Kadın demokrasisi
Hiç kadın konusuna devam etmek niyetim yoktu. Fakat bazı dostlarım pazartesi günkü yazımda vurguladığım kimi konulardaki görüşlerimi biraz daha genişletmemi istediler. Mecburum...
Birincisi, büyük harfli ve
toplumdaki
nasıl değiştirilebileceği üstüne. Diğeri, yazıda bahsettiğim kavramlarıyla
ilgili.
İki konu da birbiriyle ilişkili. Hemen başlayayım. dediğim,
Kadınlık konusu bu dediğimiz toplum yapısı içinde bir meselesidir. Biraz daha geliştirirsek beri devam eden (master- slave) ilişkisinin bir başka planda kendisini göstermesidir. Kadına özel olarak saygı duymamız, sevgi beslememiz bu ilişkisini değiştirmez. Toplumun belirleyici kuralları, koşulları her şeyi yukarıda belirleyen bir tarafından tayin edilmiştir. Burada kritik olan unsur bu yapının başta olmak üzere bütün tayin etmesidir. Bunlar da politikalarıdır. Kadın, dünyaya geldikten sonra içinden büyür, gelişir ve bilinçlenir. Ama önceden bir dille kendisini kavradığından, istemese dahi, o içselleştirir. (Elbette erkekler de öyle.) Yani daha başlangıçtan sınırlanmıştır. Basit değil karmaşık, kapsamlı, çetrefil, dallı budaklı bir yapı ve ilişki ağıdır söz konusu olan.
Diyorum ki, çözülmesiyle mümkündür. bu planda çok öncü, çok aydınlatıcı, çok yol gösterici adımlar attılar. Her şeyden önce kadının toplumsal bir özne olarak böylesi bir (isterseniz da diyebilirsiniz) çevrelendiğini ve hareketsiz kaldığını saptadılar. Bu kısıtlamanın böylesi geniş bir ağı kapsadığını belirttiler. ancak bu yapının (‘deconstruction’) mümkündür. Çünkü eğer dilden başlayarak yapının ötesine geçilebilirse önce bir dönüşüm ve başlayacaktır. Bu yeni bir inşası demektir. Bunu diğer alanlara yayılan çözülmeler izleyecektir.
ancak bu yapının
Bu bir yeni bir toplum sözleşmesidir. ‘insanlar özgür doğar ama her yerde zincirlidir’ diyordu
başında. Bu en çok kadınlar için geçerliyse, kadınların
söz konusuysa hangi demokrasiden, hangi toplum sözleşmesinden bahsedebiliriz? Bizatihi özgürlük getirecek olan öznelerin tutsak olduğu bir dünyada kim kime özgürlük sağlayacak?
Oysa bahsettiğim koşullarda bir değişiklik gerçekleşirse toplumun kurulu yapısındaki dönüşüm bütün toplumun ‘liberasyonu’ anlamına gelecektir. Ne kadar özgürleştiğini sansa da kendi kendisini tutsak eden bir toplumda kimse özgür değildir. Buradaki demokrasi üstelik hem
büyük harfle yazılan hem de küçük harfle yazılan politikanın dönüşmesidir. Çünkü
ancak seviyedeki
bir toplumda söz konusudur. yerleştiği yani ve ilişkide
kurulduğu toplumlarda de içerdiği iktidar ilişkileriyle kurulabilir ancak. toplumsal bir özgürleşme hareketidir. Tüm dünyaya gerekli olan
KENaKUaPan#VaEaK.FRP.tU 6M6 HBK \a] 22·\e J|nGeU. . 7/ MH 2 IaFeERRN.FRP KaVanEXlentNaKUaPan