VİZÖRE TAKILANLAR
Başarılı Portre Fotoğrafı için İpuçları
Portre fotoğrafı çekerken dikkat edilecek noktalar, ekipman seçimi ve teknik detaylar.
Portre fotoğrafçılığında en önemli konu, fotoğrafçının model ile arasında kurduğu iletişimdir. Çektiğiniz kişi ile kurduğunuz iletişim ne kadar başarılı olursa fotoğrafınız da o kadar iyi olacaktır. Çünkü portre fotoğrafında, ifade üzerindeki hakimiyet çok önemlidir. Fotoğrafçı, bu hakimiyet duygusuna deklanşöre her bastığında bir adım daha yaklaşmış olur. Portre fotoğrafları fotoğrafı çekilen kişinin yaşadığı yeri, tarzını, duygularını, karakterini ve yaptığı işi ifade etmelidir. Fotoğraf, tamamen portresi çekilen kişi olmalıdır. Tüm bu bilgilere ilave olarak teknik bilgiler de portre fotoğrafında önemli rol oynamaktadır. Portre fotoğrafçılığında objektifler önemli yer teşkil eder. Portre fotoğraf- çılığında en çok 50mm f1.4 ve 85mm f1.8 kullanılmaktadır. Ayrıca bilinen diğer bilgi ise, 85 mm altında çekilen fotoğraflarda burnun kulaktan daha büyük çıkmasıdır.
50mm ve 85mm lenslere ilave olarak 24-70mm f2.8 ve 70-200mm f2.8 ile de başarılı portreler yakalayabilirsiniz.
Fakat bu objektifler fiyat olarak diğerlerine göre daha pahalı objektiflerdir. 50mm ve 85mm gibi prime lenslerde diyafram açıklığı fazla olduğundan makine daha fazla ışık alır. Kapalı ortamlarda çekeceğiniz portreler için en ideal ışığı ve alan derinliğini 50mm ve 85mm gibi prime lensler sağlamaktadır. Özellikle dış mekanlarda ve ışığın fazla olduğu yerlerde 3.5 ya da 4 diyaframlı objektifler kullanılabilirsiniz. Fakat diyafram açıklığı 3.5-4 olan objektif ile ışığın az olduğu yerlerde çekim yaparken, flaş kullanmıyorsanız enstantane ile ilgili sorunlar yaşarsınız. Bu nedenle diyaframı 1.2 ya da 1.4 ile başlayan prime objektifleri tercih etmek en doğru çözüm olacaktır.
Portre çekimlerinde çekim yapacağınız format da önemlidir. Önemli bir çekim yapıyorsanız eğer mutlaka RAW+JPEG formatında çekim yapmalısınız. RAW dosyalarınızda eğer hatalı durumlar varsa müdahale edip düzeltme şansınız olacaktır. Portre çekimine başlamadan önce manuel ayarlar arasındaki AWB olarak isimlendirilen Beyaz Dengesi ayarlanmalıdır. Ayrıca RAW olarak çekim yaptıysanız, daha sonra bilgisayarda Camera Raw gibi yazılımlar ile Beyaz Dengesi değiştirmenizde mümkündür.
ISO değerini dış mekan çekimlerinde 100 yada 200 yapabiliriz fakat ışık ve flaş kullanmıyorsak iç mekan çekimlerinde bu değer yeterli olmayabilir.
Çekime başlamadan önce, çekimi yapacağınız kişi ve mekan hakkında bilgi edinmenizde fayda var. Mekanı ne kadar iyi tanırsanız o kadar rahat çekim yaparsınız. Ayrıca model hakkında önceden bilgiye sahip olmanız, modelin çekim esnasında daha rahat olmasını ve fotoğrafta istenilen ifadeyi yakalamanızı sağlar.
Mekanı önceden görmeniz çekim için gerekli olan ışık koşullarını da tanımanıza olanak sağlar. Dolayısıyla kullanacağınız diyafram, enstantane ve ISO değerlerini de yaklaşık olarak belirlemiş olursunuz. Çekim esnasında çok fazla deneme yapmadan bir iki deneme ile hemen çekime başlayabilirsiniz.
Peki hangi diyafram değeri kullanılmalı?
Portre fotoğrafçılığının en önemli kısımlarından biri de, hangi diyafram ile çekim yapılacağıdır. Portre fotoğrafçılığının diyafram kilidi f/11’ dir. f/11 diyafram açıklığı, yüzde oldukça iyi bir netlik ve derinlik sağlar. Eğer farklı efektler ve ışık kullanımı gerçekleştirecekseniz farklı f durakları ile çalışabilirsiniz. Sığ alan derinliği elde etmek istiyorsanız o zaman iş değişir. Burada 50mm ya da 85mm lik sabit bir objektif ile f durağı 1.4 veya 1.8 gibi bir değer seçmeniz gerekir.
Bütün bu teknik bilgileri yerine getirdikten sonra, iş portreyi fotoğraf karesinde nereye yerleştireceğimize kalıyor. Fotoğrafın altın kuralı 1/3 burada devreye girer. Peki nedir bu 1/3 kuralı? Aşağıdan yukarı, yukarıdan aşağı ve soldan sağa, sağdan sola kadrajı 3’e böleriz ve modelin baktığı yönü açıkta bırakıp sırt kısmı 1/3’lük alana
denk getiririz. 2/3’lük alan ise modelin baktığı yönde kalır. Gerekli midir ya da ne kadar gereklidir? Bazen gerekli, bazen değildir. Çünkü bu durum fazla fotoğraf incelemekle alakalı bir süreçtir ve belli bir süre sonra siz farkında olmadan izlediğiniz fotoğraflar kafanızda bir şablon oluşturur. İlk başlarda sürekli dikkat edersiniz acaba modeli 1/3 kuralına uygun mu çekiyorum diye, sonrasında ise bu durumun kendiliğinden oturduğunu görürsünüz. Kısaca işin sırrı çok pratik yapmaktan, bol fotoğraf çekmekten geçer.
Fotoğraf tarzınız, fotoğraf çektikçe ortaya çıkacaktır. Bunun yanı sıra çektiğiniz kişinin fotoğrafa kattığı ifade de çok önemlidir. Eğer kişinin duruşu ve verdiği mesaj çok etkileyici ise, kimse sizin 1/3 kuralınız ile ilgilenmeyecektir. Kuralları elbette bileceğiz ama önceliğimiz en etkili ifadeyi ve anı yakalamak olmalıdır.
Portre fotoğrafçılığında sığ alan derinliği
Diyafram değerini 1.2’ye doğru yaklaştırdığınızda otomatik olarak alan derinliği azalıyor ve modelin arkasında yer alan fon kısmı netsizleşiyor. Diyafram açıklığı f/2.8 olan bir fotoğraf için, çevrenizde neden f/11 kullanmadınız diye soranlar olabilir. Eğer arka planda çok kalabalık ve portredeki ifadenin öne çıkmasını engelleyecek olan fon varsa, diyaframı açmanız fonu sadeleştirmenizi sağlayacaktır. Böylelikle portredeki model ve ifade ortaya çıkacaktır. Fon ne kadar sade olursa portreniz de o denli etkili olur. Portre fotoğrafçılığında ışık kullanımı Yaygın olarak kullanılan en ideal portre ışığı; yüzden 30 derece açıyla yukarı konumda, solda veya sağda olmalıdır. Gözü bir saat kadranı olarak düşünürsek ya saat 11 ya da 13’te olmalı ki burun gölgesi fotoğrafa olumsuz etkiler bırakmasın. Modelimizin yüz anatomisi- ni de dikkate alarak çeşitli ışık denemeleri yapmamız gerekir. En doğru açıyı ve ışığı bulduktan sonra zaten fotoğraf gücünü hissettirecektir. Stüdyo ortamında ise kullanacağımız ışık kaynakları çok önemlidir. Ayrıca fon rengi, kişinin giydiği kıyafet, styling çok önemli bir yere sahiptir. Tüm detayların birbirleri ile uyumlu olması gerekir. Softbox, flaş, şemsiye, reflektör gibi ışık kaynaklarını kullanırken hangi açılardan ve hangi pozisyonlarda kullanacağınızı, modelinizin duruşuna göre belirlemelisiniz. Çekim yaparken modelinizin gözünün içine bakın ve netlemeyi mutlaka göze yapın. Fotoğrafın içine mümkün olduğunca girin. Yakınlaşmaya çekinmeyin. Portre fotoğrafında en sık yapılan hatalar yeterince yakın plan çekim yapılmamasıdır. Portreyi etkili kılan ise yakın plan çekimlerdir. Arka plan çok karmaşık olmasın, dikkati mutlaka çektiğiniz kişide tutmaya özen gösterin.