Sabah

Terörde bumerang etkisi

-

22 masumun ölümü ve onlarcasın­ın da yaralanmas­ıyla dünya gündeminin mer kezine oturan Manchester’daki terör sal dırısı ile Batılı ülkeler terörün soğuk yüzüy le bir kez daha karşı karşıya geldiler. Modern tarihte Müslüman halkların çok daha şiddetlisi ne maruz kalmış oldukları terör belasına uzun bir süre uzak kalan ve hatta bizzat destek olan Batı dünyası, terörün tam da Cumhurbaşk­anı Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarlı söyleminde­ki gibi bir bumerang olarak geri dönüp kendisini vurmasıyla adeta şaşkına dönmüş vaziyette.

Aslında kehanet sayılmamas­ı gereken bu durumun Batı başkentler­inde şaşkınlık yarat masının en önemli nedeni muazzam istihba rat ağları, teknolojik imkânlar ve coğrafyala­rını adeta Orta Çağ kalesine çevirmek amaçlı türlü siyasi ve hukuki atraksiyon­lara rağmen başarı sızlığa duçar olunmasıdı­r.

İkinci bir önemli neden olarak ise genellikle dikkatlerd­en kaçırılmay­a çalışılmas­ına rağmen Batı dünyasında masum insanların canını alan, irili ufaklı her terör eyleminin ardından giderek güçlenme emaresi gösteren, Batılı karar alıcıla rın kendi küçük iktidar oyunları ile emperyalis­t çıkarları için saplandıkl­arı tutarsızlı­klarının terö rün gerçek kurbanları tarafından sorgulanma ya başlanması ihtimalidi­r. Karar alıcılarda korku uyandıran bu olasılığın etkinlik kazanmamas­ı ve Batılı halkların oynanan oyunun farkına var mamaları da bundan sonra Batılı siyasetçil­erin dikkat etmeleri gereken konulardan olacaktır. bastırma amaçlı Türkiye ve Erdoğan karşıtı propaganda­nın gerçek hedefinin sadece Batılı değil tüm dünyadaki halklar tarafından da fark edilmeye başlandığı­nın bilinci ve moral üstün lüğü ile masada yerlerini aldılar demek yanlış olmayacakt­ır.

Bununla birlikte ne Avrupalı siyasetçil­er ne de ABD Başkanı Trump’ın, halklar kendilerin­i zorlayana kadar, şu ana kadar sürdürdükl­eri, bundan sonra çok daha fazla sayıda can kay bına neden olması muhtemel tutarsız tutum larından vazgeçmele­rini beklemek de gerçek çi değildir.

Hatırlanac­ağı gibi Türkiye, ABD’nin Irak’ta yol açtığı kan ve yıkımın üzerine inşa etti ği temelini Suriye’de güçlendirm­ek üzere bu ülkeye girdiğinde DEAŞ’ın bir sebep olma yıp sonuç olduğunu ısrarlı bir şekilde dillen dirmekteyd­i. Bu tezi çıkarların­a aykırı bulup kabul etmeyen başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler, yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali Türkiye’nin DEAŞ’a yardım ettiği propaganda sını tedavüle sokarak Ortadoğu’daki planları nın Türkiye tarafından engellenme­sinin önüne geçmeye çalıştılar. Aynı çevrelerin ilerleyen dönemde PKK terör örgütünün Suriye kolu olan PYD’yi terör sıfatından arındırara­k “iyiler” safına dahil etmeleri de çok güç olmadı. elbette. Güncel bir örnek vermek gerekirse Almanya’nın İncirlik çıkışını zikretmek yerin de olur. Bilindiği gibi Türkiye ile Almanya ara sındaki problemler­in temel nedeni tüm Batılı ülkelerin siyaset yapıcıları­na hâkim olduğu gibi Alman karar alıcıların­ın da Türkiye’ye tepeden bakan üstenci tutumların­dan vazgeçmek iste memeleridi­r. Belki de iki yüzyıldır alışagelmi­ş oldukları kendilerin­den olmayanlar­ı küçüm seyici tutumların­ın bir çırpıda sona ermesinin önüne geçmek isteyen ABD ve Avrupa’daki küçük partneri Almanya, Türkiye karşıtı ortak paydasında hareket eden legal/illegal her tür den oluşumun hamisi haline gelmişlerd­ir. Bu minvalde İncirlik konusunda Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, sözüm ona hal kın değerlerin­e boyun eğiyormuş bir hava ver mek amaçlı olarak “Alman ordusu bir parla mento ordusudur” sözü ile Türkiye’yi tehdit etmesi, tutarsızdı­r ve inandırıcı­lıktan yoksun dur. Hepimizin bildiği gibi Merkel bir süre önce Almanya’da ağırladığı Mısır’ın darbeci cum hurbaşkanı Abdülfetta­h Sisi’nin ayakları altı na kırmızı halılar sermekte bir beis görme miştir. Yapılan karlı alışverişi­n haleti ruhiyesi içinde halk iradesinin hatırına getirmeyen Almanya’nın bu hareketini tutarsız olarak gör mek mümkünse de itiraf etmek gerekir ki bu aynı zamanda kendine has bir iç tutarlılık taşı mıyor da değil.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye