Rasim Ozan

önemli bir kısmı ve özellikle üst tabakanın çoğunluğu biyografik istihbarat açısından incelendiğinde Fetullahçı asla değildir. Artık bu konuda ülke olarak kendimizi kandırmayalım. Hem hükümet hem muhalefet bu konuda gerçekçi davranmayarak Batı âlemindeki FETÖ’nün ekmeğine yağ sürüyor...

Maalesef 15 Temmuz’a 171 general ve amiral katılmıştır. Bu dehşet bir rakamdır. Ordudaki generaller ve amirallerin yarısıdır. Bunların önemli bir kısmı da FETÖ’cü değildir. İngiliz raporu bu anlamda maalesef haklıdır. Bu darbeciler Recep Tayyip Erdoğan’a düşmanlığın ve 27 Mayıs’tan bugüne süren darbeci zihniyetin etkisiyle bu askeri darbeye katılmışlardır. Şüphesiz ki tüm darbeciler gibi onlar da vatan hainidir...

Öte yandan daha önce de yazdığım gibi bu darbecilere Atatürkçü ya da Kemalist denmesini asla doğru bulmuyorum. Çünkü Atatürk hepimizin, tüm toplumun ortak değeridir. Biz bu alçaklara Atatürkçü dedikçe belli vesayetçi medya ile beraber bu darbeciler kendince küçük de olsa bir toplumsal meşruiyet buluyor. Mesela ben bu darbecilere Kemalist demediğim halde bir kısım darbeci medya ısrarla ben Kemalist demişim gibi yalan haberler yapıyor. Amaçları Atatürk’ü ve Atatürkçülüğü sömürmekten başka bir şey değildir...

Atatürkçülük üzerinden yazılan tarihin bu yeni dönemde değişmesi de şarttır... 27 Mayıs’ta hainlerin demokrasiye bağlı olduğu için hapse tıktığı Rüştü Erdelhun Paşa gibi şerefli subaylarımız gerçek Atatürkçü’dür. Kırmızı şeritli İstiklal Madalyası sahibi olan Rüştü Paşa üstelik çok koyu bir Atatürkçü idi hem de darbeciliğin orduyu ve ülkeyi mahvedeceğini çok iyi bilen gerçek bir askerdi...

27 Mayıs Rüştü Paşa gibi Atatürkçü ve meşruiyetçi bütün subayları tasfiye ederek TSK’yı hasta bir ordu haline getirdi ve bu süreç bugünlere kadar geldi. Nerdeyse her mensubu potansiyel darbeci olan cuntalarla dolu TSK yapısını ortaya çıkaran 27 Mayıs ihanetidir...