Çocuklar yaşamalı!. Yaşatmalıyız!.. Ş
imdi durdurun okumayı.. Cep telefonunuzu elinize alın.. 4381’e “Destek” yazıp mesaj atın.. Kanserli Çocukların en ileri tekniklerle sağlıklarına kavuşması için yapılan, onlara özel Devlet Hastanesine, Kansersiz Yaşam Derneği aracılığıyla 10 lira bağışta bulundunuz.. Tamam mı?. Şimdi okumaya devam edebilirsiniz..
Perşembe günü bir arkadaşımla buluştuk. Üzgündü.. “Hayrola” dedim.. “Az evvel bir arkadaşımla beraberdim. Doktorlar ‘3.5 aylık ömrün var’, demişler” dedi..
Perşembe akşamı, Kağıthane’de bir defile vardı. Sevgili Dostum, can kardeşim Abdullah Kiğılı’nın 2017 Yaz Koleksiyonu sunuluyor. Apo, bu defileyi, Kansersiz Yaşam Derneği’ne armağan etmiş..
Sunucu Demet Şener!. Onu görmeyeli yıllar, yıllar oldu.. Son günlerde özel yaşamı ile gündemde.. Ama nasıl bir fizik, nasıl bir endam.. Bu kadın mı, 40 yaşında?. Bu kadın mı iki çocuk annesi?. 1995 Türkiye Güzelimiz hâlâ dünyanın her yerinde mankenlik yapar, öylesi!. Demet, bir başka kadını davet etti.. Kansersiz Yaşam Derneği Başkanıymış. Dida Didem Kaymaz!. golle yıldızlaşan genç Cengiz.. Uğur.. Ferhat.. Başakşehirli futbolcular da gönüllü manken.. Onlar gönüllü de, Adebayor’a baktım.. Yani adam sanki manken doğmuş.. Breh breh!..
Neyse.. Bu
Kansersiz Yaşam Derneği “Her şeyi devletten beklemeyelim” diye kollarını sıvamış.. İlk proje Şişli Etfal’deki “Kanserli çocuklar” bölümünü geliştirmek. Devlet “Bu çocuklar için Ümraniye’de özel bir hastane yapalım, daha iyi” demiş.. İş büyümüş.. Gönüllü çalışmalar da.. Devlet binayı yapacak.. İçine teknoloji derneğin sağladığı bağışlarla gelecek.
Defilede bir de video izledik. Bina, de luxe otel gibi bitmiş.. Şimdi işte yazının başında attığınız o “10 lira bağış” demek olan mesaj var ya, başta o, gelen bağışlarla bu hastane dünyanın en ileri çocuk kanseri hastanelerinden biri olacak..
Benim kanserli çocuklara özel ilgim var, bilir okurlar.. 1994’te vurulduğumda, götürüldüğüm Florya’daki hastanede tek boş yatak, Kanserli Çocuklar bölümündeydi.. Ayağımda kalçamın üstüne kadar alçılarla kıpırdamadan yatarken, o minnacık çocuklar, tekerlekli serum çubuklarını iterek odama beni ziyarete gelirlerdi.. Tekerlekli sandalyeye geçince, ben de o ziyaretleri iadeye başlamıştım.. Kardeş gibi olmuştuk, hepsiyle.. Unutmam.. Unutamam!.
Gelişmeleri, yeni haberleri, ihtiyaçları size buradan duyuracağım hep, buradan çağrı yapacağım.. Yazımın başında “Durun” demiştim ya.. Orda ben de durdum.. Yazıyı bıraktım. Telefonumu aldım. 4381’e “Destek” yazıp bir mesaj attım.. İlk paragrafı tamamlamadan “Teşekkür” mesajı geldi.. Şimdi yazımı bitiriyor ve telefonumu gene elime alıyorum.
Düzeltmek için yazımı tekrar okurken ikinci “Teşekkür” mesajı da geldi dernekten.. Teşekkür asıl benden.. “Çocuklar Yaşamalı” diyen herkese, teşekkür benden!..