Ah benim, bitmez tükenmez tabelacılarım!.

Eğer Talisca’nın o on para etmez frikiği, Bruma’ya çarpıp sekmese ve doğru Muslera’nın kucağına gitseydi..

Eğer, maçın nerdeyse bittiği anlarda Podolski nam zat, topu avuta değil, boş kaleye atsaydı, dün sabah gazetelerde hangi sayfaları görür, hangi eleştirileri okurdunuz?.

Dikkat buyrun.. Tamamen ayni maç. Birinde o tesadüf yok. Ötekinde, sadece o şutu atsın diye oynatılan adam, bu defa doğru vuruyor, o kadar..

Ama tüm sayfalar, tüm başlıklar ve tüm eleştiriler 180 derece tersine çevrilerek yazılırdı, o zaman..

“İgor Tudor nasıl isabetli, nasıl emniyetli bir oyunla, beraberliğe dünden razı korkak Şenol Güneş’i nasıl tuzağa düşürdü” diye bir destan.. korkak, hamama bile yakışmaz.. Futbola, seyir zevkine ihanet.. Bu seyirci niye maça gelsin.. Bu seyirci niye televizyon izlesin” diyen yok..

Bana aklınızda kalan, seyir zevkinize hizmet eden bir bireysel hareket, bir kombine hücum söylesenize..

Nasıl olsun ki.. İki korkak da her şeylerini, gelme niyeti olmayan rakiplerini durdurmak için hesaplamışlar..

Gelme niyetinde olmayanı durdurma taktiği.. Taktiğiniz batsın.. Bu futbol seyircisi hem ekran başında, hem tribünde niye düşüyor?. Bu böyle giderse, yarın, bugün aldığınız milyonla euroları size kim, nasıl verir, hele bir düşünün!.

Efendim Beşiktaş yüzde bilmem kaç şampiyonmuş.. Rakipler böyle ikrama devam ederse, 1-0’lık tesadüfler hep Beşiktaş’a hizmet ederse olur tabii..

Ama ligin bitmesine daha 12 maçı var.. İçlerinden bir tekini, ama bir tekini seçin de “Beşiktaş mutlak kazanır” deyin.. Biri desin Allah için, yüreği yeterse..

“Bu hafta kendi sahasında Rize’den 3 puan alır” desin biri yahu?.

Yok!.

Beşiktaş o 10 puanı hem de nasıl kaybedebilir.. O eder de, rakipleri ne yapar?..

Onlar da armut toplar.. Ondan şampiyon olur, eğer olursa Beşiktaş!.

Galatasaray’ın dördüncü yıldız taktığı dahil, son yılların tüm şampiyonlukları rakiplerin akıllara sığmaz ikramları ile kazanıldı.

Kimse kendine pay çıkarmasın!.