‘Cumhuriyetin ruhuna uygun bir düzenleme’

Adalet Bakanı Bozdağ: Bu düzenleme cumhuriyeti yok eden bir düzenleme değil, cumhuriyetin ruhuna uygun bir düzenlemedir

ADALET Bakanı Bekir Bozdağ, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nda (SETA) düzenlenen “Cumhurbaşkanlığı Sistemi Anayasal Tasarımı” etkinliğinde cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlattı. Bozdağ şunları söyledi:

Şu anda millete yasama seçimi yapma yetkisinin yanına doğrudan yürütmeyi seçme yetkisi veriliyor. Egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir deniyor ya, bu egemenliğin tam anlamıyla millete verilmesidir. Onun için bu düzenleme cumhuriyeti yok eden bir düzenleme değil, cumhuriyetin ruhuna uygun bir düzenlemedir.

HERKES ERDOĞANCI OLDU

Eğer hükümeti doğrudan seçmek istiyorum diyorsan “evet” oyu vereceksin. Eğer vatandaş “Yok ben hükümeti doğrudan seçmeyeyim kardeşim vekiller var ben onlara yetki vereyim onlar seçsin ben kendimi bu konuda yeterli görmüyorum” diye düşünüyorsa “hayır” diyecektir.

CHP ve “hayır” devşirmeye çalışanlar tek adamlık gibi korkularla oy toplamaya çalışıyorlar. Şimdi herkes Erdoğan’cı oldu. “Şu an Erdoğan var ama yarın laikçi bir diktatör gelirse ne olacak” diyorlar. Gözlerim yaşarıyor. CHP şimdi Anayasa Mahkemesi’ne gitmekten vazgeçti. Sistemin adı bile CHP’yi değiştirmeye başladı. Şimdiye kadar “AKP” diyorlardı, şimdi nasıl “AK Parti”diyebiliriz diye tartışmaya başladılar.

Cumhurbaşkanlığı seçimi, değişim sistemidir. Değişimi de sürekli kılar. Üstelik bu değişimin Azrail’le değil, halk vasıtasıyla yapılması demektir. Bu azami 10 yılda bütün siyasetin yenilenmesi demek.

Türkiye’de çift başlı yürütmenin doğurduğu çok büyük tartışmalar oldu. Sezer anayasayı fırlattı, bedelini biz ödedik. Demirel ile Çiller kavga etti 5 Nisan 1994 ekonomik krizi ile bedelini bütün Türkiye ödedi.

Türkiye üzerinde hesabı olanlar var ve en son yaşadığımız 15 Temmuz darbe teşebbüsü gösterdi ki bu hesabı olanların hesabı da kapanmış değil. Bu coğrafyada zayıf iktidarla her türlü operasyona açık iktidarlarla siyasi istikrarsızlıklarla Türkiye’nin ve Türk milletinin daha fazla yoluna devam edebilme imkanı yoktur.