Kızılay!..

1954 yılında Ankara’ya taşındığımızda Kızılay Meydanının adı “Kızılay”dı. Çünkü yanında yeni Ankara’nın, yani Yeni Şehir’in en popüler binası, şimdi yerinde yeller esen, Cumhuriyet SİT’i “Kızılay Binası” vardı. Bahçesindeki Soda Çeşmesine bayılırdık biz çocuklar, gençler.. Gazlı Kızılay sodası, dibine seçtiğimiz meyve suyu özü konmuş bardaklara fışkırırdı buz gibi.. 5 kuruşa içerdik. O binayı da, etrafındaki parkı da yok ettik, başarıyla..

1960, 27 Mayıs’ında adını değiştirdiler, Kızılay’ın. “Hürriyet Meydanı” yaptılar..

Kimsenin ağzından duymadım 50 sene, “Hürriyet Meydanı” lafını.. Halk “Kızılay” demeye devam etti. “Lozan Meydanı” yapılan Sıhhiye’ye, Sıhhiye demeye devam ettiği gibi..

Şimdi bir daha değiştirmişler Kızılay, pardon Hürriyet Meydanı’nın adını.. “Demokrasi Meydanı” demişler..

50 yıl sonra hayatta olmam. Ama adım gibi biliyorum. Ankaralılar Kızılay demeye devam edecek, 2066’da da..

Halkın koyduğu isimleri değiştir mek mümkün olmuyor..

Bunca yıldır, İstanbul’da “Boğaziçi Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü diyen kaç kişi duydunuz?.

“Hangi köprüden” sorusunun cevabı ya “Birinci”dir, ya “İkinci..”

Halk öyle koymuştur çünkü.. Ötekiler resmi yazışmalarda geçer sadece..

TEBESSÜM kan dolaşımı sistemi Biyoloji Hocası anlatıyordu.. Sordu.. amuda kalktığı “Jimnastik dersinde nızda ne olur?.” yığılır. Bu yüzden “Bütün kan başıma dedi, öndeki öğrenci.. yüzüm kızarır” Yeniden Hoca, yanıtı beğenmedi. sordu.. dimdik duruyorum, “Peki, bir saattir kızarmıyor?.” ayaklarım niye geldi.. Arkadan bir ses değil de ondan!..” “Onların içi boş ni