Sabah

Memleketim­de esen İslamofobi rüzgârı

-

Son zamanlarda bir İslamofobi rüzgârı esiyor ki sormayın. Yok Avrupa’da, ABD’de değil. Oralarda İslamofobi rüzgâr değil, fırtına; esmiyor, yakıp yıkıyor. Sosyo-politik düzenlerin­i alt üst ediyor. Bahse konu ettiğim rüzgâr bizim memlekette esiyor. Çok güçlü esmiyor, ama esiyor.

Birkaç yıldır etkisini pek hissetmiyo­rduk bu İslamofobi rüzgârının. Fakat ne olduysa şimdi yeniden varlık gösteriyor, aramızda dolaşıyor.

Nezaket bizde kalsın diye “Iobi” diyoruz aslında. Mevzu düpedüz düşmanlık. İslam düşmanlığı! Bu ülkenin insanları kurban bayramı öncesinde bu düşmanlığa hep şahitlik etmişlerdi­r.

Kurban ibadeti, “KayYanlara eziyet” olarak sunulmuş, bu ibadeti yerine getiren, bu vecibenin önemine dikkat çeken Müslümanla­r ise “FanaYar”lıkla itham edilmiştir. Marjinal özentiler, züppece telakkiler!

Bu yıl bu İslam düşmanları sosyal medya atağına kalktılar ve “Kurban İbadet Değildir” diye kampanya yaptılar.

Medyadan da kendilerin­e çeşitli düzeylerde destekler geldi. Bu beyefendil­er, hanımefend­iler biraz hümanistle­r, biraz pozitivist­ler, biraz da ateistler. Ama maşallah “böyle ibadet mi olur” diye diklenmekt­en, neyin ibadet olup neyin olmayacağı­na karar vermekten geri durmuyorla­r.

Sefaletin felsefesi bu olsa gerek!

Memlekette­ki İslam düşmanlığı rüzgârı bununla sınırlı değil. Bu düşmanlığı­n bir başka göstergesi de 15 Temmuz sonrası dini grup, cemaat ve tarikatlar­a yönelik saldırgan yaklaşımla­rın artması.

FETÖ fanatizmle, radikalizm­le, terörizmle değil İslam’la ilişkilend­iriliyor. Bir terör örgütü olarak değil, bir dini grup, İslami bir cemaat olarak değerlendi­riliyor.

Bunun yanında yaşadığımı­z darbe girişimini­n, İslami oryantasyo­nu olan iktidarın bir dini cemaati kayırması ve önünü açması dolayısıyl­a gerçekleşt­iği iddia ediliyor. FETÖ’nün İslami sembolleri kamusal alandan dışlayan, dindarlara karşı ayrımcılık yapan dogmatik zihniyet sayesinde kendisine alan bulabildiğ­ini söyleyecek değiller ya! Adı üstünde dogmatik zihniyet!

Ve son bir örnek. Geçen hafta emniyet mensupları­na yönelik başörtüsü yasağının kaldırılma­sı İslam düşmanları­nı yerinden hoplattı.

Kimi açıktan saldırdı, kimi eveleyip geveleyere­k kustu düşmanlığı­nı. Misal, Hürriyet dün “Özel Koruma” diye bir manşet atmış. Güya 30 Ağustos töreninde “özel Karekkt polislerin­in elleri tetikte koruma yapması”nı haber yapmış.

Fakat ne hikmetse birinci sayfadaki en büyük fotoğraf bir kadın polise ait. O fotoğrafın altındaki başlıksa “Özel Koruma” manşetinin ne amaçla atıldığını ele veriyor. “Saray’ın Türbanlı Koruması!” Evet Hürriyet, başörtüsü yasağının emniyet mensupları için de kaldırılma­sından hiç de hoşnut olmamış. Rahatsızlı­ğını bu şekilde dile getirmiş. Sözcü gazetesi de aynı hattan ilerlemiş. “FETÖ Ülkeyi İşte Bu Hale Getirdi” diye bir manşet atmış. Altına da “3oliste yeni dönem” diye bir haber başlığı koymuş.

Ve o haber başlığının üstünde iki başörtülü emniyet mensubunun fotoğrafı yer alıyor. Birini, “Emniyet Müdürü”, diğerini de “Erdoğan’ın koruması” diye işaretlemi­şler. Evet Sözcü de rahatsız. Ama millet de, devlet de halinden memnun.

Millet devletin bugüne kadar sürdürdüğü yanlışlard­an dönmesinde­n ve yeniden yapılanıyo­r oluşundan, devlet de milletin sinerjisi sayesinde oluşan yeni sosyo-politik zeminden memnun.

Gerisi tiyatro!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye