Darbe ve Paralel yapılanmaya karşı alınması gereken önlemler
HAYATI eğitim dünyası içinde geçmiş, darbelerin tarihini yazmış, ayrıca bir buçuk seneye yakın yedek subay olarak askerliğini tank ve jandarma birliklerinde yapmış biri olarak hem askeri ortamlarda hem de eğitim camiasında birçok gözlemim oldu. Tarihçi olarak da birçok hadisenin arka planı hakkında bilgi sahibiyim. Bunların ışığı altında darbe ve paralel yapılanmaya karşı şu önlemlerin alınması gerekir diye düşünüyorum:
Jandarma sivilleşmelidir. Jandarmanın sorumluluk alanı Türkiye’nin yüzölçümünün yaklaşık yüzde 90’ı olduğu için darbelerde en etkin güç jandarma olmuştur. Bu yüzden jandarma olmadan bir darbenin başarı şansı çok azdır. Sadece İçişlerin’e Bakanlığı’na bağlanması yetmeyecektir. Muhtemel bir darbeyi önlemek için jandarmanın, tamamen sivilleşmesi gerekir.
Devlet içinde kendi fikri yapımızdan bile olsa hiçbir grubun, cemaatin, ideolojik yapının yoğun olarak yerleşmesine izin verilmemelidir.
Askeri okullarda ders veren öğretmenler dikkatle gözden geçirilip, en az 25 yıldır görev yapan öğretmenlerin ders vermesi sağlanmalıdır. Subay öğretmen olarak görev yapan öğretmenlerin emeklilik yaşı artırılmalıdır. Hatta gerekirse emekli olmuş askeri öğretmenlerle görüşerek, tekrar işbaşı yapmaları sağlanmalıdır. Önemli devlet kademelerinde görev yapacak personel seçilirken en az 20-25 yıllık hizmeti olanlar, ilk planda düşünülmelidir. Memuriyette FETÖ’ye mensup olup-olmayanın sağlıklı seçilemediği ortaya çıkmıştır. Birçok kurum gizlenme aracı olarak kullanıldığı için bizim sendikadan, bizim dernekten denilmemelidir. Bir yere atama yapılırken liyakat öne alınıp, o kişinin kimliğini tespit etmekle uğraşma yerine kimliği açıkça belli olanlar (milliyetçi, solcu vs.) tercih edilmelidir. FETÖ’nün devlet içinde bu kadar g lenmesindeki en önemli neden, hiç şüphesiz bunların eğitimle ilgili çal malarıdır. Bu terör örgütü devletin ihmal ett birçok sahayı doldurmasını iyi bildi. Eğitim temindeki yanlışlar ve açıklar bunları besley en önemli damardı. Benim öğrencilerim aras da gözlemlediğim ve evlatlarımızın bu terör örgütünün kucağına itilmesini sağlayan en c eksiklerden biri üniversite öğrencileri için d tarafından yeteri kadar yurt açılmamasıydı. Devletin en azından bundan sonra daha ana lundan başlamak üzere eğitim sistemine kök çözümler sağlaması ve öncelikle öğrenciler i devlet eliyle yurtlar açması gereklidir.
Ordumuz kendisine karşı yapılan Ergenekon-Balyoz gibi operasyonlar ve son cunta hareketinden dolayı yıpranmıştır. Türkler tarih boyunca ordularıyla var olmuşlardır. Suriye ve Irak gibi olmamamızın sebeplerinden biri de kahraman askerlerimizdir. Ordumuzun moral-motivasyonu artırılmalı, halk gözündeki saygınlığı eski haline getirilmelidir. Bunun için de son cunta kalkışmasında halkın yanında darbecilere karşı kahramanca mücadele eden askerlerimizden sık sık bahsedip, ordunun önemli bir kısmının bunların yanında yer almadığı ısrarla belirtilmelidir.
Türkler, tarihte devletleriyle var olmuşlardır. Devlet olmazsa milletimiz tarihten silinir, gider. Bu yüzden devletimiz tarih boyunca kutsal sayılmıştır. Ancak rahmetli Turgut Özal’dan itibaren devletin kutsallığı eleştirilip, devlet hizmetkâr gibi gösterilmiştir. Bu durum bana göre yanlıştır. Bunun yerine devlet ve millet arasında, haklar kadar sorumlulukların da ayrıntılı olarak tayin edildiği karşılıklı bir mukavele sağlanmalıdır. Zira tarih bize devletsiz milletlerin yok olduğunu gösterdiği gibi, milletine dayanmayan devletlerin de zamanla zayıflayıp ortadan kalktıklarını göstermektedir. Bu yüzden milletin azizliği kadar, devletin kutsallığı da belirttiğimiz mukavele çerçevesinde yeniden ikame edilmelidir.