FOTO TEKNİK
Kompozisyonun Fotoğrafçılıkta Önemi
Eğer görsel olarak çekici ve düşünsel olarak etkileyici fotoğraflar üretilmek isteniyorsa, kompozisyonun değerini anlamak oldukça önemlidir.
Sürekli kurallarından söz ettiğimiz kompozisyonun ne olduğu, yeni başlayan fotoğrafçılar tarafından sık sorulan bir sorudur. Genelde ilk zamanlar fotoğraf makinesi, ayarlar ve doğru ışık üzerine odaklanırlar. Eğer sonuçta görsel olarak çekici ve düşünsel olarak etkileyici fotoğraflar üretilmek isteniyorsa kompozisyonun değerini anlamak da oldukça önemlidir. Genel anlamda baktığımızda kompozisyon terimi sadece görsel sanatlar için değil, müzik, dans, edebiyat ve neredeyse tüm sanat dalları için geçerlidir. Yazınsal anlamda bir deneme ya da edebi bir eser için kullanılabilirken, müzikte bir besteci tarafından yaratılan müzik parçasıyla ilgilidir. Kompozisyon kelimesinin kökeni Latincedir ve “bir araya getirme” anlamına gelir. Bir sanat eserinde bir bütün yaratabilmek için, birbirleriyle alakalı nesnelerin ve unsurların yerleşimidir.
Görsel sanatlarda kompozisyon aynen yazı yazarken kullandığımız dilbilgisi gibidir. Bazen zorlayıcı olsa da, kullanmak zorunda olduğumuz bir şeydir. Sanat en nihayetinde bir dildir ve görsel sanatlar bir mesajı iletmek ya da bir hikayeyi anlatmak için görsel ögeleri kullanır. Kompozisyon teriminin genel anlamını bildiğimiz zaman, fotoğraf için ifade ettiğini söylemenin çok zor olmadığını düşünüyorum. Basitçe bir fotoğraf oluşturabilmek için içerisindeki ögeleri kendi fikrimizi en iyi ifade edebilecek şekilde düzenlemek olduğunu söyleyebiliriz...
Kompozisyon bize oluşturduğumuz fotoğraf hakkında fikir verir ve ne yapacağımızı, ne zaman yapacağımızı, neden yapacağımızı bilmemize yardımcı olur. Bir fotoğrafçı çekmek istediği fotoğrafın ögelerini belirli bir görsel sonuç elde edebilmek için düzenler. Kompozisyon aynı zamanda bu sonucu elde edebilmek için bir bakış açısı seçmek de olabilir.
Kompozisyon bakan gözü fotoğrafın bir noktasını görebilmesi için yönlendirmeyi hedefler. Bu nokta estetik açıdan heyecanlandırıcı ya da karmaşık bir hikaye içerebilir. Görsel olarak rahatsız edici bir sonuç bile bir kompozisyon çalışmasının ürünüdür. Kompozisyonumuz bazen şok, üzüntü, kaos yada rahatsız edici bazı duyguları anlatmaya yönelik de olabilir. Çirkinlikler, anlaşmazlıklar ve kavgalar da her zaman olduğu gibi sanatın bir parçasıdır. Örneğin bir savaş muhabiri, izleyiciye savaşın korkunçluğunu ve yıkıcılığını hissettirebilmek için beklenmedik ve şok edici yönlerini bulmaya çalışabilir. Sonuçta kompozisyon sanatçının fikrini istediği şekilde ifade edebilmesine yardım eder.
Aynı savaş ortamındaki bir başka fotoğrafçı, o ortamı kendi yorumuyla aktarıp farklı bir duygu hissettirebilir. Burada doğru ya da yanlış yoktur, dahil edilen unsurlar ve bakış açısı sadece anlatılan hikayeyi güçlendirmeye hizmet eder.
Sanatçı açısından başka birinin görmediği veya düşünmediğini ortaya koymak önemlidir. Portre fotoğrafçılığında bile fotoğrafçılar insanları farklı şekillerde görebilirler. İki fotoğrafçı aynı kişinin fotoğrafını çektiği zamanlarda bile fotoğraflar çok farklı görünebilir ve hatta aynı kişiye bile benzemeyebilir. Tarzlar ve gördükleri şeyler tamamen farklı olabilir.
Daha önce de bahsettiğim gibi, her fotoğraf izleyicinin etkileneceği bir mesaj ya da hikaye anlatır. Başarılı bir fotoğraf tam ve inandırıcı bir bütündür. Yalnızca hikayenin konusunu değil ikna edici bir ortamı aktarır. Kompozisyon ikna edici değilse o zaman etki kaybolur. Zayıf bir kompozisyon maalesef sonrasında bilgisayar yardımı ile düzeltebileceğimiz bir şey değildir. Fotoğrafçı fotoğrafın ana fikrini destekleyen bir görüntü planlamalı ya da seçmelidir. Kompozisyon bu nedenle bilinçli bir planlama ile fotoğrafın ögelerinin düzenlenmesidir. Hangi öyküyü anlatacağımızın yanı sıra onu nasıl anlatacağımıza karar vermemiz gerekir. İyi bir kompozisyon mutlak bir denge gerektirir. Ana objemiz merkezde mi ya da fotoğrafın yan tarafında mı durmalı? Asıl mesele dengeyi nasıl kuracağımızdır. Ortaya koyduğumuz