı çözümlerin ortaya çıkmasını sağlıyor, daha güçlü ve kapsamlı bir yetenek havuzu oluşturuyor ki bu da önemli bir rekabet avantajı yaratıyor. Şirketimizdeki kadın erkek çalışan sayısı nerdeyse yarı yarıya ulaşmış durumda, bu dengede yürütmeyi hedefliyoruz.
Ve son olarak tabii ki dijitalleşme bu yıl takip ettiğimiz konular arasında olmaya devam edecek zira dijitalleşme sürdürülebilirlik hedefine ulaşmak için çok önemli bir araç. Ayrıca dijital dönüşüm bir işletmenin faaliyetlerini temelden değiştiren, geleneksel iş yapış şekillerini modern teknolojilere dayalı olarak yeniden şekillendiren ve işletmelerde verim artışına ve sonuç olarak rekabet avantajı yaratmalarına imkan veren bir süreç. İlerleyen yıllarda yeşil ekonomi ve sürdürülebilir finansman çözümleri uluslararası ticaret için de önemli bir kriter haline gelecek. Bu sebeple sürdürülebilir finansman çözümlerine odaklı, teknolojinin tüm imkanlarından sonuna kadar yararlanabileceğimiz projelere odaklanmaya çalışıyoruz.
Google, üretken yapay zeka sohbet robotlarının kralı ChatGPT'yi tahtından indirmeye yönelik en son girişimini geçen aylarda açıkladı. Artık Gemini olarak yeniden adlandırılan Bard, OpenAI'nin çığır açan LLM destekli sohbet arayüzünün ardından 2023'ün başlarında piyasaya sürülmüştü ve sanki arayı kapatmaya çalışıyormuş gibi görünüyordu…
Bard, Google'ın arama teknolojisiyle entegrasyonu sayesinde ilk günden itibaren internete erişebildi. Bu arada ChatGPT'nin lansman sürümü, eğitimleri sırasında beslendiği bilgilerle sınırlıydı. Ancak OpenAI çok geçmeden Microsoft'un Bing'i ile bağlantı kurarak ChatGPT'ye bağlantılı ve harici bilgilere erişim olanağı ekledi. Bağlantı bir yana, ChatGPT'nin daha geniş bir yelpazedeki dil işleme görevleri için daha kullanışlı olduğu yönünde fikir birliği her zaman hâkim. Artık Google elinden geleni yapıyor, Bard'ı perde arkasında işi yapan dil modelinin adıyla yeniden markalaştırıyor ve ChatGPT ile rekabet edecek şekilde fiyatlandırılan bir abonelik yoluyla Gelişmiş hizmetine erişim sağlıyor.
Peki ringe çıkıp tartışmasız şampiyonla kapışmaya hazır mı? Her iki platforma genel bir bakış sunarak merak edilen sorunun yanıtını bulmaya çalışacağız.
Dil Modelleri
İlk olarak, hem Gemini'nin hem de ChatGPT'nin geçmişte halka açık olan her şeyden çok daha gelişmiş, inanılmaz derecede geniş ve güçlü büyük dil modellerine (LLM'ler) dayandığını belirtmekte fayda var. Unutmayın ChatGPT, kullanıcıların GPT4 (ChatGPT
Pro'nun ödeme yapan kullanıcıları) veya GPT3.5 (ücretsiz kullanıcılar) dil modeliyle iletişim kurduğu arayüzdür. Google'ın durumunda arayüz, Gemini (önceki adıyla Bard) olarak adlandırılıyor ve ayrı bir varlık olan, ancak aynı zamanda Gemini (veya Gemini Advanced hizmeti için ödeme yapıyorsanız Gemini Ultra) olarak da bilinen dil modeliyle iletişim kurmada kullanılıyor. Dikkate alınması gereken önemli bir nokta, her ikisine de chatbot adını vermemize rağmen, amaçlanan kullanıcı deneyiminin biraz farklı olmasıdır. ChatGPT, tıpkı bir konunun uzmanıyla sohbet etmeye benzer şekilde, diyalogu mümkün kılmak ve sorunları konuşmaya dayalı bir şekilde çözmeye yardımcı olmak için tasarlanmıştır.
Öte yandan Gemini, kullanıcının zamandan ve emekten tasarruf etmesini sağlayacak şekilde bilgiyi işlemek ve görevleri otomatikleştirmek için tasarlanmış gibi. Teknik açıdan bakıldığında, LLM modellerinin gücü genellikle sinir ağı içindeki parametre sayısı (eğitilebilir değerler) ile ölçülür. GPT4'ün ağlarının yaklaşık bir trilyon parametre içerdiği bildirildi, ancak Gemini'nin kullandığı parametre sayısı hakkında hiçbir somut gerçek bilinmiyor. Ancak bu önemli olmayabilir, çünkü her ikisinin de “çok çok güçlü olduğunu” bilmek yeterli olabilir. Arizona Devlet Üniversitesi'nden Yapay Zeka Profesörü Subbarao Kambhampati, Wired'a şunları söyledi: “Temelde çoğu Yüksek Lisans öğrencisinin niteliksel ölçümler açısından ayırt edilemez olduğu bir noktaya geldik.”
Başka bir deyişle, önemli olan modelin teknik boyutu ve gücü değil; asıl önemli olan, kullanıcıların sorunları çözmesine yardımcı olmak için nasıl ayarlandığı, eğitildiği ve sunulduğudur.
Ve kazanan…
Her ikisini de farklı konularda çeşitli sohbetler yapmak için bir süre kullandıktan sonra, GPT-4'ün sağladığı homurdanma sayesinde ChatGPT'nin hala daha güçlü sohbet arayüzü olduğu açıkça görülüyor. Ancak Gemini farkı kapatıyor!
Bilgi alma
Gemini'nin bir avantajı, varsayılan olarak internet, Google'ın geniş bilgi grafiği ve eğitim verileri de dahil olmak üzere tüm bilgileri parmaklarının ucunda görmesi. Öte yandan ChatGPT, genellikle yalnızca eğitim verilerine dayanarak bir soruyu yanıtlamayı deneyecek ve yanıtlayacaktır. Bu bazen bilgilerin güncelliğini yitirmesine neden olabilir. Ancak, en son ve en güncel verileri almak için web üzerinde arama yapmasını isteyerek bu durumu aşabilirsiniz. Yine de Gemini'nin aslında ihtiyaç duyulmadığını gösterdiği ekstra bir adımı getiriyor bu nokta. Her iki platformu kullanma deneyimime göre, Gemini'nin çevrimiçi arama ve bulduğu bilgileri yanıtlarına entegre etme konusunda ChatGPT'den “biraz daha usta” olduğunu kanıtladığını söylemeliyiz.
Ve kazanan…
Gemini'nin çevrimiçi metinlerden yanıtlar oluşturmada daha iyi olduğu ve ChatGPT'nin internet olmayan sorgularda daha iyi olduğu bir durumda buna beraberlik diyelim.
Çok-Modlu Yetenekler
Çok modlu yapay zekalar, birden fazla veri türünü işleyebilen yapay zekalardır. ChatGPT'nin ilk sürümleri yalnızca metni okur ve sonra da oluştururdu. Ancak OpenAI, “motorunu” GPT-4'e yükselttiğinden beri görsel ve işitsel verileri işleme yeteneği kazanarak onu çok-modlu hale getirdi. Öte yandan Gemini, kutudan çıktığı gibi çok modluydu (her ne kadar tüm özellikleri hemen etkinleştirilmemiş olsa da). ChatGPT, yine OpenAI tarafından geliştirilen DALL-E modelini kullanarak görüntüler üretiyor. Gemini ise
Google'ın Imagen 2 motorunu kullanıyor. Her ikisi de açıkça çok güçlü ve şaşırtıcı sonuçlar doğurabilir. Ancak, aynı istem temelinde karşılaştırdığımızda aradığımız görüntüyle yakından eşleşen bir görüntü oluşturma söz konusu olduğunda ChatGPT'nin daha tutarlı olduğunu söyleyebiliriz.
Imagen 2 ve Gemini'nin fotogerçekçi, çok ayrıntılı görüntüler üretmede biraz daha iyi olduğunu belirtelim. ChatGPT, görsellerindeki nesneler arasındaki mekansal ilişkileri yönetme konusunda üstün bir performans sergiliyor ve istemleri yaratıcı bir şekilde yorumlama konusunda çok daha iyi. Her ikisi de çok çeşitli programlama dillerinde bilgisayar kodunu anlama ve yazma yeteneğine sahip. Yine de bunu nasıl yaptıkları konusunda ufak farklılıklar var.