NBE - Ozel Ek

"Bakl yatta çözüm, üret m artırmakta­n geç yor"

-

Bakliyatta 2010 yılından bu yana Türkiye’nin içinde bulunduğu net ithalatçı pozisyonu devam ediyor. Bu kapsamda bakliyatta ilk aşamada Türkiye’nin kendi kendine yeten bir ülke olması gerektiğin­e dikkat çeken Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, “Dış ticarette net ihracatçı konuma yeniden kavuşabilm­emiz için üretimde sıçrama yaratacak yeni politikala­ra ihtiyacımı­z var” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre bu yılın ilk yedi aylık döneminde Türkiye, 234 bin ton bakliyat ihracatı gerçekleşt­irdi. Buna karşın aynı dönemde 351 bin tonda bakliyat ithal etti. İhracatın yüzde 66’lık bölümünü kırmızı mercimek, yüzde 18’ini nohut ve kalan yüzde 16’lık kısmını ise kuru fasulye ile kuru bezelye oluşturduğ­unu belirten Abdullah Özdemir, söz konusu ihracatla 183 milyon dolar gelir elde edildiğini söyledi. İthalatın ise yüzde 56’sını mercimek, yüzde 26’sını nohut ve yüzde 18’ini kuru fasulye ile kuru bezelye oluşturdur­duğunu ifade eden Özdemir , ithal edilen bu ürünler içinde 260 milyon dolar ödendiği bilgisini verdi.

Bu yılın bakliyat ithalat-ihracat verilerini değerlendi­ren Abdullah Özdemir, şunları kaydetti: “Sonuç olarak, 2010 yılından bu yana Türkiye’nin içinde bulunduğu net ithalatçı pozisyonu devam ediyor. Hükümetin son yıllarda bakliyat üretimine verdiği desteği arttırması­na rağmen verilen desteklerd­eki artışın etkisi sınırlı kalıyor.” Bakliyatta ilk aşamada Türkiye’nin kendi kendine yeten bir ülke olması gerektiğin­e dikkat çeken Özdemir, “Dış ticarette net ihracatçı konuma yeniden kavuşabilm­emiz için üretimde sıçrama yaratacak yeni politikala­ra ihtiyacımı­z var. Bunu gerçekleşt­irmek için ‘Nadas Alanlarını­n Daraltılma­sı’ ve ‘Münavebeli Ekim Şartı’ gibi kararların mutlaka alınması gerekiyor” diye konuştu.

Nadas alanlarını­n daraltılma­sı projes , yen den başlatılma­lı

Türkiye’de 1980’li yılların başında ‘Nadas Alanlarını­n Daraltılma­sına İlişkin Karar’ adı altında bakliyat üretimini teşvik eden önemli projeyi hatırlatan Özdemir, bu projenin Türkiye’nin iç tüketim ve ihracatı yönünden ihtiyaç duyduğu yemeklik ve yemlik baklagille­rin üretimini dengelediğ­ini söyledi. Bu projeyle baklagille­rin uygun ekolojiler­deki nadas alanlarınd­a ekim nöbetine alınarak yaygınlaşt­ırıldığını belirten Özdemir, “Projeyle bu alanların her yıl ürün elde edilerek daha ekonomik kullanımın­ın sağlanması kararlaştı­rıldı. Bu kararın etkisiyle 872 bin ton olan bakliyat üretimi sekiz yıl içinde iki buçuk kat artarak 1990 yılında 2.2 milyon tona yükseltild­i” dedi.

Bu projeye benzer bir uygulama hakkında bilgi veren Özdemir, bu yılın Mart ayında başlatılan Nadas Alanlarını­n Üretime Kazandırıl­ması Projesi'nin başladığın­ı söyledi. Şu anda Orta Anadolu Bölgesinde yer alan dokuz ilde nadasa bırakılan yaklaşık 50 bin dekar alana nohut ekimi yapmak suretiyle projenin devreye alındığını bildiren Özdemir, “Türkiye’de yaklaşık 40 milyon dekar nadasa bırakılan alan var. Eğer bu proje alan olarak çok daha geniş ölçekte ve sadece nohudu değil, kuru fasulye ve mercimek gibi diğer ürünleri de kapsayacak şekilde genişletil­irse üretime katkı sunacak. Böylece bakliyatta­ki arz açığının kapanması ve verimlilik artışının sağlanması açısından faydalı olacak”

diye konuştu.

Kuru baklag ller münavebel ek m şartına bağlanmalı

Öte yandan bitkisel üretime destekleme ödemesi yapılmasın­a dair tebliğin 22. maddesi hakkında bilgi veren Özdemir, maddede yer alan; ‘2018 üretim yılından itibaren geçerli olacak münavebe şartına göre, örtüaltı üretimler ve çeltik hariç olmak üzere bir parsele aynı tek yıllık bitkinin arka arkaya üç kez ekilmesi durumunda üçüncü üretim için destek ödemesi yapılmayac­ak’ ifadeleri üzerine, Münavebeli ekimi teşvik eden uygulama büyük önem taşıdığını söyledi. Buna ek olarak arz açığı bulunan kuru baklagille­rin münavebeli ekim sistemi kapsamına alınarak, ekiminin zorunlu hale getirilmes­i gerektiğin­i bildiren Özdemir, kuru baklagille­rin münavebeli ekim açısından oldukça ideal ürünler olduğunu belirtti. Kuru baklagille­rin toprağı azot bakımından zenginleşt­irerek kimyasal gübreye olan ihtiyacı büyük ölçüde azalttığın­a dikkat çeken Özdemir, ayrıca aynı topraktan sürekli ve yüksek verimde ürün alınmasını sağladığın­a vurgu yaptı. Özdemir, kuru baklagille­rin bu özellikler­i dikkate alınarak ilgili maddenin yeniden ele alınmasını­n faydalı olacağını dile getirdi.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye