İşte bunların hepsi nezaket
:ashington Post, Başkanlık görevini dün görkemli bir törenle Obama’dan alan Trump’ın konuşmasını “nezaketsiz” bulmuş.
New York Times ise Trump’ın konuşmasında “ümitleri değil kuşkuları arttırdığını” söylemiş...
Peki, ne demiş de nezaketsizlik yapmış, birilerine endişelerini arttırmış yeni Başkan?
Gelin, Trump’ın konuşmasındaki, ABD’nin önümüzdeki döneme dair iç ve dış politika perspektifini açık eden başlıklara bir bakalım:
“Bugün sadece yönetim bir partiden diğerine geçmiyor; aynı zamanda gücü Washington’dan halkın kendisine geri veriyoruz.”
“Uzunca bir süredir başkentteki küçük bir grup, yönetimin tüm imkânlarından faydalanırken halkın kendisi bundan kendi payına düşeni alamadı”
“Politikacıların refah düzeyi arttı. Ancak halk bu gelişimden pay almadı. Yerleşik düzen ülkenin insanlarını değil kendini muhafaza etti.”
“Asıl önemli olan şey hangi partinin yönetimi kontrol ettiği değil, fakat yönetimin halkın kontrolü altında olup olmadığıdır.”
“Amerikan ordusunun çok üzücü şekilde tükenmesine izin verirken diğer ülkelerin ordularını sübvanse ettik. Kendi sınırlarımızı korumayı reddederken, diğer ülkelerin sınırlarını koruduk. ABD’nin altyapısı harap duruma düşerken, deniz aşırı ülkelere trilyonlarca dolar harcadık.”
Eski ittifakları güçlendirirken yeni dostluklar kuracağız. Dünya ülkelerinin dostluğunu ve iyi niyetini gözeteceğiz. Ancak bunu yaparken ülkelerin kendi çıkarlarına öncelik verme hakkına saygı duyacağız.”
“Fikirlerimizi açıkça konuşmalıyız, anlaşmazlıklarımızı dürüstçe tartışmalıyız, ancak her zaman birlikten yana olmalıyız. ABD birleştiğinde yenilemez. Önce Amerika.”
Evet, Amerika’nın yerleşik medyasının ve hatta bizdeki iliştirilmişlerin nezaketsiz ve endişe verici bulduğu konuşma bu.
Peki, siz onlar gibi oturduğunuz yerde hopladınız mı?
Eminim “Adam oraya buraya demokrasi götürmeye kalkmayacağım. Ortadoğu’da darbe yaptırmayacağım. Refahı ABD’nin çevrede kalmışlarına ulaştıracağım. İçeriye döneceğim” diyor. “Niye hoplayayım ki” diye söyleniyorsunuz.
Haklısınız ama bu siyaseten doğruculuk müritleri bizden ayrı bir tür.
Onlar için nezaket, dünyanın çoğunun, halkların çıkarına olan gerçeklerin bir avuç küresel muktediri rahatsız etmeyecek şekilde söylenmesi mesela.
Kuşkuları ise dünya üzerindeki savaşların ve terörün bitecek olması ihtimalinden kaynaklanıyor.
Trump ne yapar ne yapmaz, sözüne ne kadar sadık kalır, bilmiyorum. Ama en azından şık kıyafetleri ve gülen yüzleriyle dünya halklarının boynuna yapışıp kanını emenlerin siyaseten doğruculuk masalına nezaketsizce salvolar yaptığı için umutluyum.