Sabah

Günümüz çocukları...

-

Küçücüktüm. Çelimsizdi­m. İyice dibine sokulduğum babam gözüme öyle büyük geliyor du ki, gözlerime inanamıyor, dönüp dönüp ona bakıyordum.

Önce çevremdeki­le ri taklit ederek başlıyor dum.

Başka çocuklar da vardı.

Onları merak edip göz lediğim oluyordu. Dizleri üzerinde oturabiliy­orlar mı, bacakları ağrıyor mu?

Ama bugün dönüp baktığımda, çok net hatırlıyor­um ki... Uslu olan tek ben değildim. Gittiğimiz camilerde

yoktu. Avluya çıkınca bile koşuşturma­k aklımıza gelmezdi. Başka türlü bir sevinç hissiydi.

Malum,

konusu yeni

den gündeme geldi.

O konuda şurada iki çift laf ede yim demiştim ki, rahmetli babamın beni pek küçükken camiye götürdü ğü zamanlara dair hatıraları­m canla nıverdi.

Tabii anlattığım koca bir asır geçmiş gibi düşünün... istemiyoru­z; hatta bu gerçekle yüzleş mek zorunda kaldığımız­da moralimiz bozuluyor. Oysa aslında mesele meselesi veya sadece cami ortamına ait bir mese le değil. Zaten gördük... Diyanet işin bir ucun dan, güler yüzlü cami görevliler­i öteki ucundan tutunca; o konu halloluyor. Çocukları hoyratlık ederek camilerden uzak tutmanın kabul edilecek tarafı yok. Ama tam bu noktada duralım... Günümüz çocukları nın sıkıntılar­ını ve anne babalarını­n kimi zaman yaşadık ları çaresizliğ­i görmezden gelmenin de bize bir faydası olamaz. Olmuyor nitekim!

Şimdiki çocuklar daha bebeklik yaşlarında tanışıp içli dışlı oluyorlar.

bilip öğrenen çocuklar parmakla sayılacak kadar azaldı.

görüyorum; ağzım açık kalıyor.

Anne babalar bu zor durum kar şısında alabildiği­ne ve sonunda düşüyorlar.

Bazıları özellikle sosyal ortamlar da yaşadıklar­ı sıkıntıyı

tavrını abartarak aşmaya çalışıyor ama nafile!

Bir problemin görmezden geline rek aşıldığı nerede görülmüş?

Konuşmaya/ tartışmaya buradan başlamalıy­ız...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye