Cumhurbaşkanı’nın şehit ailesiyle iftar haberindeki hatalar
Cumhurbaşkanı 15 Temmuz şehitlerinden Cuma Dağ’ın ailesi ile iftar yaptı. Kendisine Hanımefendi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı eşlik etti. Şehidin evinde kurulan mütevazı sofranın görüntüleri önce sosyal medyada paylaşıldı. Sonra basına ve medyaya yansıdı. Ertesi gün Sabah’ta bu ziyaretin ayrıntıları ile alakalı bir haber yer aldı:
Cumhurbaşkanı, şehidin oğlu Külliye içindeki halı sahada maç yapmaya davet etmişti. Haberi
ve birlikte hazırlamışlardı. Deneyimli Cumhurbaşkanlığı muhabiri Hasan Ay’ın Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından ve şehit ailesinden telefonla aldığı bilgiler ile Sabah Ankara bürosunun son dönemdeki en büyük kazanımlarından olan genç ve cevval meslektaşımız Tülay Canbolat’ın aile fertlerinden yüz yüze görüşerek edindiği bilgiler birleşerek bu haberi oluşturmuştu.
Öncelikle iki arkadaşımızı da kutlarım. Sosyal medyadan aldıkları görüntülerin altına bir iki cümlelik geçiştirme notları düşmek yerine haberin peşine düşmüşler. Şehidin kim olduğunu, Cumhurbaşkanı’nın neden ailesini ziyaret ettiğini, ziyaret sırasında neler yaşandığını ve konuşulduğunu araştırıp paylaşmışlar.
Fakat bilgilerin toplanması ve paylaşılması sırasında bazı iletişim kopuklukları yaşanmış, ciddi hatalar yapılmış. Bu hataların neler olduğunu şehidin kayın biraderi olan ve kendisi de iftar sırasında orada bulunan mektubundan anlıyoruz.
annemiz ablamız ve şahsımdan oluşan Çınar ailesi, sanki öz ailesiymiş gibi bir intibâ oluşturulmaktadır. Haber içeriğinde babamız Ömer Osman Çınar’ın adının sehven
şeklinde geçirilmesi, bu algının oluşmasına zemin hazırlamaktadır. 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün hemen akabinde yapılan haberde annem, yani şehidin kayınvalidesi, Fatma Çınar’ın adı da olarak zikredilmişti. Takdir edersiniz ki bu neviden hataların yanlış anlaşılmaya müsait bir yapısı vardır. Şehidin Elazığ’da yaşayan anne, baba ve kardeşlerinden müteşekkil kendi ailesini de müteessir edebileceği hususu göz ardı edilmeden, tamamen kontrolümüz dışında seyreden bu tür hadiselerin ailemizi zan altında bırakabileceği ihtimali de düşünülerek geçilen haberlerde daha hassas ve özenli davranılmasını beklediğimizi ifade etmek isterim.
2) Mübarek Ramazan-ı Şerîf ayında Sayın Cumhurbaşkanımızın, kıymetli eşleri ve bakanlarımız eşliğinde şehit ailesi ve yakınları olarak bizlere misafir oldukları bu hoş ve anlamlı ziyarette, son derece samimi ve muhabbet dolu bir ortamda hasbıhâl ederek beraberce oruçlarımızı açtıktan sonra Reis-i Cumhurumuz Beyefendi ve Bakanımız Berat Albayrak’la birlikte akşam namazını edâ etmek için daha önceden hazırlanan odaya geçtiğimizde sayın Cumhurbaşkanımız, kendisi gibi İmam-Hatipli olan ve aynı zamanda Yüksek İslâm Enstitüsü mezunu olan babam Ömer Osman Çınar’a hitâben
diyerek nazikçe babamın teklifini geri çevirmesine rağmen ben ve babam devletimizin, milletimizin, ordumuzun ve ümmetin lideri olarak akşam namazını zatıalilerinin kıldırmasında ısrar ettik ve sağ olsunlar bizleri kırmayarak gönüllerimizi bir kez daha fethettiler. Müezzinliği yapmak ise bana nasip oldu hamdolsun. Geçilen haberde ise bunun tam tersi bir durum olduğu anlatılmaktadır.
3) Şehidimizin yaşı da yanlış yazılmış. 15 Temmuz’dan beri bazı basın-yayın organlarında 1977 doğumlu ve şehadetinde 39 yaşında olan merhum Cuma Dağ’ın yaşı ısrarla 49 olarak zikrediliyor. Umarım bundan sonra telâfi edilir.
Mektubunu şöyle bitiriyor Muhammed Çınar:
“Toplumu doğru bilgilendirmekle yükümlü olan medya ve basınyayın kuruluşlarının daha özenli davranarak sağlıklı bilgi aktarımı ve paylaşımı yapabilmeleri için muhabir ve editör arkadaşlarımızın hadiseleri haberleştirmeden önce ellerindeki bilgiyi tekrar teyit etmelerinin doğru olacağını belirterek çalışmalarınızda başarılar diliyorum.”
Yaptığı düzeltmeler için kendisine teşekkür ediyorum.
Muhabirlerimiz Hasan Ay ve Tülay Canbolat ile görüştüm. Haberin yazılma sürecini dinledim; kayıt ve yazışmalar hakkında bilgi aldım. Kısaca özetlemek gerekirse: 1) Şehidin kayınpederi olan Osman Çınar’ın soyadının, şehidin öz babası imişçesine Dağ şeklinde yazılması; aile kavramının ülkemizde kazandığı kültürel anlam ile alakalı. Kan bağıyla ve hukuk yoluyla kurulan akrabalıklar birçok durumda eş değer kazanıyor. Bu yüzden şehit eşinin aktarımı böyle yorumlanmış ve babanın soyadı yanlış yazılmış.
2) Akşam namazını kimin kıldırdığına dair bilgi o sırada namazın kılındığı odada bulunmayan aile fertlerinden alınmış. Bu kişiler Muhammed Çınar’ın yukarıda anlattığı sürece hâkim olmadıkları ve Cumhurbaşkanlığı kaynakları bu konuda herhangi bir açıklama yapmadığı için haberde hata yapılmış.
3) Şehidin yaşı konusunda daha önce başka haber mecraları tarafından yapılan hata, fazla sorgulanmadan tekrar edilmiş.
Birçok durumda Bu yüzden Sabah gazetesi, mahkeme kararına ya da resmi bir düzeltme yazısına gerek duymadan yukarıdaki üç hatayı haberin internet versiyonunda düzeltmelidir.