AGİT’in taraflı ve önyargılı raporu
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) Avrupa Konseyi ile birlikte referandum sonrası yayımladığı rapor incelendiğinde birçok açıdan sorunlu olduğu apaçık görülmektedir.
Referandumu gözlemlemek üzere “bağımsız ve tarafsız” toplam 73 uluslararası gözlemcinin Yüksek Seçim Kurulu tarafından akredite edildiği belirtilmektedir. desteklemektedir.
Raporun genelindeki dil ve üslup Türk milletinin vermiş olduğu “evet” kararını gayrimeşru göstermekte ve “hayır” kampının argümanlarını desteklemektedir. Bu yapılırken en marjinal örnekler tüm Türkiye’ye teşmil edilmekte ve genelleştirilmektedir. Örneğin raporda “Sandık kurullarında siyasi partilerin temsili tümüyle dengeli olmamıştır ve muhalefet partileri tarafından atanan 170 sandık kurulu başkanının reddedilmesi ile bu temsil olumsuz şekilde etkilenmiştir” denilmektedir. Referandumda toplam 167.140 sandık ve sandık başkanının olduğu göz önünde bulundurulduğunda, 170 sandık kurulu başkanının muhtemelen PKK ya da FETÖ iltisakı nedeniyle reddedilmesinin bir eksiklik olarak zikredilmesi ve buradan Türkiye geneli ile ilgili bir sonuç çıkarılması ancak ideolojik tutum, kötü niyet ve tarafgirlikle açıklanabilir.
Avrupa ile son dönemde yaşanan gerginlikler göz önünde bulundurulduğunda neredeyse tamamına yakını Batı’dan gelen bu gözlemcilerin maksadı ve motivasyonu daha iyi anlaşılmaktadır. Dolayısıyla AGİTin hazırladığı bu rapor “bağımsız ve tarafsız” olmaktan ziyade sanki Türkiye’yi cezalandırmak ve zor duruma düşürmek için kötü niyetle hazırlanmış olduğu rahatlıkla ifade edilebilir.