Sabah

Yanlışsın Mevlüt!.

-

evgili Mevlüt (Tezel) “Yine olmadı Fahriye Evcen” demiş. Olmayan ne?. Köşesine koyduğu resimle anlatıyor.. Fahriye, Cannes’da Kırmızı Halı’da durmuş, eli belinde poz vermiş. Arkasında onlarca fotoğrafçı.. Mevlüt diyor ki, “Görüyorsun­uz, fotoğrafçı­lar Evcen’e kayıtsız!.” Sevgili dostum, böyle bir hatayı nasıl yaparsın?. O fotoğrafçı­lar sırtını mı çekecekler­di, kızın?. Peki Fahriye o pozu kime veriyor?. O resmi kim, kimler çekmiş?. Kırmızı halının iki yanına dizilmiş yüzlerce foto muhabiri, kamera vardır. Bir tarafa poz verirken, öbür taraf fotoğrafçı­larına sırtınızı dönersiniz, e Pail Kincal XlXc#VaEaK cRP WU 7eleIRn

S)aNV mecburen. Olay bu.. Yanlış!.. Yıllar önce, Mehmet Y. Yılmaz kardeşimle, Cannes’da, ünlü festival sarayında açılış galasına davetliydi­k. Smokinleri çekip kırmızı halıda yürüdük. Tam sarayın merdivenle­rine geldik.. “Hıncal!.. Hıncal” diye bir çığlık.. Döndüm. Zamanın en ünlü Bab-ı Ali paparazzis­i Zozo

606 H8 \a]

’\e J|ndeU

7L 0H Toledo orda.. “Durun bir resminizi çekeyim” dedi.. Durduk.. Poz verdik.. Ertesi sabah Nice Matin gazetesini­n birinci sayfasında bir kocaman fotoğraf vardı.. Ne o açılışa katılan onlarca dünya starı, ne de o geceki filmin yıldızları­ndan biri.. Mehmet’le ben duruyorduk, fotoğrafın göbeğinde.. Niye biz?. Önümüzde de şeffaf tuvaletini­n içinde nerdeyse çırılçıpla­k poz veren isimsiz biri duruyordu da ondan.. Bizim yerimiz balkonun en arkadan ikinci sırasınday­dı. O kız, bizim de arkamızda.. Anlayın!. Ama gazetede onun resmi.. Yıldızın, mıldızın değil.. Medya dünyanın her yerinde ve her zaman ayni medya..

IaceERRN cRP HincalXlXc VaEaK

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye