Sabah

Olmazlar, oldu !

- GÀSDBO BİLGİÇ

MÜst üste gelen puan kayıpların­ın ve milli maçların peāinden, sürpriz ibresinin sürekli yer değiātirdi­ği bir maçta aslında.

açta dakikalar ilerlerken beklentile­rimizin dışına çıkan bir şey oldu mu diye düşündüm. İki takım için de konuşmamız gerekir, yoktu...

Fenerbahçe’nin durumu ve silahları belli. Hatta sayılı. Koşmaktan sakınmayan ama topu ayağına aldığında öne oynayamaya­n orta sahasına, orta saha çizgisini geçmeyen bekleri de eklenince, baskı yapması veya rakibi dengesiz yakalaması, ihtimaller dışında kaldı.

Van Persie’nin “bitikliği” herkesin malumu. Bir de ceza alanı çevresinde ana kara ile bağlantısı kesilip, “ada” pozisyonun­a geçince, Lens feribotuna mahkum kaldı. Yine de takımın yalnızlığı içinde tabelayı değiştirec­ek fırsatları buldu. Şöhretinin çok arkasından gelen fizik gücü ve inancı kendisini sezonun ofsayt kralı da yapabilird­i. Moussa Sow’un 30 metreden fantezi araması, beraberind­e kaçınılmaz kötü şutu getirdi ama bir gaflet anı da yarattı. Pas; şut oldu. Van Persie ofsayta düşmedi, Ahmet Şahin gol yedi. Maçın o dakikaya kadar “olmazları” bir anda yeşil ışık yaktılar. Peki; iyi şeyler de yok muydu? Neye göre baktığınız­a bağlı. Karabük burada Beşiktaş’ı da, Galatasara­y’ı da devirdi. Üstelik maçın kahramanı da Ahmet Şahin değildi. Yani; böyle etkili getirmedi onları kendi kalesine. Aynı şekilde, Fenerbahçe de rakibini etkili getirmedi kalesine. Seleznov ile Skrtel ve Kjaer mücadelesi aslında ders olarak izletilmel­i. Tadında sertlik de vardı bu ikileler arasında, çözüm adına dene

meler de. İki taraf da bire birde kazanmak için tecrübeler­ini, yetenekler­ini ve güçlerini ortaya koydular. Chelsea eşleşmesin­de, Lugano ile Drogba arasında da görmüştük benzerini. Özlemişiz bu taktik savaşları. Üst üste gelen puan kayıpların­ın ve milli maçların peşinden, sürpriz ibresinin sürekli yer değiştirdi­ği bir maçta aslında. Kazanmak Fenerbahçe adına sadece rahat bir nefes anlamına gelmiyor, sıralamada­ki pozisyonun­u

koruması, arkadan gelenlerle arasına fark koyması da çok önemliydi. Yoksa bugün Advocaat’ın bir haftalık tatilini, Volkan Şen’in 10 dakikalık macerasını ve klasik “1 Nisan” şakalarını konuşuyor olacaktık.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye