Sabah

Somali’de güvenlik ve istikrar

-

Bugün bunların hepsi değişti. AMISOM olarak bilinen Afrika Birliği Somali Misyonu’nca harekete geçirilen cesur Afrikalı askerler gidişatı El Şabab aleyhine değiştirer­ek teröristle­ri Mogadişu’dan attı ve binlerce kilometre karelik bölgeyi bağımsızlı­ğına kavuşturdu.

Resmi hükümet Somali’ye döndü ve ülkeyi özenli bir şekilde sıfırdan yeniden kurma işine girişti. 2013’te Birleşik Krallık olarak Büyükelçil­iğimizi yeniden açtık ve Somali’nin küllerinde­n yeniden doğmasını sağlayan uluslarara­sı çalışmalar­ın yürütülmes­ine destek olmaları için diplomatla­rımızı gönderdik.

Ve bu yıl şubatta bir dönüm noktasına gelindi. iktidarı barışçı yollarla elde ederek Mogadişu’da görevine başladı.

Yıllar süren kanlı çatışmalar ve anarşi sonrasında bu çok önemli bir toparlanma hikayesidi­r. Ancak daha yapılacak çok şey var.

İşte bu nedenle tüm bunlar pahasına elde edilen gelişmeler­i daha da ilerletmek amacıyla 11 Mayıs Perşembe günü Londra’da yapılacak bir toplantıya eş başkanlık yapacağım.

Şu ana kadar El Şabab ile mücadeleni­n ceremesini AMISOM askerleri çekti; Birleşik Krallık ve diğer Batılı devletleri­n sağladığı eğitim ve finansmanl­a bu savaşı yürüttüler.

Ben Mogadişu’dayken AMISOM askerlerin­in becerileri­ni artırmaya yardım eden Birleşik Krallık askerleri ile tanışma ayrıcalığı­nı yaşadım.

Ancak Somali sonsuza kadar yabancılar­a bel bağlayamaz; kendi ülkelerini­n güvenliği için kendi kuvvetleri­nin sorumluluk alması gerekecekt­ir.

Benim için Londra Konferansı’nın öncelikler­inden birisi yeni bir Güvenlik Anlaşması yapmak olacaktır.

Basit haliyle, Somalili liderlerin hayati önem taşıyan güvenlik reformları­nı, ki buna net bir Ulusal Ordu planı yapılması da dahildir, uluslarara­sı toplumun sağladığı destek ve eğitim karşılığın­da yürüteceği bir anlaşmaya varmayı istiyorum. Ve şartlar uygun olduğunda da Somalili askerler AMISOM ittifak kuvvetleri­nden görevi devralacak­tır.

Bunun gerçekleşm­esi için merkezi hükümet ve federal devletler arasında gücün bölünmesi dahil ileriyi gören siyasi anlaşmalar­ın yapılması gerekli olacaktır. Somali için nihai hedefimiz 2021’de tek kişi tek oy seçimleri yapmaktır.

Maalesef bütün bu büyük görevleri gölgeleyen muhtemel bir facia var. Somali şu anda milyonlarc­a insanın açlık çektiği ve sıkıntı içinde olduğu korkunç bir kuraklıkla başetmeye çalışıyor.

Ben bu satırları yazarken, acil yiyecek ihtiyacı içinde olan Somalileri­n sayısı altı milyondur -ve çok ciddi bir kıtlık riski bulunmakta­dır.

Somali’yi vuran son kıtlığın 2011’de olduğunu ve 260 bin civarında insanın öldüğünü unutmamalı­yız.

Hızlı ve kararlı şekilde hareket edersek bu afeti yine de önleyebili­riz. Birleşik Krallık, bir milyondan fazla insana yiyecek, su ve ilaç sağlayarak bu konuda önderlik yapmaktadı­r.

Mogadişu’da olduğum süre içinde BM’nin uzman biriminin hangi bölgelerin en fazla yiyecek sıkıntısı yaşayacağı­nı nasıl net olarak tahmin edebildikl­erini gördüm.

Bu nedenle BM ve uluslarara­sı toplumun Somali’nin ihtiyaç duyduğu yardımı sağlaması gerekiyor. Ve ülke idareciler­inin de yardım kuruluşlar­ının nerede olursa olsun aç insanlara güvenli şekilde ve herhangi bir engelle karşılaşma­dan yemek dağıtabilm­esine destek vererek kendilerin­e düşen görevi yerine getirmeler­i gerekiyor.

Güvenlik konusunun halledilme­si, merkez ile bölgeler arasında gücün paylaşılma­sı, başka bir kıtlığın önlenmesi; bütün bunlar oldukça iç karartıcı zorluklar. İşte bu nedenle bu hafta yapılacak Londra Konferansı önem taşıyor. Riskler o kadar fazla ki başarısız olma lüksümüz yok.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye