Sabah

Yarının ülkesi Amerika...

-

Washington’a da, tıpkı Amerika’ya olduğu gibi, ilk kez 19 0’lerin ortasında geldim. O zaman Washington öyle ilgi çeken bir yer değildi. Fakat 19 0 ve 0’lerin öğrenci hareketler­i bu kenti belleğimiz­e kazımıştı. Vietnam savaşının protesto edildiği en büyük eylemler bu kentte düzenleniy­ordu. Gene 1970’lerin Washington’undan akılda kalan, ABD’nin siyasal hayatını neredeyse geriye dönüşsüz biçimde sarsan :aterJate skandalını­n yatağı bu kentti. İlk geldiğimde ayağımın tozuyla müzelere koştuğumu anımsıyoru­m. Onların içinde de 8lXsal 6anat 0üzesi’ydi göz ağrım. Sonra 3hillips .oleksi\onX geldi. Washington anıtının durduğu büyük çayırlığa falan gidişim çok sonradır. %e\az 6ara\’ı hiç merak etmedim. Ne bileyim Jefferson Anıtına da hayli zamanlar sonra gitmişimdi­r ama .onJre .ütüphanesi akıl alacak gibi değildi.

199 ’den sonra yılda neredeyse üçdört kez geldiğim, çok uzun süreler kaldığım ABD’ye 19 0’lerin ortasından 199 kadar yolum düşmemişti. Ama o 1993’te başka bir Washington bulmuştum karşımda.

&linton dönemi başlamıştı. ABD bir kere daha refaha ve bolluğa gömülmüştü. Ben de her gelişimde bu kentin bir ‘müzeler kenti’ olduğunu bir kere daha anlıyordum.

199 sonrası dönem müzelerin olduğu kadar *eorJetoZn’un ve barlarındı­r. Şimdi ne kadar hazin, o barların en güzellerin­den biri, Washington dendiğinde ilk akla gelen meslek olan gazetecili­ğin erbabının mesken edindiği 1athanªs şimdi kapanmış. Neyse ki, *eorJetoZn tütünFüsü yerinde duruyor ama bu defa ben eskisi gibi puro tüttürmüyo­rum. ’e

Bu defa başka bir Washington var. Yaklaşan seçim heyecanıyl­a gergin, kıl payı giden çekişme neticesind­en tedirgin bir Washington bu. Adaylar arasında şu satırları yazmadan az önce biten son TV kapışmasın­ı izledikten sonra sadece ABD’nin değil bütün dünyanın diken üstünde olduğunu söyleyebil­irim. Özellikle dış politikası­nda neredeyse tepeden tırnağa yanlış yapmış bir +illar\ &linton’la (ve 2Eama’yla) artık iler tutar hali kalmamış 7rXmp arasındaki bir çekişme bakalım ne getirecek ABD’ye ve dünyaya...

Gene de açık açık söyleyeyim: A%' Eü\ük ülke. Bunu bir kere daha bugün müzelerde dolaşırken anladım. Avrupa’dan bakınca tarihi yok denecek kadar kısa görünen bu ülkenin ulusal müzelerine giriş ücretsiz. Ve şu yukarıda bahsettiği­m 8lXsal 6anat *alerisi’ni dolduran resimler herhalde müze deyince akla gelen ve senede 12 mil\on turist çeken /oXvre’la su içer gibi boy ölçüşür.

Washington, 6mithsonia­n demek. 6mithsonia­n da 19 müze, 20 kütüphane demek. Sadece kuru kuruya müze işleticisi değil bu devasa kurum. Esas amacı eğitim. O nedenle kapıdan girdiğimde sorularımı yanıtlayan 80 yaşında olduğunu söyleyen komik, yaşlı ama çakı gibi kadın, ‘vergiler başka ne için’ diyor, müze bedava mı diye soran bir başka yaşlı kadına. Öyle olunca daha eylül sonunda müzelere gelen ziyaretçi sayısı 2 mil\onX bulmuş görünüyor.

Hava sıcak DC’de. Çok nemli. Gündüz çekilmiyor. Ama geceleri ‘balmy’ dedikleri bu nefis havada büyük, geniş ve ıssız sokaklarda bir yaz gecesi gibi dolaşıyoru­m. Uzaktan, büyük, Roma mimarisine göre yapılmış ışıklar içindeki müze ve devlet binalarına bakıyorum ve bir kere daha anlıyorum ki, ABD her zaman yarının ülkesi oldu...

8-10 yaşında fark ettiğim bu gerçek bu yaşıma kadar değişmedi!

hbkahraman#sabah com tr SMS +BK yaz 4 22’ye gönder TL M+ 2 facebook com/hasanbulen­tkahraman

 ??  ?? +asan Bülent KA+RAMAN
+asan Bülent KA+RAMAN

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye