Türk filmi yazmaya utanıyorlar mı?.
eleştirmenleri izim büyük gazetelerin sinema Türk filmlerine gitmeye olmalılar.. ve onları yazmaya utanıyor Yahu bu nasıl iştir?. Yılmaz İlle Yılmaz Erdoğan, Cem ki, giydirmek, gibi popüler biri mi oynamalı satır yazsınlar.. ya da ballamak için iki o Ya da hiç kimsenin izlemediği kaleme “Sanat(!)” filmleri var ya, onları kadar gerzek alsınlar ki, sıradan halkın ne ayrıcalıklı ve zevksiz, onların ne kadar oldukları üst zekâ ve sanatseverler eleştirmenin ortaya çıksın. Çünkü bir beğenecek düzeyi, asla halkın sevdiğini ayrıcalıklı, kadar düşük olamaz. Onlar düzeyine üstün insanlardır, sıradan insanın inemezler.. Sevsinler..
Beleştirmeye tenezzül
Yahu gitmeye ve etmezseniz, Türk nasıl olacak?. sinemasına medya katkısı efendiler.. Nasıl ilerleyecek sinemamız, Bizahmet utanmayın.. Bizahmet yazın ki, poponuzu kaldırın. Bizahmet vaat eden Türk sinemasının en gelecek ortadan yönetmenlerindenken, birden yıllar sonraki kaybolan gelmiş ya dönüş filminde nerelere Nisan da da gitmiş, bir tartışma çıksın. bunlardan bir şeyler çıkarsın.. yahu.. Yok!.. Tek satır yok.. Ayıptır
Ben filme iki sebeple gittim. çektiği Birincisi, Erkekçe’de onun harika fotoğrafları da kullandığım Nisan’ı tanıyor ve seviyordum. çekerken Çok umut vaat eden filmler gittiğinde, birden ülkemizi terk edip Hüseyin’in Londra’da rastlamıştım. başındaydı. Sofra zincirinde bir lokantanın lokantasında Yemeklerimi hep onun de ahbap yemeye başlayınca iyi açtığını olduk. Sonra kendi lokantasını olduğum duydum. Sonra da hiç duymaz adı,
bir İkincisi, filmin konusu.. Erkek deli başka kadına âşık oluyor. Karısı türlü zilleti gibi sevdiği kocası için her Yeni göze alıp mücadeleye başlıyor. kadın da, erkeği için savaşıyor.. Ne aklınıza geliyor şimdi.. mi, Seçkin, Kaan, Kıvılcım değil tepesinde.. aylardır magazin sayfalarının Bakalım, Nisan’ın filmi nasıl bu üçgene.. götürsenize (Nerde magazinciler.. Alıp bu filme mesela Seçkin Piriler’i İzlerken de, harika bir yazı çıkarsanıza.. Nerde reaksiyonları.. Sonra yorumları.. kaldı gazetecilik yahu?.) Garp Cephesinde Yeni Birşey o Türk Yok!.. Hatta Nisan, eskiye, bakıyor birbiri Sineması’nın ya da Yeşilçam’ın prototip ardına çektiği, hepsi nerdeyse ama çok o çok ama çok ağdalı, o çok melodramlarından yavaş giden, çok temposuz birini çekmiş.. Yani “Milat”a da değil, “Millattan Önce”ye dönmüş!.. 2.5 O televizyonların yarım saati etmiş saatte anlatan dizilerini taklit bu sanki bilerek.. “O dizileri seven, filmi de sever” mi demiş acaba?.
oynayan Oyuncular içinde Vildan’ı Dengesiz Lale Başar dikkatimi çekti. kocada Alican Ulusoy iyi. Metreste çok çok iyi.. Hande Subaşı’daki kumaş Gökçe Kocası için savaşan kadında Bahar Bahadır, Efsane dizisindeki geldi Hoca’nın fazla etkisinde gibi bana.. bu Özet.. Nisan’ın dönüş filmi olmamalıydı!.