Safra kesesinde 883 adet taş varmış
HİNTLİ doktorlar, bir yıldır karın ağrıları çeken Pushpa Devi'nin safra kesesinden 883 taş çıkınca şaşkına döndü. Başkent Yeni Delhi'deki Fortis Hastanesi'nden Amit Javed ve ekibi, Devi'nin şikayetleri üzerine safra kesesinde taş olduğunu tespit etti ve geçen hafta ameliyata aldı. Javed bu kadar çok sayıda taşı bulacaklarını tahmin etmediklerini belirterek “Bu hayatımda gördüğüm en garip vakaydı. O kadar taşı görünce ekipçe şoka uğradık. Safra kesesinin yanı sıra karaciğerinin bir bölümünü almak zorunda kaldık. Ancak ekipçe başarılı bir iş çıkardık” dedi.
Sevnur Arslan, 30 yaşında zihinsel engelli... Başakşehir'de bir gecekonduda oturan üç çocuklu Fikriye ve Salih Arslan çiftinin ilk evladı. Doğumundan 6 ay sonra havale geçirdi ve epilepsi teşhisi kondu.
O günden sonra ailesinin yeni adresi hastaneler oldu. Tam 15 yıl hastane kapılarında geçti. Sevnur Arslan şu an göz kontağı kurabiliyor. Ailesi ise Türkiye'de son yıllarda sağlık sektöründe yaşanan gelişmelerden ötürü çok memnun. İşte anne Fikriye Arslan'ın anlattıkları:
Hastaneler şimdiki zaman gibi değildi. Doktor, ilaç ve rapor sırasında günlerce beklerdik. Ah, o günler öyle zordu ki. Eskiden kaderimizle baş başaydık. Şimdi ise kader zannettiğimiz, hizmet eksikliğiymiş. Allah bir daha o günleri göstermesin.
Eşim tekstil işçisiydi. İşçinin Üniversite Hastanesi'nden hizmet alması çok zordu. Bizim tedavimiz de Çapa'da yapılıyordu. Önce sevk alıyorduk. Sonra doktor için kuyruğa giriyorduk. İlaç, rapor kuyruğu derken günlerce sıra bekliyorduk. SSK hastaneleri de öyleydi. Ömrümüzün 15 yılı kuyruklarda geçti. Şimdiki sağlık hizmeti o günlerde olsaydı Sevnur'um çok daha iyi olurdu.
AK Parti'nin iktidara gelmesiyle sağlıkta dönüşüm başladı. Sihirli değnek değdi sanki. İstediğimiz hastaneye gider olduk. Sevnur'um için de bizim için de yeni bir dönem başladı. Rehabilitasyon merkezine gitmesi gerektiği söylendi. Takipleri daha sıkı yapılmaya başlandı. Her şeyden önce hastanelerdeki kuyruk çilem bitti. Ulaşım kolaylaştı. O bizimle göz teması bile kurmayan kızım, bizimle iletişim kuramaya başladı. Yıllarca kaderimizle baş başa bıkarılmıştık. Fakat her şey hizmetmiş, eğitimmiş. Eğitimle, ulaşılabilir sağlıkla her şeyin bir çaresi varmış.
Haftada iki gün Sevnur'um rehabilitasyon ve engelli merkezine götürülmesi için evinden servis aracıyla alınıyor. Çok alıştı oraya. Dünyası değişti. Devlet, buranın masrafını karşılıyor. Sevnur'umun hasta bezi gibi özel ihtiyaçlarının masraflarını karşılıyor. Bize bakım parası veriyor. İETT otobüsleri refakatçı kartıyla ücretsiz. Eskiden bunlar olacak deseler ‘Hayal bunlar' derdim. Şimdi ise yalnız olmadığımızı biliyorum. Allah bir daha o günleri göstermesin.
Garibanların sesi oldu Erdoğan. Bunca hizmetten sonra bize düşen TEHLİKELİ yan etkilere sahip morfin benzeri opioid türevi ağrı kesicilere alternatif yeni bir ilaç geliştirildi. Alman bilim insanları tarafından bulunan yöntemle üretilecek ağrı kesicilerin, sağlam dokularda tahrip edici etkisi olmayacak. Bilgisayarlı simülasyon yöntemiyle ağrı kesicilerin, sinir sisteminde bağlandığı opioid reseptörleri üzerindeki etkileşimlerini inceleyen araştırmacılar, hayvanlarda denenen yeni yöntemin hasarlı hücrelerde ağrı giderici etki gösterdiği halde sağlam dokulara zarar vermediğini ortaya koydu.
Araştırmacılar, morfin benzeri yeni moleküllerin, genellikle cerrahi girişim sonrası doku iltihaplanmaları, sinir hasarları, eklem ağrıları ve kanser kaynaklı dayanılmaz ağrılarda kullanılan opioid türevi ilaçların tehlikeli yan etkilerini göstermeden aynı ağrı giderici etkiyi üretmesinin önemli bir gelişme olduğuna dikkati çekti. Uzmanlar, opioidlerin aksine yeni NFEPP tipi ağrı kesicilerin yalnızca asitli ortamda aktif hale geldiğini aktararak “Bu, ağrı kesici etkinin yalnızca yaralı dokularla sınırlı kalmasını sağlıyor. Böylece, opioidlerin vücutta yol açabileceği solunum sorunları, uyuşukluk, kabızlık ve bağımlılık risklerini ortadan kaldırıyor” dedi. kızımıza en iyi şekilde bakmak. İletişimini daha da güçlendirmek. Eskiden hiç yürüyemezdi. Fizik tedavi desteğiyle yürümeye de başladı. ‘Engelli aileleri Erdoğan'ı çok seviyor' diyorlar. Nasıl sevmeyelim. Bizimle o yolları yürümüşçesine destek verdi bize. Allah bir kere değil bin kere razı olsun ondan. Bu yüzden oyum ‘evet.'