Bir Kış Rüyası: Hokkaido - Japonya
Japonya’nın kuzey adası Hokkaido’da eksi 15 dereceye rağmen Steller’s deniz kartallarını ve akkuyruklu kartalları fotoğraflamak için yola çıktık.
Eksi 15 derecede Japonya’nın kuzey adası Hokkaido’da Steller’s deniz kartalları ve akkuyruklu kartallarını fotoğraflamak…
Japonya’yı vuran 9 şiddetindeki deprem ve arkasından gelen tsunamiden 20 gün önce… Rusya’nın Okhotsk denizinden gelerek Japonya’nın kuzey adası Hokkaido kıyılarına sürüklenen buz kütlelerinin tekneleri hapsettiği Rausu limanında sabah ışımadan bizi bekleyen buz kıran balıkçı teknesine binmek üzereyiz. Hava eksi 15 derecede, buzlarla kaplı okyanusa açılırken, kokmuş balıklarla istiflenmiş tekneye adeta tıklım tıklım binen yaban hayatı fotoğrafçılarının umudu, Kamçatka yarımadasında üreyen ve avlanmak için Japonya’ya gelen Steller’s deniz kartallarını ve akkuyruklu kartalları fotoğraflamak.
Güneşin ilk ışıkları buzlarla kaplı kuzey Pasifik okyanusunu aydınlatırken ufukta dünyanın en ağır kartalları ile karşılaşmak hepimize ısıran soğuğu ve altımızda çatırdayan buzların sesini unutturuyor. Steller’s ve akkuyruklu kartallar yavaş yavaş tekneden atılan balıkların ağır kokusu eşliğinde çevre- mizi sarmaya başlıyor. Bir yandan okyanusta dalgalarla mücadele ederken 500 ve 600 mm’lik teleobjektiflerle net kareler yakalamak yaşanan adrenalinle daha da zorlayıcı ama bir o kadar da keyifli.
Birkaç gün sonra, grubumuzu taşıyan otobüs şirin bir Japon köyünün yakınında duruyor. Dere kenarındaki bir vadide genelde yaşlı köylülerin ikamet ettiği bu köyde birer ikişer evlere dağılıyor, bu mütevazi köy evlerinin pencerelerinde
dereyi görecek şekilde konumlanıyoruz. Bu küçük ada ülkesinde yine dünyanın en büyük baykuşunu (0.75 m’ye varan boyuyla), Blakiston balık baykuşunu bekliyoruz. Türü yok olma tehlikesinde, doğada 1500 ila 3000 birey kaldığı tahmin ediliyor.
Gecenin sessizliğine rağmen hiçbirimiz bir anda önümüzdeki dereye inen bu devasa baykuşu önceden fark edemiyor. O kadar sessiz ve hızlı ki. Bir hamleyle dereden bir alabalık kapıyor ve avıyla havalanmadan önce şanslı olanlarımız birkaç kare almayı başarıyor. Nefes kesici bir an…
Nagano’nun karla kaplı patikalarında uzun bir dağ yürüyüşünün sonunda karlar içinde doğal bir kaplıcaya varıyoruz. Bu soğukta, volkanik toprakların gerçek sahiplerine hediyesi sıcak su göllerine girecek olan bu şanslı turistler kim acaba derken bir anda çevremiz Japon makak kar maymunları ile çevreleniyor. Onlar milyonlarca yıldır gezegenimizin magma tabakasının bahşettiği bu lüksün keyfini çıkarmaya o kadar alışkınlar ki… Sıcak su havuzlarında dinlenen, oynaşan, kavga eden bu maymunları kıskanmıyor değiliz. Yoğun kar yağışı altında sarıp sarmaladığımız fotoğraf makinalarımız ve tele objektiflerimizle bembeyaz bir düzlüğün etrafında konumlandığımızda, az sonra gezegenimizin en romantik aşk danslarından birine tanık olacağımızı düşünmemiştik doğrusu. Çiftler halinde gelerek alanı dolduran kızıl taçlı Japon