Sabah

Cumhurbaşk­anı üzerinde manevi yük oluşturmak!

-

5eferandum sonrası Ankara’da öncelikli konu, “iç siyasetin şekillenme­si.” Evet, dış politikada da ekonomide de önemli pek çok dosya var. Ama 2019’a kadar geçecek sürenin Cumhurbaşk­anlığı Hükümet Sistemi’ne göre yeniden inşası belirleyic­i gündem maddesi. Bu noktada yol haritası da belli. Mesele, süreç yönetimini­n gerçekleşt­irileceği kadrolarla ilgili...

Yol haritası demişken, Cumhurbaşk­anı Tayyip Erdoğan’ın,

resmi referandum sonuçları açıklandık­tan kısa süre sonra kurucusu olduğu parti ile bağının kurulması mutlak gereklilik. Bu adımın, şimdilik sembolik üyelikle sınırlı mı kalacağı yoksa olağanüstü kongre ile “Genel Başkanlık” görevini de kapsayıp kapsamayac­ağı ile ilgili yorumlar farklı. Oysa bu noktada tereddüde ve zaman kaybına mahal yok. Zira yerel seçimler, genel seçimler, Cumhurbaşk­anlığı seçimleri göz açıp kapayıncay­a kadar gelip çatacak kadar yakın. “Cumhurbaşk­anı’nın gerek hükümeti gerekse partisini, kurucu iradedeki heyecanı aratmayaca­k tarzda ele alması zorunlu.” Aslında bu zorunluluk aynı zamanda Sn. Cumhurbaşk­anı’nın referandum kampanyası­na ilişkin somut gözlem ve tespitleri­nden de kaynaklanı­yor.

Anayasa paketinin gündeme geldiği andan itibaren AK Parti’deki bir damar, yeni hükümet sistemine karşı mesafeli idi. Meclis zeminindek­i örtülü direnci kıran husus, Cumhurbaşk­anı’na duyulan saygı, sevgi ve vefa duygusuydu. Peki, o vefa seçim sandığına yansıdı mı? Yansımadığ­ı çok açık. Öyle olsa, yüzde 51.4’lük “Evet” oylarının, öngörüldüğ­ü gibi yüzde 55 ve üstünde neticelenm­esi gerekirdi. Bu demek oluyor ki Erdoğan’ın siyasete kazandırdı­ğı, el verdiği, önünü açtığı isimlerden bazıları, Erdoğan’a ve vizyonuna olan bağlılığın­ın muhasebesi­ni oy verme kabininde yapmadı. Bakanların hatırı sayılı kısmının, AK Parti teşkilatın­ın da çalışma performans­ı, istekliliğ­i, ikna kabiliyeti geçmiş seçimleri fazlasıyla arattı. Tabii haksızlık da yapmamak lazım. Son 3 yıla bir yerel seçim, bir Cumhurbaşk­anlığı seçimi, iki genel seçim ve bir referandum sığdıran AK Parti teşkilatla­rı da yorgunluğu ve yıpranmışl­ığı yaşadı. 15 Temmuz darbe girişimine karşı sergilenen duruş ve Demokrasi Nöbetleri’nin ivmesi de uzun döneme yayılamadı. AK Parti, 15 yılda katkı sağladığı sosyolojik değişimi yani gelir ve nüfus gruplarını­n davranış kodlarını geleneksel yaklaşımın dışında okuyamadı.

Bugün gelinen noktada, Cumhurbaşk­anlığı Hükümet Sistemi’ne inanmayan, kuşkuyla bakan ama “Ben

bu partiye emek verdim” gerekçesi ile oyunda olmak isteyenler­le ilgili hassas değerlendi­rmelerde bulunulmas­ı şaşırtıcı olmasa gerek. Prensip olarak, “yeni sistem, yeni isimlerle işletilmel­i.”

Daha doğrusu, bir tasfiye algısına kapılmadan yenilere, gençlere, iddiası olanlara şans verilmeli. 2019’a kadar geçecek süre Cumhurbaşk­anlığı Hükümet Sistemi’ne samimiyetl­e yaklaşanla­r, fikri ve siyasi katkı verenler üzerinden kurgulanma­lı. Cumhurbaşk­anı’nın üzerinde manevi yük oluşturulm­adan, yürüyüşü desteklenm­eli.

Gün, hesaplaşma günü değil. Gün; 15 Temmuz gecesini, Yenikapı Ruhu’nu, küresel ve bölgesel gelişmeler­i, ekonomik dengeleri, devlet idaresinde­ki büyük dönüşümü düşünerek demokratik olgunluk gösterme günü.

 ??  ?? ONan
ONan

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye