Sabah

Çin’de olmak

-

Hgene neyse ama de denen dünyanın bu en eski kentlerind­en birisine, dünyanın en kalabalık üçüncü kentine bir otelin bakmak kimin aklına gelir? aydi

giderken bu kültürü, buraları iyi bilir diye yanına aldığı Fransız romancı, siyasetçi Amerika’ya bir gökdelende­ki odasının camından bakıp düşünceler üretiyordu. Şimdi benim yaptığım gibi, 79. kattan baksaydı bu kente neler söylerdi?

denen aslında bu ne imgesi, bu özetlenebi­lir. Bu gerçek,

tarihi boyunca ya ilişkisi olmamış ya da boğuşmuş Çin’in şimdi Batı’yla çok farklı bir ilişki kurmasıdır.

Bugün yarın yayınlanac­ak, bir vesileyle önceden okuma imkânı bulduğum, tuğla gibi kalın ama çok iyi yazılmış bir kitapta yazar, bu soruyu soruyordu: Çinliler Batı Hâkimiyeti Çağına Nasıl Son Verdiler Evet, nasıl son verdiler? Verilecek yanıtın bir Ama asıl mesele

19 9’da başlayan, arasında büsbütün şiddetlene­n bir o yıldan sonra kendi iç savaşını yaşayıp dönüştü. Ama öyle anlaşılıyo­r ki, tam bir

uygulayan Çin, esasen jik bir karar almıştır ve bugün yüz yüze kaldığımız sonuç o kararın bir uzantısıdı­r. Çağı anlamak, ona doğrudan katkıda bulunmak ve nihayet onu kendisine mal ederek dönüştürme­k bu stratejini­n unsurlarıd­ır.

Bunu, boyutu var.

katıldığım­ız toplantıla­rda yapılan sunuşlarda­n anlamak mümkün. Mesela

bu kadar uzak mesafeden nasıl bu kadar ayrıntılı bildikleri­ni hayretle kendimize soruyorsak, bu Çin’in dünyanın her köşesinde, haydi eli demeyeyim, kulağı, gözü olduğu anlamına gelir. Dünyanın kendisinde­n çekindiği, ürktüğü dev, bugün Çin. Ama herhangi bir Amerikan şehrinin denen bölgesinde­n veya ayırt edilemeyen sokakların­dan biraz öteye açılıp, ara sokaklara girince oralarda hayatın başka türlü aktığını, iç içe olduğunu görmek mümkün. Muhtemelen ‘asıl’ veya ‘gerçek’ Çin oralardadı­r diyeceğiz ama bu bence eski bir alışkanlık. Yoksulluğu sayıp varsıllığı görmediği için biraz da Çin bugün bulunduğu yere geldi. Gelebildi. Bugün bir Çin ve bir

Geriye bir tek mesele kalıyor. Bugün, tam manasıyla işlemediği ülkelerde yaratıcılı­ğın, zenginliği­n, gelişme ve büyümenin yeşermediğ­ini kanıtladı ekonomi bilimi. Çin’deki her şeye rağmen onun büyümesini ne kertede engelliyor, sorulması gereken sorudur. Demek ki, açık bir rejimde her şey farklılaşa­bilecektir. Ama bile . yaşında değerlendi­rmek için bulan bir kültür kendi kısıtlı bir hızla yaşayacakt­ır. dünyada yaşadığımı­z bir gerçek. yerini aldığı da belli. Böyle bir dünyada teknoloji devleri yeni rollerini oynayacak. başlı başına bir merkez olurken sorunlu, çok sorunlu. Buna şimdi yerleşen ve daima katmak gerek. Çin, bu denklemi kuruyor. Belki de bozuyor. Dolaştığım de daha bu ters tarih sıralaması ve yarattığı imge gelip 79. kattan görünen devasa üstüne düşüyor. Çin’de olmak bu diyorum...

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye