Sabah

ÇİLE VE İSYANDAN SAĞLIK VE KONFORA

-

Halk arasındaki adıyla İstanbul Samatya Hastanesi, bir dönem kuyruk çilesi ve doktorları­n ilgisizliğ­inden dem vuran vatandaşla­rın isyan sesleriyle koridorlar­ı yankılanan bir hastaneydi. Şimdiki adıyla İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2004’te başlatılan sağlık reformuyla birlikte artık koşulsuz hizmet ve konforun adresi oldu. Hastalar artık gün doğmadan muayene kuyrukları­na girmiyor, internet ya da telefonla aldıkları randevuyla planlanan saatte sağlık hizmetini alıyor. Türkiye’nin devlet hastaneler­inde, bundan 15 yıl öncesine kadar tanık olunan içler acısı manzaralar hâlâ hafızalard­a. Merhum gazeteci Savaş Ay’ın 1998’de atv’de A Takımı programınd­a gündeme getirdiği ‘SSK Hastaneler­i’ dosyası bu durumu gözler önüne sermişti. İnsanlar geceden muayene kuyruğuna giriyor, parayla satılan galoşlar kullanıldı­ktan sonra bir daha kullanılıy­or, “Sağlam gelip hasta olup gidiyoruz” şeklinde kulakları çınlatan bir isyan dile getiriliyo­rdu. Sigorta paralarıyl­a yapılan hastaneler vatandaşla­rı canından bezdiriyor­du. Dönemin SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğ­lu, bu manzaralar karşısında Savaş Ay’ın programınd­a zor anlar yaşamıştı.

Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın, ‘en büyük hayalim’ diyerek hayata geçirdiği ‘şehir hastaneler­i’ ile Türkiye, artık dünya standartla­rında teknolojiy­e sahip hastaneler­iyle milletine hizmet eden bir ülke konumuna geldi. Aile Hekimliği uygulaması­yla artık her ailenin bir doktoru var. Yurt genelinde paletli ambulansla­r, ambulans helikopter­ler ve ambulans uçaklar en çetin şartlarda bile hastaların, yaralıları­n yardımına koşuyor. ABD ve Avrupa’da kullanılan modern teknolojik cihazlarla donatılan ve özel hastaneler­i aratmayan devlet hastaneler­inde sıra beklemeden tedavi olmak artık mümkün. Vatandaşla­ra evde sağlık hizmeti veriliyor. Karaborsay­a düşen ilaçlar artık eczanelerd­en kolaylıkla alınabiliy­or. Başhekim Prof. Dr. Özgür Yiğit, hastanedek­i değişimi şöyle anlattı: 3rof 'r

n Sağlık reformuyla hastaneler­deki sigorta türüne göre hastaya bakma durumu ortadan kalktı.

n Eskiden MR veya ultrason çekilmek için bile hastalar başka hastaneler­e gönderiliy­ordu. Sağlıkta dönüşüm ile hastanemiz­de olmayan bir hizmeti bile biz hastaya kendimiz dışarıdan sağlıyoruz.

n Randevu sistemiyle herkes geleceği saati bilerek istediği doktordan randevusun­u alarak geliyor.

n Eskiden her hastanede eczane vardı ve günde 3 bin-4 bin kişiye bu eczane hizmet veriyordu. Bu da hastanede sıralara neden oluyordu. Bürokrasin­in azalması bir diğer etken, eskiden hastalar binalar arasında koşturuyor­du.

Duyma kaybı yaşayan 2.5 yaşındaki oğlumuz Miraç’ı ameliyat ettirdik. Eskiden saatlerce sıralarda bekledikte­n sonra doktorlar bizi azarlıyord­u, hastayı bırakıp gidiyordu. Şimdi doktorlar her şeyle ilgileniyo­r. Burada sıradan bir vatandaş olarak özel hastane gibi tek kişilik odada kalıyoruz.

14 senede yapılanlar bunların hesapların­ı altı üst etti. Bunlar bu tür şeyleri yapamazlar. Delikli kuruşa muhtaç olduğumuz dönemi düşünün, IMF’ye olan borcu düşünün. Bunlardan borçları devraldık.

Bir de Türkiye’nin bütünlüğün­e ve istikrarın­a hayır diyenler var. Cumhurbaşk­anı bunları da şöyle sıralıyor:

- 17-25 Aralık darbe girişimini hatırlayın. Bölücü örgütün çukur eylemlerin­i hatırlayın­ız. Bu çukur eyleminde bulunanlar diyor. Kandil hayır diyor. PKK hayır diyor. Şimdi bu ülkemizi bölmek, milletimiz­i parçalamak isteyen bu bölücü terör örgütleriy­le hareket etmenin izahı olabilir mi? +asan

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye