Siemens’e ve Kara’ya teşekkür!.
Geçen perşembe gene çok mutlu ve gururlu bir gece yaşadım, Sabancı Müzesi The Seeds salonun da..
Siemens Opera Yarışması’nın 19’uncu yılını, 2017 ödülleriyle kutla dık.. Dile kolay.. Geçen yüzyılda baş lamıştı bu yarışma.. Operamıza hiz met, bu sanat dalını geniş seyirci kitlelerine ulaştırmak deyince adını en başa yazdığım Yekta Kara’nın liderli ği ve Siemens Türk’ün tüm desteği ile yapılan yarışma öylesine ilgi toplamış ki, orda öğrendim, Siemens Fransa ve Siemens Amerika da, benzeri yarışma için çalışmalara başlamışlar.
Gençlerimiz için büyük heyecan ve teşvik olan yarışma kimleri kazan dırdı 19 yıldır bize?. Çoğu anında büyük burs teklifleri alarak yurt dışı na gittiler, eğitimlerini sürdürmek için.. Ülkeme gurur kaynağı oldular.
Bu defa, uluslararası jüri Bariton Mehmet Ali Tatar’ı birinci seçti. İki soprano Ceren Aydın Akbaş ve Selin Uzun’a da ikincilik ödülünü paylaş tırdı.
M. Ali, yakın arkadaşım, ünlü tenorumuz Aykut Çınar’ın öğrenci siymiş meğer. Yarışmaya Antalya Operası’ndan katılıyor. Bu da ayrı güzellik..
Bu tür ödül törenlerinin ardından, kazananların seçtikleri şarkılara itira zım hep sürüyor.
Böylesi gecelerde, salonun yarıdan çoğu opera dinleyicisi değil, ödül alan ların yakınları.. O zaman, “Siemens Jürisi”ne değil sıradan halka söylemek için seçim yapacak ve popüler şeyler okuyacaksınız ki, salon yıkılsın. Siz de daha mutlu, daha coşkulu olun.
M.Ali mesela, hocası Aykut’a sor saydı, gittikleri her yeri dağıtan “Üç Tenor” konserlerinde repertuarlarını nasıl yaptıklarını?.
Figaro’nun Düğünü değil de Sevil Berberi’ndeki cavatini söylesey di mesela ve de Toreador Aryası ile bitirseydi, o salon ne hale gelirdi bir düşünsün?.
Bu gençlere yol gösterecek kimse yok mu, organizatörler arasında?.
Bu arada Sopranomuz Rusya’da Uluslararası P. I. Slotsov Opera Yarışması’nda “Grand Prix/ Büyük Ödül” lazanmış. Bir alkış da ona..