5 1 , ı g r a Y
Anket şirketleri kamuoyunda kafa karıştıran sonuçlar açıklıyor. Sizin bir öngörünüz var mı?
Güçlü bir ‘evet’ çıkacağına gerçekten inanıyorum. Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat’tan 5 yıl sonra bu halk AK Parti’yi denedi ve bu maya tuttu. Anadolu ilk kez devlet içinde kendine yer bulabildi. Toplum bu anayasa değişikliğinin devleti, halkın devleti haline getireceğini biliyor. Bu yüzden ağırlıklı olarak ‘evet’e yönelecektir.
“Erdoğan’dan sonra ne olacak” endişesini haklı buluyor musunuz?
Halkta böyle bir endişe görmüyorum. Bu söylemi ortaya atanlar yine temsil pozisyonunda olup halk adına konuşanlar. Önerilen sistem, bir hükümette olması gerektiği kadar yetki veriyor. Meclis daha da güçlendiriliyor. Yargı, hükümet ve Meclis’in üstünde konumlandırılıyor. Bu soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleriyle cevap vereyim: Millet ne derse o olacak.
Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i fesih yetkisi de tam anlaşılamayan konular arasında...
Önerilen sistemde Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i fesih yetkisi yok. Aksine bugün var bu yetki. Mesela Sayın Cumhurbaşkanı 7 Haziran’da seçimlerin yenilenmesine karar verdi. Bunun kendi pozisyonuna bir etkisi olmadı. Oysa önerilen sistemde cumhurbaşkanı seçimleri yenileme kararı alırsa kendisi de yeniden seçime girmek zorunda kalacak. Ve seçimi yenileme 17/25 Aralık sonrası yargı büyük yara aldı. 15 Temmuz’da bu yara derinleşti. Sistem değişikliği yargıdaki kronik sorunları ortadan kaldırabilecek mi Yargı içindeki faşist FETÖ çetesinin 15 Temmuz’dan sonra temizlenmesi kaçınılmazdı. Ama 15 Temmuz gecesinden sonra halk adına yargılama faaliyet yaptığına inanan yurtsever hâkim ve savcıların tutumu da kahramanlıktır. Yargı artık halkın demokratik yargısı olması noktasında önemli bir sıçrama gerçekleştirdi. Yargımız artık 15 Temmuz öncesinden çok farklıdır. Artık asli fonksiyonunu oynayacak noktaya gelmektedir, gelecektir.
Eğer ‘evet’ çıkarsa hemen devreye girecek değişiklikler var. Yargının tarafsızlık niteliği, yeni adıyla Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK)’nın yapılanması ve askeri yargının kaldırılması gibi. Sonra Meclis, 6 ayda bu değişikliğe uygun yasalar hazırlayacak. Önerilen değişiklikte cumhurbaşkanı mutlaka partili olur, parti genel başkanı diye bir zorunluluk yok. Sadece partiyle ilişkisi yasağı kaldırılıyor. Hükümet değişikliği ise 3 Kasım 2019 seçimlerinden sonra gerçekleşecek. Ya da bir erken seçime gidilirse bu süre daha da öne çekilebilir. Bu sistemin bütün unsurları ile gerçekleşmesi için bir sonraki seçimleri beklememiz gerekecek.
‘Bu sistem değişikliği Erdoğan için yapılıyor’ diyenlere ne cevap veriyorsunuz?
Yeni sistem, aslında kişi esaslı mevcut sistemi dönüştürmek için öneriliyor. Mevcut sistemde kişisel inisiyatifler çok önde.