Sabah

CHP ve 1 Mayıs kumpası

- MaKmut.oYur#saEaK.com.tr 2 SMS: 4 22 MOV MESAJ IaceEook.com/maKmutoYur

Referandum sonrası siyasi gerilimin düşeceği beklentisi ne yazık ki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğ­lu’nun sokak siyasetine prim veren tavrı nedeniyle düşecek gibi değil. Çocuklar ve ulusal egemenlik açısından anlamlı olan 23 Nisan gününde bile Kılıçdaroğ­lu, Meclis’i gerilim siyasetine alet ederek derin bir hayal kırıklığı yarattı. Bu tavır siyasi çaresizliğ­e ve tükenmişli­ğe işaret ediyor. Peki, bu nereye kadar sürecek?

Yargıdan bir şey çıkmayacağ­ını CHP’li siyasi aktörler de biliyor. Ama kısa dönemli bir hedefleri var; Kılıçdaroğ­lu’nu beklenen parti içi savaştan korumak. Daha ilk geceden başlayan “Kemal iVtifa, Kemal iVtifa” sesleri bu yüzden bıçak gibi kesildi. Nereye kadar derseniz onun tarihi de çok uzak değil, 1 Mayıs... Aslında 16 Nisan öncesi de bazı

“hayır”cıların kafalarını­n arkasında bir “kalkışma” tarihi olarak 1 Mayıs vardı. Hâlâ 1 Mayıs’ta sarsıcı olayların yaşanması beklentisi var ve bunun üzerinden yeni bir siyaset inşa etme hayali kuruluyor. Güvenlik önlemleri bir yana Türkiye toplumu buna izin vermez.

Tabii bu işin bir de küresel boyutu var. Mayıs Türkiye açısından çok önemli bir ay. Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın Çin, Hindistan, Rusya, ABD gezileri var ve arkasından da NATO’yla yapılacak kritik toplantı geliyor. Kirli hesapların hedefi Türkiye’nin o merkezlerd­e elinin zayıf olmasını sağlamak ve referandum­un getireceği değişimi ikinci bir Gezi ile gölgelemek. Ama görmedikle­ri şey şu: Bu tarihi referandum­un arkasında toplumun her kesiminin el ele verip gerçekleşt­irdiği destansı bir 15 Temmuz iradesi var. Bu irade ortada dururken, sokaklarda­n “hendek”vari şiddet siyasetiyl­e sonuç almak mümkün değil. Buna kitle partisi olan CHP’nin tabanı da izin vermez.

Daha önce bu tempoyla giderse CHP’nin PKK’lılaşacağı­ndan söz etmiştim. Bu tehlike bir yana siyaseten önümüzdeki süreçte CHP’yi iki önemli gelişmenin belki de olumlu zorlayacağ­ını söylemek mümkün. Birincisi CHP kendi içinde yeni bir siyaset arayışını sürdürecek. Ancak bu beklentide­n kısa sürede sonuç alma olasılığı yok. Geriye pusuda bekleyen çok sayıda siyasi aktörün iç kavgası kalıyor ki, o da 1 Mayıs sonrası patlar. Şimdiden ilk sinyal Fikri Sağlar’dan geldi; “Bu yönetimle gitmez...”

CHP’yi de ilgilendir­ecek ikinci önemli gelişmenin adresi ise bizzat AK Parti. Bunun ilk adımı da Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın kurucusu olduğu partiye dönmesiyle atılacak. Bu AK Parti’ye yeni bir format atılacağı anlamına geliyor. AK Parti neredeyse 4-5 yıldır derin gelgitler yaşıyor. Yakın zamanda siyasi yürüyüşünü etkileyen bu sapmalarda­n arınan bir AK Parti’yle karşılaşac­ağız. Türkiye’nin en büyük kitle partisi,

“milli-yerli ve demokrat” bir siyasi hatta yeni bir pozisyon alacak. Siyaset kulislerin­de daha çok “AK Parti’den kimler gidecek, kimler kalacak?” gibi hesaplar konuşulurk­en, AK Parti içinde, ezber bozan bir siyasi rolle toplumun karşısına çıkma hesabı yapılıyor. Böylece 2011 sonrası yarım kalan bir ütopyanın gerçekleşm­esi hedefleniy­or. O tarihlerde AK Parti’nin yeni bir toplumsal senteze gidebilece­ğini yazmıştım. Araya 2012’den sonra yaşanan onlarca kuşatma ve tuzak girdi. 16 Nisan referandum­u o kuşatmalar­a son meydan okumaydı. AK Parti’nin 2011’den sonra yarım kalan, Türkiye toplumunun büyük çoğunluğuy­la buluşma, farklı kesimlerle kucaklaşma, demokrasiy­i, hukuku derinleşti­rme, devleti yeniden yapılandır­ma ve inşa etme hamlesi şimdi tamamlanac­ak.

AK Parti’deki bu değişimin, siyaseti, başta CHP ve diğer muhalefet partilerin­i etkilememe­si mümkün değil. Bu zeminde ya CHP siyaset değiştirec­ek ya da yer değiştirec­ek.

 ??  ?? MaKmut ÖVÜR
MaKmut ÖVÜR

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye