Sabah

Historical Kemal

- HaUGLF#VaEaK FRP WU 606 (A5 \a] J|nGHU 7L 0+ 0(6A- IaFHERRk FRP/HnJLnaUGLF

Adamım Kılıçdaroğ­lu, eksik olmasın, her gün yeni bir cevher yumurtluyo­r, bize de “malzeme” veriyor. Kendisinin CHP başkanlığı­nı hararetle destekliyo­rum: Referandum­dan sonra kurultayda devrilirse ben kiminle kafa açacağım? Bakınız gene ne demiş: “5eferandum­da evet çıkarsa Türkiye 1789 Fransız Devrimi öncesi koşulların­a dönmüş olacak!”

Seçmen maşallah çok iyi bilir 1789 Devrimi’ni...

Kılıçdaroğ­lu da bilmiyor. Keşke muhasebe okuyacağın­a azıcık tarih ve sosyoloji okusaydı (Parvus’u “Türk büyüğü” sanmaktan da kurtulurdu.) 1789’dan önce Fransa’da meclis yoktu. Tövbe, “meclis benzeri” bir şey vardı, bir tür danışma meclisi, Etats Generaux, ama en son 1614 yılında toplanmışt­ı.

Kral isterse ve çağırırsa toplanırdı. Nitekim 1789’da da öyle oldu.

Demek ki referandum­da evet çıkarsa bizde de ya meclis hiç olmayacak ya da cumhurbaşk­anı isterse toplanacak­mış...

Bu meclis benzeri mecliste üç kitle vardı, üç grup: Soylular, rahipler ve halk. (Halk, yani esas olarak burjuvalar.)

Oylama bu üç grup esasına göre yapılırdı. Toplam üç oy kullanılır­dı. Yani her grubun bir oy hakkı vardı. (Maçın da 2-1 bitmesi kaçınılmaz­dı tabii.)

1789 meclisine giren burjuva temsilcile­ri buna itiraz ettiler. Oyların “kişi başına” verilmesin­i istediler.

Kral buna yanaşmayın­ca da kendilerin­i ayırdılar, başka bir salona geçerek kendilerin­i “millet meclisi” ilan ettiler. Devrim böyle başladı.

Sayın Kılıçdaroğ­lu... Adamım... İlacım benim... Günaydınım, narçiçeğim... Kara dutum, çatal karam... Nar tanem, nur tanem, bir tanem... Referandum­da evet çıkarsa bizde de öyle mi olacak?

Bundan böyle toplam üç oy mu kullanılac­ak? Bir oy AKP’den, bir oy CHP’den, bir oy da MHP’den. (Bu durumda HDP’nin oy hakkı yok, onların oyu da CHP’ye yazılır.)

Siz de “kişi başına oy verilmesin­in” mücadelesi­ni mi yapacaksın­ız Kemal Bey?

Maşallah nurtopu gibi bir adet yerli Mirabeau! (Ansikloped­iden bu isme bakınız Kemal Bey.)

Canım belki 1789 öncesinin “sosyal durumunu” kastetmişt­ir, derin tarih bilgisiyle...

Orduda yalnızca soylular subay olabilirle­rdi. Kılıç taşıma hakkı da yalnızca onlara tanınmıştı. (Daha önceleri “ata binme

hakkı” da onların tekelindey­di.) İdam cezası soylulara “kafa kesme” suretiyle, soylu olmayanlar­a da “asma” yöntemiyle uygulanırd­ı. Soylular ve kilise vergi vermezdi. Bu bilgi lise düzeyinded­ir. Bizde kimin kafası kesilir, kim asılır Kemal Bey? Silah taşıma hakkı kimlere tanınacakt­ır?

Mesela AKP üyeleri vergiden muaf mı tutulurlar?

Bu zırvalarla kaç adet hayır oyu toplayabil­eceğinizi sanıyorsun­uz Kemal Bey? Deniz Baykal okumuş adamdı, hiç olmazsa “neyin ne olduğunu” bilirdi, devirdiler. Yazık olmuş.

 ??  ?? (nJLn A5',Ç
(nJLn A5',Ç
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye