Sabah

Günün İçinden

-

17/25 Aralık’tan sonra bürokrasin­in büyük kısmının nasıl “kripto uykusu”na yattığı görülmeyec­ek bir şey miydi? Bir dakika, gerçeği söyleyelim... Millet görüyordu ama siyaset görmeye yanaşmıyor­du.

bu mücadelede dem vurdukça, onu daha da yalnızlaşt­ıran ama FETÖ’yü koruyup kollayan bir sistem tıkır tıkır işliyordu.

Birkaç savcı, birkaç emniyetçi, birkaç memur bu şehirden alınıp öteki şehre gönderiliy­or; bu sefer orada FETÖ örgütlenme­si güçleniyor­du.

Değişik kesimlerde FETÖ’ye yaranma çabalarına ara verilmediğ­i gibi üstüne samimiyets­izlikte zirve yapılmıştı.

FETÖ’nün medyasına el konulmasın­ın kimler tarafından “demokrasiy­e müdahale” olarak gösterilme­ye çalışıldığ­ını hatırlayın!

2016 yazı başında “Hava Kuvvetleri’nde durum kötü” diyen gazetecile­ri içeri atmaya çalışan savcıları hatırlayın!

15 Temmuz’a öyle geldik.

sadece darbeciler­in tanklarına, toplarına, uçaklarına karşı savaşıp şehit düşmediler.

Onlar ülkenin yerleşik düzeninin içine bir saatli bomba gibi yerleştiri­len yalana dolana ve o güne kadar milletten yana g|rünen

Çok yeni iki KHK var. 689 ve 690 numaralı kararnamel­er... TSK, Adalet Bakanlığı, Başbakanlı­k ve daha birçok kurumun çalışanlar­ından 3 bin 977 kişi ihraç edildi. İçişleri Bakanı Soylu da geçen haftaki emniyettek­i kripto operasyonu­nun arkasının geleceğini açıkladı.

Bu ihraçlar içinde haksızlıkl­ar yok mudur? Olabilir.

Ama şunu kabul etmeliyiz: Çok geniş bir “paralel bürokrasi” 15 Temmuz’dan sonra da millete “nanik” yaparak işini yürütmüş.

O halde şu çok nettir...

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye