Türkiye ve Erdoğan’a can borçluyuz

Suriye’deki Esad zulmünden kaçıp 3.5 yıl önce 9 kişilik ailesi ile Türkiye’ye sığınan otomasyon mühendisi Muhammed Almosa, hikayesini SABAH’a anlattı: Halep Üniversitesi’ni 2011’de bitirip otomasyon mühendisi oldum. Evimizin üç bina yanına bomba düştüğü gün ölümün acı yüzünü gördük. Komşularımız ölmüştü. Mahallemizin çocuklarının beton yığınları arasından küçük cansız bedenleri çıkmıştı. 4 kuzenim Esad’ın adamlarınca öldürüldü. İki kardeş ‘Türkiye’ye gidip çalışalım ailemizi de götürelim’ diye karar aldık. Çünkü bize bir tek Türkiye kucak açmıştı. Konya’ya bir arkadaşımızın yanına geldik. Arapça ve İngilizce bildiğim için bir Dış Ticaret firmasında işe girdim. Kendimizi toparlayınca ev tuttuk ve ailemizi de yanımıza aldık.

Daha sonrasında bir otomasyon firmasında mühendis olarak işe başladım. Mardin’de 2, Edirne’de 1, Mersin’de 1 fabrikanın bilgisayarla çalışma sistemini kurdum. Türkiye’de işsizlik var diyorlar. Ben buna katılmıyorum. Ben bin TL’ye işe başladım. Kendimi, yeteneklerimi kanıtladım 3 yıl sonra başka bir iş teklifi aldım ve maaşım 4 bin 800 TL’ye çıktı.

Türkiye demek yaşamak demek... Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin başında olmasa biz Türkiye’ye gelip çalışamazdık. Suriye’de kalsaydık belki de ölmüştük. Türkiye’ye ve Erdoğan’a can borçluyuz. Erdoğan, Türkiye’yi geliştiriyor, ilerletiyor ve çok güçlü yapıyor. Bazı Türk arkadaşlar çok dar açıdan bakıyorlar, ileriyi görmüyorlar. AK Parti’nin karşısında duruyorlar. Bence onlar yanlış yapıyorlar. O şekilde devam etseler çok kötü olacak. Erdoğan olmasa Türkiye’yi Suriye gibi yaparlar. Suriye’yi bölüp parçalayıp savaşın içine iten, bizi ölümle yüz yüze getiren güçler Türkiye’yi de böyle yapmak istiyorlar. Erdoğan buna izin vermedi, vermeyecek.