Yaşa Sabah Pazar!.

Bu hafta Pazar ekimize bayıldım.. Oku oku bitmez yazılar.. Kimisi öyle lezzetli ki, tekrar okunur öylesi.. Bir defa yeni bir sayfa açmışlar..

Prof. Caner Taslaman ve Dr. Enis Doko hazırlamışlar.. Ama bu kadar mı ilginç, bu kadar mı kolay anlaşılır bilim yazısı olur?. Bilimin Magazini desem yeridir. Yani her hafta bu düzeyi tutturabilirlerse müthiş..

Keyifle, merakla okudum. Ve de neler neler öğrendim.

Hücrelerimizin içindeki canlılığımızı, biyolojik gelişmemizi sağlayan DNA’larımız, uç uca eklense mesela, ortaya çıkacak zincir dünyanın etrafını 100 milyon kere dolaşırmış.. “Canlı” denen mucizeye bakar mısınız?. Çok yakın gelecekte, cep telefonlarımız etrafımızdaki, farkında bile olmadığımız enerjilerle şarj olacakmış. Güneş ışığı, oda sıcaklığı, vücut hareketlerimiz..

1979 Nobel Fizik Ödülü alan Muhammed Abdüs Salam “Beni bilimde derinleşmeye Kur’an yöneltti” demiş mesela.. Fizik çalışmaları sırasında fonda Kur’an dinlermiş.. Daha neler neler?.

gene olağanüstüydü. Hele o nostaljik “Plaklar ve pikaplar” yazısı.. Aranızda bu iki sözcüğü ilk defa duyanlar varsa, şaşmam..

kardeşim 14 yaşındayken duvarlara yazdığı yazılarla Suriye’deki savaşı başlatan (bugüne dek yarım milyon insan öldü, 10 milyon insan evsiz kaldı) Muaviye Syasneh’in hikâyesini yazmış. Okumalısınız.

Teknolojinin ürettiği “Yıldız” ürünler.. Timur Sırt hazırlamış bu müthiş sayfayı da..

Ve tabii spor.. bir Roberto Baggio yazmış.. O büyük yıldız, kendisini bir anda İtalya’da “Lanetli adam” durumuna sokan penaltıyı kaçırıp Dünya Kupası’nı Brezilya’ya hediye ederken, ben de tribünlerdeydim. Brezilya kalesinde Taffarel vardı. Adından mı çekindi bilmem. Kurşun gibi vurdu. Üstten avut!.

Ve nihayet, sayfası.. Teknoloji, hayal gücü ile birleşince ne mimari projeler ortaya çıkmış dünyada..

Ah bizim mimarlar da baksa bu sayfaya da hâlâ ellerimizle yıktığımız geçmişi yeniden yapma yerine, çağın ötesine geçebilsek!. Öylesi tek bir yapı göstersenize bana?.