Usta Sizlerden Gelen Fotoğrafları Yorumluyor
Fotoğraf severlerin bizlere ulaştırdığı fotoğraflar arasından seçtiklerimizi Çetin Özer tüm yönleri ile yorumluyor. Ayrıca Özer, yol gösterici bir anlayışla değerli birikimlerini paylaşırken eleştirel yanıyla da beğeni kazanıyor. Yüksek çözünürlüklü fotoğ
AYŞE TEMİZEL
Bu evrende ışık var oldukça gölge de var olacak. Işık ve gölge var oldukça fotoğrafçılarda fotoğraf çekme arzusu hiç kaybolmayacak ve biz ara sıra da olsa böyle sürprizli görüntülere tanık olcağız. Bravo sevgili Ayşe Temizel, fotoğraf dediğimiz olgunun temelde bir ışık-gölge oyunu olduğunu anlatan çok hoş bir kare yakalamışsın.
Buna benzer çok başarılı bir gölge fotoğrafına, 2005 yılının Şubat sayısında National Geographic dergisinde rastlamıştım. Üst açıdan çekilmiş bir deve kervanı fotoğrafıydı ve bakanları çok şaşırtıyordu. Bu da gerçekten çok esprili bir fotoğraf olmuş. Gölgelerin gücü adına kutlarım.
BARIŞ YAĞCI
Yıllar önce iki genç fidan olarak başladılar bu dünyadaki ağaçlık yaşamlarına..! Onları oraya saçları genç yaşta ağarmış, iri gövdeli bir adam dikmişti ve ölünceye kadar hep ilgilendi bu ağaçlarla. Geldi gitti suladı, topraklarını havalandırdı, kesmek isteyenlere karşı mücadele verdi ve rüzgara emanet edip gitti. Çünkü tüm soruların cevabı rüzgardaydı. Ağaçlar da çok sevdiler birbirlerini, zaten böyle bir manzaraya birlikte bakıp ta sevmemek olmazdı. Onları, hem birbirlerine olan sevgileri hem de yanlarına gelen insanların sevgisi büyüttü ve işte böyle kocaman oldular. Bu fotoğrafa bakan herkesin aklına ağaçlarla ilgili değişik bir hikaye gelebilir ama eminim ki hepsinin de içinde sevgi vardır.
Benim aklıma bir de güzel şarkı geldi, Bob Dylan’dan Blowin In The Wind... Sorular geldi ve cevapların rüzgarda uçuştuğunu hatırladım, şarkıyı bir daha dinledim. Siz de dinleyin, dinlerken de fotoğrafa bakmayı unutmayın. İyi ki bu ağaçları gördün, çektin ve bizimle paylaştı sevgili Barış Yağcı, teşekkürler.
MUTLU KADER
Sevgili Mutlu Kader’in yakın plan kelebek fotoğrafı; renk, ton ve keskinlik açısından çok etkileyici bir çalışma olmuş. Bu gibi yakın plan doğa çekimleri; özen, sabır, ekipman ve deneyim gerektirir, o yüzden kendisini kutluyoruz.
Ben bu fotoğraf için sadece alternatif bir kadraj önereceğim. Böylece fotoğrafın alt kısmındaki fazlalığı atarak kelebeğimizi daha kararlı bir noktaya oturtmuş olacağız. Bir de arka planda, kelebeğimize rakip olan ve sahne çalan beyaz lekeleri rötuşlarsak meydan kelebeğe kalıyor artık ve bakmalara doyamıyoruz.
EKREM ŞAHİN
Biz çocukken İstanbul; hepsi ayrı özellikte semtlerden, o semtler de çeşitli mahallelerden oluşurdu. Çekmedik fotoğraflarını, hata ettik. Tadına doyamadığımız o birdirbirler, körebeler, yakartoplar, saklambaçlar ve türlü misket oyunları hep anılarda kaldı. Bu gördüklerimiz de son mahalleler, bitiyor artık. Umarım sevgili Ekrem Şahin bu fotoğrafla bir başlangıç yapmış olsun ve İstanbul’un mahallelerini ve özellikle oralarda yaşayan çocukların oyunlarını çekmeye devam etsin..
İlk bakışta, yoldan geçerken hemen çekilmiş bir fotoğraf gibi duruyor ama içine girince öyle olmadığını fark ediyoruz. Fotoğrafta dört tane çocuk var ve hepsinin de yerleri gayet güzel. Üstelik öndeki çocuğun tam da topa vurduğu an yakalanmış. Daha önceki yazılarımızda bahsettiğimiz Henri - Cartier Bresson üstadın “Decisive Moment” yani “Kararlı An” tanımına uyan bir fotoğraf. Ne bir saniye önce ne de bir saniye sonra, tam zamanında basılmış deklanşöre..
Sevgili Ekrem Şahin hareketli bir fotoğrafı başarıyla çekmiş ve tabii rahat çalışmak için kadrajı da biraz geniş tutmuş. İyi de yapmış çünkü ben çekilmiş fotoğraflara kadraj yapmaya bayılırım. Şaka bir yana eğer mahalle vurgulanacaksa Ekrem Şahin’in yaptığı geniş kadraj, yok eğer çocukların oyununa odaklanacaksak benim sonradan yaptığım dar kadraj tercih edilebilir.