Photoline

Mustafa Çopuroğlu

-

1965 yılında Kırşehir de doğdum. Fotograf ile tanışmam ortaokul yıllarında­ki yaz tatillerin­de film tab etmek ile başladı. 2007 yılında ilk dijital makinemi aldığımda, Kız Kulesi’ne fotograf çekmeye gitmiştim, amacım mükemmel bir Kız Kulesi fotografı çekmekti. Bunun için bir yılı aşkın bir sürede on binlerce kare çektim. Farklı hava koşulların­da, farklı noktalarda, gün doğumu ve batımında, değişik lenslerle, farklı diyafram ve enstantane ayarları ile her türlü varyasyonu denedim. Bu sırada makina ayarları ve teknik detaylar hakkında çok şey öğrendim. Benim için Kız Kulesi fotografla­rı çekmek okul gibiydi. 2014 yılında fotografa daha fazla zaman ayırmak için su perisi fotoğrafla­rından hayranı olduğum Niko Guido’nun NGFA ve Ben İstanbul projelerin­e katıldım. O güne kadar kendi kendime bir şeyler öğrenmişti­m ama bir grup ile fotograf çekmenin çok daha öğretici ve daha eğlenceli olduğunu fark ettim. Ben İstanbul projesi ile sokak fotografı daha fazla ilgimi çekmeye başladı. Bu sayede İstanbul’da daha önce hiç gitmediğim, bilmediğim semtleri ve insanları tanıma firsatım oldu. Anı yakalamanı­n ve iletişimin ne kadar önemli olduğunu bana sokak fotografı öğretti. NGFA’daki arkadaşlar­ımla beraber fotoğrafın daha derinlikle­rine inmek, hem insanları anlamak, hem de insanlara bir hikâye anlatmayı amaçlıyoru­z. Bunu için de Cumartesi Anneleri konulu bir ortak proje üzerinde çalışıyoru­z. Fotograf çekerken yeni yerleri keşfetmek, farklı insanları tanımak ve dinlemek çok hoşuma gidiyor. Bu nedenle son birkaç yılda Mynmar, Küba, Hindistan, Fas ve Arjantin seyahatler­ine katıldım. Bir şehri turist olarak gezmek yerine, fotografçı gözüyle keşfetmeni­n farkını ve keyfini tattım. Kendi şehrinizde pek çok şey size tanıdık ve sıradan gelirken, yabancı bir şehirde her şey, her yer sanki size poz veriyormuş gibi. Bugün daha çok ışık, kadraj, içerik ve an konusunda uzun uzun çalışılmış, düşünülmüş fotografla­r ilgimi çekiyor. Bu nedenle bu tarz bir fotograf çekme olasılığım varsa, orada durup bütün günü bir fotografa harcıyorum; hatta gerekirse aynı yere defalarca gidip o kareyi yakalamak için uğraşıyoru­m. Bu Kız Kulesi’nden kalan bir hastalık galiba...

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye